En Sıcak Konular

Hasan Celal Güzel


Hasan Celal Güzel
0 0 0000

'Kürt açılımı'nda olurlar ve olmazlar



Günün moda kelimesi ‘açılım’ ... Daha önce, ‘Kürt sorununa demokratik ve barışçı çözüm’ denilirdi. İster ‘çözüm’ deyiniz, isterse ‘açılımı’ tercih ediniz; nihayetinde ‘olurları’ ve ‘olmazları’ iyi tespit etmemiz lâzımdır.
Bu tespitte iki önemli hudut vardır:
Birincisi, insan hakları ve hürriyetleri; diğeri ise devletin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüdür. Bu iki hududa riayet etmek şartıyla her türlü açılımı yapabilirsiniz.
***
Önce ‘olurları’ sıralayalım:
- Türkiye’de resmî dil Türkçe’dir. Ancak, ‘ana dil’in kullanılması konusunda hiçbir kısıtlama yoktur.
- Üniversitelerde Kürdoloji Enstitüleri kurulabilir.
- TRT-6’nın Kürtçe yayınları devam ederken, ayrılıkçı ve terörist propaganda yapmamak şartıyla Kürtçe yayın yapan özel TV’ler de kurulabilir.
- Seçimlerde Kürtçe siyasî propaganda yapılabilir.
- Kürtçe okullarda seçmeli ders olarak alınabilir.
- Kültürel kimliği geliştirici her türlü imkân sağlanabilir.
- Seçimlerde yüzde 10’luk baraj, yüzde 5’e indirilebilir.
- TCK’daki pişmanlık maddesi esnetilerek geniş çapta bir uygulamaya gidilebilir.
- Ekonomik ve sosyal alanda bütün tedbirler alınabilir.
- Anayasa’nın 66. maddesi değiştirilebilir.
Aslında, üniter devlet yapısını bozmayacak veya bozulmasına yol açmayacak her türlü açılım yapılabilir. Önemli olan, birlik ve bütünlüğün muhafaza edilebilmesidir.
***
‘Olmazlara’ gelince;
- Anayasa’da, üniter devlet özelliğini bozacak hükümlere yer verilemez. Bu cümleden olarak, devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti değiştirilemez.
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, ‘çok milletli’ (ya da iki milletli) bir federasyon olması mümkün değildir.
- Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi reformu, ‘eyalet sistemi’ adı altında, ‘özerk coğrafî bölgelerin’ ve federatif bir yapının basamağı şeklinde anlaşılamaz.
- Eğitimde kaosa ve üniter yapıdan kopuşa sebep olacak uygulamalardan kaçınmak gerekir.
- Genel Af çıkarılamaz ve pişmanlık maddesi özellikle teröristbaşına uygulanamaz.
- Türkiye Devleti, teröristlerle pazarlığa oturamaz. Öncelikle teröristlerin silah bırakması şarttır.
- Teröristler silah bırakıncaya kadar güvenlik güçlerinin terörle mücadelesi devam edecektir.
Kısaca, burada önemli olan, kırmızı çizgileri devlet olarak bizzat çizebilmemizdir.
***
Son olarak bir hususu daha belirtmek istiyoruz. Bütün bu açılımları yaparken, aslında Türkiye’deki Kürt kardeşlerimizin Milletimizin bir parçası olduğunu ve aramızda farklılıklardan çok benzerlikler bulunduğunu unutmamalıyız.
Bir ülkenin millî politikası, toplumu meydana getiren unsurlar arasında bölünmeyi değil bütünleşmeyi teşvik etmek olmalıdır.
Bu, aslâ ‘asimilasyon’ değildir. Osmanlı, uyguladığı sistem sayesinde asırlarca birlik
ve bütünlüğünü muhafaza edebilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti olarak da bundan tâviz vermemiz mümkün değildir.
Diğer taraftan PKK terörünü kullanarak Türkiye üzerinde baskı yapmaya çalışanların oyunlarına gelmemeye dikkat etmeliyiz. Türkiye’nin Irak politikası terör tehdidi
üzerine inşaa edilmemelidir.
Güneydoğu meselesi, Türkiye’nin en önemli meselesidir. Doğrudur ama bu derece önemli bir meseleyi millî bütünlüğümüzden tâviz vererek ‘çözümleme’ye çalışanlar varsa bunlar fenâ halde yanılmaktadırlar. Zira milletimiz buna aslâ razı olmayacaktır.

radikal



Bu yazı 1,010 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2012 27 Mayıs'ın hesabı sorulmalıdır
    • 5 Mayıs 2012 Darbeciler! Ordu artık hizmetinizde değil...
    • 29 Ekim 2011 Dikkat! PKK'nın tuzağına düşmeyelim
    • 3 Aralık 2010 Hedefteki ülke: Türkiye
    • 26 Ağustos 2010 Kardeş Pakistan'ın yardımına koşmalıyız
    • 27 Haziran 2010 Oyunun hedefinde iktidar ve Başbakan var (2)
    • 17 Haziran 2010 Terör ve politika
    • 27 Mayıs 2010 50 yıllık utanç: 27 Mayıs
    • 13 Mayıs 2010 Rusya ile tarihî anlaşma
    • 6 Mayıs 2010 CHP-MHP-BDP koalisyonu
    • 20 Nisan 2010 Kıbrıs'ta beklenen sonuç
    • 16 Nisan 2010 'Nerede muhabbet, orada Muhammed'
    • 11 Nisan 2010 CHP ve MHP'ye son Anayasa çağrısı
    • 8 Nisan 2010 Baykal'ın uzlaşma teklifi üzerine
    • 25 Mart 2010 Anayasa reformuna neden karşı çıkıyorlar? (1)
    • 12 Mart 2010 12 Mart Muhtırası
    • 4 Mart 2010 Ermeni iftiraları konusunda bayatlamış Amerikan politikası
    • 21 Şubat 2010 AK Parti'yi kapatma hazırlıkları
    • 31 Ocak 2010 Fişleme üzerine...
    • 21 Ocak 2010 Bu iddialar cevapsız bırakılamaz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,591 µs