En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Vitamin hapları şehir efsanesi mi?



Archives of Internal Medicine dergisinde geçen hafta yayımlanan araştırmada multi-vitamin kullanan kadınlarda kanser ve kalp hastalıkları riskinde azalma olmadığı, vitaminlerin erken ölümleri engellemediği bildirilince doktorlarının tavsiyesi ile vitamin haplarına avuç dolusu para harcayan insanlar şaşkına dönmüşlerdi.


Aynı derginin bu haftaki sayısındaki yer alan başka bir araştırma vitamin düşkünlerini bir kere daha sükûtu hayale uğrattı. Çünkü bu sefer de grip ve soğuk algınlığı gibi viral solunum yolları enfeksiyonlarından korunmada C vitamininin değil D vitamininin çok daha önemli olduğu iddia ediliyor.


1988-1994 tarihleri arasında 19 bin erişkin üzerinde yapılan bu araştırmada kanlarında D vitamini miktarı 10 nanogramdan daha düşük olanlarda solunum yolları enfeksiyonlarının yüzde 36 oranında daha fazla görüldüğü anlaşılmış. Araştırmacılar bu eksikliğin astım ve KOAH gibi akciğer hastalığı olanlar için çok daha önemli olduğunun altını çiziyorlar. Çünkü kanında D vitamini düşük olan astımlılarda soğuk algınlığı ihtimali 5 misli daha fazla bulunmuş.


D Vitamini
D vitamini A, E ve K vitaminleri gibi yağda eriyen bir vitamin grubu. Beş farklı türde D vitamini vardır, ancak bunlar içinde D2 ve D3 olarak bilinen şekilleri önemlidir. D3 deride güneşin ultraviyole ışınlarının etkisiyle oluşur. Bu vitamin süt, balık, yumurta, tereyağı, peynir, karaciğer gibi besinlerde bulunur.


Türkiye gibi güneşin kışın bile etkili olduğu ülkelerde D vitamini eksikliğine sık rastlanmaz. Buna karşılık güneşin az olduğu kuzey ülkelerde kış mevsiminde D vitamini eksiliğinin ortaya çıkması kolaylaşır.


D vitamininin esas olarak kemiklerin oluşumu için önemli olduğu bilinir, ama vücudumuzda pek çok başka görevi vardır. Bunların başında da bağışıklığı daha etkin kılarak enfeksiyon ve kanserlere karşı koruyucu etki göstermesidir.


C vitamini şehir efsanesi
C vitamini elbette sağlıklı bir hayat için ‘elzem’ bir madde. Ancak bunun için C vitamini hapı almaya da gerek yok; zira normal bir diyette bu vitamin yeteri kadar mevcut. Hele de Türkiye gibi neredeyse her çeşit sebzenin meyvenin yetiştiği bir ülkede bir insanda C vitamini eksikliği olması için o kişinin çok özel gayret göstermesi gerekir.


Fazladan alınan C vitaminin gribe, soğuk algınlığına karşı koruduğu da… E vitaminin kanseri önlediği… de şehir efsanesinden başka bir şey değil.  Ateşiniz çıktığı veya öksürdüğünüz için C vitamini takviyesi yapmanın hiçbir faydası yok.


Çok yorgunum diye multi-vitamin almak da aynı şekilde anlamsız.
Vitamin çılgınlığının temelleri bundan 50 sene kadar önce Amerikalı biyokimyacı Linus Pauling tarafından atıldı. Biri kimya diğeri barışta olmak üzere iki ayrı dalda Nobel Ödülü kazanan tek kişi olan Pauling’ in yüksek doz C vitaminin başta kanser, kalp hastalıkları ve enfeksiyonlar olmak üzere pek çok hastalığı önleyebileceğini ileri sürmesiyle mega doz vitamin modası da başlamış oldu ve aldı başını gitti.


Vitaminler de aslında birer ilaç ve asla gelişigüzel kullanılmamalı. Gerçek vitamin eksikliklerinde düşük dozların bir yararının olmadığı ve vücudun ihtiyacından yüksek dozlarda alınan vitaminlerin ise çeşitli yan etkilere neden oldukları unutulmamalı.


Meselâ, yüksek doz A vitamini karaciğer için toksik olmasından başka kemik ve eklem ağrılarına, saç dökülmesine, iştahsızlığa, deride kuruluk ve kaşıntılara sebep olur. C vitaminin fazlası böbrek taşı yapar. İhtiyaçtan fazla alınan D vitamini de bulantı, kusma, yorgunluk, sinirlilik ve idrar sorunlarına yol açar.


Ben de hiçbir hastama özel olarak vitamin hapı vermem. ‘Hangi vitamini alalım veya çocuğumuza hangi vitamini verelim’ diye soran hastalarıma ‘Mevsim meyve ve sebzelerini yiyin, sofranızdan sütü, yoğurdu, balığı, tavuğu eksik etmeyin, yeterli’ derim.


Elmanın yerini tutabilen bir vitamin hapının… balığın yerini tutabilen balıkyağı hapının henüz hiçbir ilaç fabrikasında yapılamadığını hatırlatırım onlara.

 



Bu yazı 2,241 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,827 µs