En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

33 yıl sonra Bağdat'ta bir Türk Cumhurbaşkanı



BAĞDAT (Irak)

Sıkı güvenlik tedbirlerini ve her adımın bütünüyle güvenlik açısından planlanması gereğini her dakika hatırlatan özelliklerini göz ardı ederseniz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Irak'a yaptığı ziyareti 'dostlar-arası buluşma' bile sayabiliriz.

Evsahibi Celal Talabani konuğuna en üst düzeyde itibar ve saygı kokan bir karşılama düzenledi. Kaldığı süre boyunca, Irak hükümetinin neredeyse bütün bakanlarını kabul edip ikili ilişkilerin bir üst düzeye çıkartılmasını kendileriyle görüşecek Cumhurbaşkanı Gül... Ziyaretin tadı-tuzu olan davet ve ziyafetler de unutulmamış doğal olarak...

Irak'a yapılan ziyaretin ikili ilişkileri başka yönden ilgilendiren bir zamanlaması olduğu da kesin: Türkiye güvenliğini tehdit eden bir ülke olmaktan çıkmasını bekliyor Irak'ın ve bu konuda hassasiyeti hem merkezi hükümetten, hem de ülkenin kuzeyindeki federe bölge yönetiminden talep ediyor. Bu yönde son zamanlarda meydana gelen olumlu gelişmeler bu ziyareti mümkün kıldı.

Geçtiğimiz hafta ECO Zirvesi'ne katılmak üzere Tahran'a giderken, “Kürt sorununda da iyi şeyler olacak” mesajını vermişti Abdullah Gül. 'Kürt sorunu' deyince ilk akla gelen elbette PKK terörü; o açıklama sonrası beklentiler de PKK'nın tasfiye edilebileceği bir noktaya gelindiği biçiminde oldu. Irak'ın kuzeyinde yerleşik kamplara sahip PKK ve istediğinde oradan sınırı geçip Türkiye'de kanlı eylemler gerçekleştirebiliyor.

Cumhurbaşkanı Gül Irak yolunda bizlerle konuşurken bu kez şunları söyledi: “Kuzey'deki yönetim anayasal bir varlığa sahip, o bölgeyi terörden ve teröristten uzak tutmak da aynı yönetimin görevi. Eğer bulundukları yerin hukuki açıdan bir 'no-man's-land' olmadığının, her karışının kontrolunun kendilerinde olduğunun bilinmesini istiyorlarsa, bölgeyi teröristlerden temizlemeliler.”

Yeni bir döneme girildiğinin altını çiziyor Cumhurbaşkanı Gül. Terörle sonuç alınamayacağının herkes tarafından anlaşıldığı, şiddet, silâh ve kanla hiçbir sorunun çözülemeyeceğinin artık görüldüğü bir dönem... Bu dönemde kendi halklarının refahını sağlamak isteyenlerin, Türkiye'yi kazanmanın kendilerine ne getireceğini, Türkiye'yi kaybetmenin ise kendilerinden neler götüreceğini hesap etmelerini bekliyor Cumhurbaşkanı...

Türkiye'nin 'ABD-sonrası' dönemde Irak'la ilişkilerini sağlıklı bir zeminde sürdürme kararlılığı var; bu kararlılığa bugüne kadar gölge düşüren kuzeyden kaynaklanan tehdit algılamasıydı. Terörsüz yeni dönemde ikili ilişkilerin her tarafa yararlı boyutlara varabileceği ortada. Arzulanan, bunun kısa sürede gerçekleşmesi...

Hiçbir yöntemin göz ardı edilmediği bir süreçten geçiyoruz; herkesin, her tarafın bütün alternatifleri deneyerek sonuca ulaşma çabası göstermesi arzulanıyor. Türkiye bölgedeki belirleyici gücüyle kendisi de bunu sağlamaya çalışıyor.

Çabaların boşa gitmeyeceğine dair ilk işaret iki cumhurbaşkanının akşam saatlerinde düzenledikleri ortak basın toplantısında alındı. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, bir soru üzerine, “PKK'nın önünde iki yol var: Ya silâhlarını terk edecekler, eğer buna yanaşmıyorlarsa ülkeyi terk edecekler...”

Önemli bir yeni tavır bu.

Konuğa Bağdat'ta gösterilen ilgi, sıcak hüsn-ü kabul ve yoğun program umutları artırıcı bir etkiye sahip...

yenişafak



Bu yazı 911 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,993 µs