Seçim sonuçları üzerine, özellikle medya cephelerinin kendi meşreplerine uygun çıkarımlarına fazla kulak asmayın...
İşin doğrusu neyse, gözün gördüğüdür...
Gözün göremediğini de yazacağız elbette ama.. Gerçek şu ki; bugün itibariyle hem AKP’ye hem de CHP’ye ‘mesaj’ vardır.
Ve o mesajın içeriği, okunup bir köşeye kaldırılacak gibi değil.
Galip kimdir?.. Türkiye’nin politik dinamiklerinden tamamen habersiz birine sorarsanız, tereddüt etmeden, "AKP isimli parti birinci çıkmış" der.
Gözün gördüğü bu.
Ama şu da gerçek... AKP, son üç seçimde aldığı oranlardan hangisini tercih ederseniz edin, oy kaybetmiştir ve artık pabucun fiyatı hakkında düşünecek.
Başbakan Erdoğan’ın dün geceki konuşması da budur. Genel Başkan tarafından alınan ve üzerinde düşünüleceği vaadedilen mesaj adrese ulaştı.
Peki ama AKP bunun olacağını bilmiyor muydu?
Fark etmediğini söylemek hayli zor. Ben AKP Genel Merkezi’nin kaymayı önceden fark ettiği inancındayım. Yani onlara sürpriz olmadı.
Seçim ertesinde de kimi yeni “yakınlaşmaların” AKP tarafından tasarlandığını düşünebiliriz!
“Açığı yamama” yönünde AKP kurmaylarının nasıl planları vardı, var ise bundan sonra uygulanabilir mi bilmem...
Fakat düşüşü sezdikleri ve önlem düşündüklerine inanıyorum.
* * *
Ya CHP?..
Eh oraya da hayli mesaj var ve bugün yayınlanan gazeteler içinde bana en yakın gelen HaberTürk’ün manşetidir...
“Sandık CHP’ye yeni lider çıkardı”...
Kastedilen Kemal Kılıçdaroğlu elbette.
Belki bu manşeti biraz genişletmek gerekebilir....
“Sandık Sol’a yeni lider çıkardı” olabilir bana kalırsa!
DSP’de de yeni bir düzen arayışı ortaya çıkabilir. Zeki Sezer’in bu sonuçlardan sonra huzurlu oturacağını sanmıyorum.
Kimi yorumcular, Mustafa Sarıgül veya Yılmaz Büyükerşen’in yıldızının parlayacağı fikrinde.
Mümkün.
Ama biraz daha büyük görmek lazım.
Küresel krizle ve Obama ile birlikte, dünyada daha korumacı uygulamalara ve buna pratisyenlik yapacak sol iktidarlara eğilim olduğu anlaşılıyor.
Onun için Türk solunu daha toparlayacak bir gelişmeye ihtiyaç var. Yani CHP’yi de DSP’yi de, diğerlerini de harmanlayacak bir ivmeye!
Kılıçdaroğlu ve “destekleyenlerinin”, Bülent Ecevit benzetmesi ile motive edilmesi manidar sayılmalı.
(Hâla AKP zeminli bazı yorumlar, belediye sonuçlarına bakıp, “CHP denize dayandı” türünden nalıncı keseri analizler yapıyor. Körlük bu. Bir seçimin sonucu coğrafi koordinatlarla okunabilir mi? Öyle ise biri de çıkıp, AKP Anadolu’da sıkıştı demez mi? “Batı’ya açılan” tek kapısı kaldı, o da zar zor kurtuldu demez mi?)
* * *
AKP’ye dönersek...
29 Mart öncesi Goldman Sachs tarafından yayınlanmış bir analiz var... AKP’nin muhtemel oy oranları üzerinden ekonomik ve politik projeksiyon yapıyor...
Özeti şu...
AKP %40-45 arası oy alırsa: Piyasalar olumlu bakacak. IMF ile yapılacak anlaşmanın yolu açılacak.
AKP % 35'in altında oy alırsa: Ekonomik durgunluk uzarsa, 2010'a kadar erken seçim ilan edilebilir
AKP %50'nin üzerinde oy alırsa: AKP'ye ihtilaflı reformlar için cesaret verebilir. Riskler taşır.
İlk tahminin gerçekleştiğini varsayabiliriz. %39 bunu gösteriyor.
Bu noktada bir paradoks oluşuyor... AKP, oy kayıplarının nedenlerinden biri olarak ekonomik krizi görüyor. Yani seçmenin “cüzdan uyarısı” yaptığını düşünüyor.
Tabloya Saadet Partisi’nin nispeten yükselen oylarını ve bazı bölgelerde AKP’yi hayli harpaladığını eklersek, AKP’nin ekonomi politikalarını daha popülist çizgiyi oturtma olasılığı doğuyor!
Soruyu farklı biçimde de kurabiliriz... AKP, global ekonomi politikaları ile uyumlu uygulamalardan vazgeçerse ne olur? Devam ederse ne olur?
* * *
DTP’ye gelince...
En karmaşık durum burada. Güneydoğu oylarının yeni kompozisyonu çok sayıda parametre ve değişken ile ancak okunabilir.
Bir başka yazıya bırakıyorum...
Ama şunları söyleyeyim. AKP iktidarının bölgeye yönelik yatırım/yardım ve açılımları neden işe yaramadı?
Hadi Tunceli özelinde görülen beyaz eşya yardımları işe yaramadı diyelim... TRT-6 ne oldu? Karşılık bulmadı mı?
Dediğim gibi Güneydoğu sonuçlarını açıklamak için ayrı bir yazı gerekiyor.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle