En Sıcak Konular

Ismet Berkan


Ismet Berkan
0 0 0000

Savaşı kazanmak mı zor, barışı kazanmak mı?



Birinci Dünya Savaşı, Almanya’nın yenilgisiyle sonuçlandığında, galip devletler olan İngiltere ve Fransa, Almanya bir kez daha savaş çıkartmasın diye çok ağır şartları bu ülkeye dikte ettirdiler.
Almanya’ya dayatılan bu ağır şartların 20 yıl içinde yeni bir savaşa yol açacağını öngören ünlü iktisatçı John Maynard Keynes’i kimse dinlemedi. Ve sonra Keynes haklı çıktı, önce Hitler iktidara geldi Almanya’da, ardından da yeni savaş başladı.
İkinci Dünya Savaşı bittiğinde galipler akıllanmıştı. Bu kez savaşın ardından barışı da kazanmaya kararlıydılar. Belki de o yüzden savaş sonrası dünyanın yeni ekonomik düzenine karar verilen toplantılara Keynes ve onun fikirleri damgasını vurdu.
Gerçekten de, çoğu zaman barışı kazanmak savaşı kazanmaktan daha zordur; çünkü çok önemli psikolojik engeller vardır. Bir kere savaşı kazanmak için kan dökülmüştür, pek çok kişi bu uğurda ölmüştür. Bu kan ister istemez intikam duyguları uyandırır, insanlar ölen yakınlarının boşu boşuna öldüğünü düşünmek istemezler, bir tatmin ararlar.
Oysa barışı kazanmak için intikam duygularını bastırmak gereklidir. Sadece intikam duygularını da değil, ‘Ben seni yendim’ diyen ve kendine güç atfeden bütün duyguları bastırmak gerekir.
Savaşta yenen ve yenilen, savaş boyunca birbirlerini düşman görmüşlerdir, birbirlerinden nefret etmişlerdir. Savaşın sonunda, barışı kazanmak için bu ‘düşmanlık’ın ve ‘nefret’in de unutulması gerekir.
***
Dün bazı gazete köşelerinde, ‘Kürt sorunu’ndaki bu yeni açılım havasından hoşlanmayan kimi kalemlerin, ‘Savaşı biz kazandık, neden şimdi alttan alıyoruz ki’ türünden hatırlatmalarını okuyunca, ‘barışı kazanmak’ konusu aklıma takıldı. Barışı kazanmanın ne kadar zor olduğunu yakın zamanda hep birlikte göreceğiz.
Birkaç hatırlatma yapmak istiyorum:

1.Türkler ve Kürtler, bu topraklarda yan yana yaşamaya devam edecekler.

2.Yan yana bile değil aslında iç içe yaşıyoruz. Ne bir coğrafi sınır var aramızda
ne dil sınırı ne de din.

3.İç içe yaşarken kavga edemeyiz. Birlikte barış içinde yaşamayı öğreneceğiz.

4.Eski defterleri, geçmişin hesaplarını bir aşamada geride bırakmayı başarabilmeliyiz. Bir tarafın diğer tarafa sürekli ‘Ama biz sizi yendik’ demesi, öteki tarafın da ‘siz bizi hep ezdiniz’ demesi uzun vadede barışa hizmet etmez.

5.Barışı kazanmanın önkoşulu, iki tarafın da galibiyet veya mağlubiyet gibi hislerden uzak tutulmasını başaracak bir sonucu hedeflemektir. Barışı kazanmak, birlikte barış içinde yaşamanın hukukunu oluşturmalıdır.


 radikal



Bu yazı 1,061 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Temmuz 2012 ‘Tanrı Parçacığı’ bize neler vaat ediyor?
    • 10 Mart 2012 Tartışmayı içerikten biçime kaydırmak
    • 25 Haziran 2011 PKK dağdan nasıl iner
    • 26 Şubat 2011 1968 neden 68’de olduysa, şimdi de isyanlar ondan oluyor
    • 26 Aralık 2010 Seçim soruları: AK Parti kaç alacak, ya CHP?
    • 2 Kasım 2010 PKK’nın içine girdiği açmazı görmek
    • 31 Ekim 2010 ‘Kırmızı Kitap’efsanesinin sırları
    • 27 Temmuz 2010 Askeri vesayetin hukuki altyapısı
    • 24 Temmuz 2010 Enerji stratejimiz var mı?
    • 21 Temmuz 2010 Sahiden 12 Eylül'ü mü oylayacağız?
    • 14 Temmuz 2010 İran çelişkileri ve iç politika yansımaları
    • 7 Temmuz 2010 Liderler neden görüşecek, neyi görüşecek?
    • 5 Temmuz 2010 Dindar solcular
    • 3 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu, bu kafayla hiçbir şeyi çözemez!
    • 26 Haziran 2010 Hep aynı denklemin içine sıkışmak
    • 24 Haziran 2010 Eşit yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyet
    • 13 Haziran 2010 Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke...
    • 6 Haziran 2010 Mahkûmun açmazı: Hayattaki karşılığı
    • 24 Mayıs 2010 Maalesef bizde hattı muhalefet yoktur, sathı muhalefet vardır
    • 4 Mayıs 2010 Eski defterleri açmak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,011 µs