En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Feodalite gider, PKK gelir



Bu da oldu... Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, yedeğindeki akredite gazeteci ordusuyla birlikte Güneydoğu Anadolu bölgesine gitti, sınır karakollarını dolaştı, askerlerle yarenlik etti, bölge halkıyla “yakın temas” kurdu, “yerinde müşahedeler” yaptı, dert dinledi, Türkçe bilmeyen kadınlarla şakalaştı, yaşlıların hatırını sordu, çocukların başını okşadı, vs...

Bunların bir bölümünü tercüman aracılığıyla yaptı.

İyi yaptı bence...

Derinlemesine düşünürseniz, “rol çaldığını” bile söyleyebilirsiniz. “Bir asker gezisi değil, bir siyasetçi gezisi gibiydi” diyebilirsiniz.

Ben de öyle düşünüyorum...

Fakat, “terörle mücadele”ye koşullanmış bir kurumun en tepe yöneticisi olarak, bu “yerinde müşahede” çabasını takdirle karşılıyorum.

Bu demek değil ki, Başbuğ’un, bir bölümü televizyonlardan “canlı” olarak yayımlanan “bölge konuşmalarını” beğendim.

Bazılarını beğenmedim...

Başbuğ, beğenmediğim eski konuşmalarında, bol bol referans verir, Habermas’tan, Weber’den filan sözederdi. Anladığım kadarıyla, entelektüel bir kişilik olarak da sayılmak isteyen (ve bence “entelektüel bir kişilik” olan) Başbuğ, Weber’in “otoriter devlet” kavramlaştırmasını kendisine pek yakın buluyor ve “bilimsel düşünmek” istiyor.

Olabilir.

Bir askerin, sosyal bilimin kavramlarıyla düşünmeye çalışması, epistemolojik bir gayret içinde olması, kim ne derse desin, alkışlanası bir tutumdur.

Ben de alkışlıyorum ama, rezervimi de koyuyorum.

O iş, Başbuğ’un bildiği yahut “öğrenegeldiği” gibi değil...

Hangi iş mi?

Başbuğ, “terörün nedenleri”ni zikrettiği konuşmasında, şöyle bir cümle sarfetmiş: “Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki insanlar ağalardan çok çekti. Bugün bu noktalardaysak, altında yatan temel nedenlerin bir tanesi bu... Bu zamanın ağalarından çeken insanlarımız, siyaset ağalarından, terör ağalarından muzdarip...”

Bunu, “öylesine” bir tespit sayıp geçiştirebilirsiniz.

Pek de “öylesine bir tespit” değil bence.

Başbuğ, alışkanlıkla, belki de insiyaki olarak, “feodalite”ye gönderme yapıyor; birçok problemin kaynağı olarak, bu arada terör probleminin de kaynağı olarak, bölgedeki feodal yapıyı gösteriyor.

Böyle midir gerçekten?

Eski anakronik solcularımız, bölgenin gelişmesini “toprak reformu” şartına bağlarlardı; “topraklı köylü”nün başlatacağı üretim seferberliğiyle birlikte “ağa ve şeyh düzeni” yıkılacak, bölgeye zenginlik ve refah gelecekti. Kimbilir belki de Türkiye “sosyalizme” doğru filan kayacaktı...

Bu düşünceye bir tek kişi karşı çıkıyordu...

Pardon, üç...

Rahmetli Kemal Tahir, rahmetli İdris Küçükömer, rahmetli Fethi Naci.

Bölgedeki sorunun, (denilebilirse) bir tür “geç modernleşme” sorunu olduğunu, “prematüre modernleşme”nin PKK gibi yıkıcı modernist hareketlere kapı aralayacağını kaç entelektüel ve sosyolog keşfedebilmiştir?

Neredeyse “feodalite”siz cümle kuramayan Emre Kongar bu gerçekliğin farkında mıdır?

Başbuğ yanlış düşünüyor.

Bölgeyi bu hale getiren “ağalık düzeni” değildir.

Bilakis, ağalık düzeni ortadan kaldırıldığı için bölge bu haldedir.

Bu, aynı zamanda, “PKK niçin modernist bir harekettir?” sorusunun da cevabıdır.

star



Bu yazı 899 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,266 µs