En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Q, W, X



ALFABE değişir mi? Tabii kastedilen, artık kanunla mı olur, Milli Eğitim’in kararıyla mı olur, mevcut alfabemize bu harflerin eklenmesi...
‘Devrim kanunları’ falan diye paniğe lüzum yok. Bu harfleri alfabemize eklemek fiilen ve aklen imkânsızdır.
Geçen seksen yılda milyonlarca kitap, gazete, dergi ve resmi evrak bugünkü alfabemizle yazılmış. Mektuplarımız, hatıralarımız da öyle...
Hatta seslerimizi bile bu harflere uydurmuşuz, gırtlaktan “bakh” demiyoruz, “bak” diyoruz artık.
Hadi sil baştan, artık mesela “kanun” diye veya “kaşık” diye değil, “qanun” veya “qaşıq” diye yazacağız!
Yeni üç harf ve binlerce kelime yazım kargaşası!
Zaten imla kuralları tam oturmamış olan dilimizde yeni bir deprem daha!
Zırvadan öteye, tımarhanelik bir şey olurdu.
Çok şükür böyle bir çalışma olmadığı açıklandı.
Bu tamam da bir “q, w, x” tartışması var.

Atatürk’ün huzurunda
Tartışma Atatürk’ün huzurunda da yapılmıştı.
Falih Rıfkı’dan öğreniyoruz ki, bazı dilciler ‘x’ ve ‘q’ harflerinin alınmasını istemişler. Mesela ‘kepçe’deki ve ‘kanun’daki ‘k’ harfleri aynı mı olsun, yoksa birini ‘q’ ile, öbürünü ‘k’ ile mi yazalım?
Atatürk başta ‘k’ ve ‘q’ harflerinin kabulünden yanadır. Fakat dil uzmanlığı olmayan yazar Falih Rıfkı, Atatürk’ü sadece ‘k’ harfinin alınması konusunda ikna etmiş.
Falih Rıfkı’nın ideolojisi, Arap alfabesindeki ‘kaf’ ve ‘kef’ seslerinden kurtulmak ve ‘k’ harfini Türkleştirmek!
Halbuki Türkçede de bu iki ses vardır. İsterseniz Azeri ve Özbek Latin alfabelerine bir bakın.
Falih Rıfkı bu tartışmayı “Çankaya” adlı önemli eserinde anlatır, hem de kendine kibir payı çıkararak: Atatürk Latin alfabesindeki majiskül harfleri bilmezmiş, küçük harfleri büyüterek yazarmış sadece... Falik Rıfkı, Atatürk kelimesini majiskül ‘Q’ ile değil, küçük ‘q’ ile “qemal” şeklinde yazmış, Atatürk beğenmemiş. Falih Rıfkı, Atatürk’ün adını bu defa majiskül (büyük) harfle “Kemal” diye yazmış, Atatürk bunu daha “gösterişli” bulmuş ve alfabemize sadece ‘k’ harfi alınmış.

Lüzumsuz tartışma
Bana göre, Türkçeye büyük hizmetleri olan Falih Rıfkı, alfabemizin daha zengin olmasını engellemekle de yanlış yapmıştır. Falih Rıfkı yüzünden Türkçedeki sadece kalın ‘k’ sesi değil, kalın ‘h’ sesi de yeni alfabemizde harfini bulamamıştır. Bugün Azeri ve Özbek alfabelerinde Türkçenin bu iki sesi ‘q’ ve ‘x’ harfleriyle yazılıyor.
İmla konusundaki sorunlarımızdan biri bu konudadır: Hele de aklıevveller tarafından harflerin şapkaları çıkarılınca... “Kar” hangisidir, kışın yağan nesne mi, şirketlerin kazancı mı?
Bundan başka, nedir bizim alfabemizdeki ‘k’ harfinin telaffuzu, “ka” mı, yoksa “ke” mi?
Harfleri sayarken “je, ke, le, me, ne” diyoruz değil mi?
Cumhuriyet gazetesi harflerimizin bu şekildeki okunuşundan hareketle daima ‘ke’ demeyi tercih ediyor, bu ilkeden hareketle PeKeKe diye yazıyor. Kendi alfabelerini vurgulamak için Kürtler PeKeKe diyor!
Batı’da bütün dillerde ve dünyada birçok Latin kökenli alfabelerde q, w, x harfleri var.
Alfabemizi değiştirmeden, bu harflerin Türkçe dışındaki dillerin ve kavramların yazımı için kullanımında hiçbir sakınca yok. Show TV demek gibi...
Türki alfabelerde de bulunan bu harfleri, Kürtçe öğrenenlere ve yazanlara yasaklamak mümkün mü?
Hülasa, lüzumsuz bir tartışma...

milliyet



Bu yazı 973 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,638 µs