En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Baykal: Dolmabahçe görüşmesine dönmesin



CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşme isteğine dün olumlu yanıt verdi. Baykal, Başbakan Erdoğan’a yazdığı cevabi mektupta, bir gün önceden haber vermesi halinde kendisini CHP Genel Merkezi’nde ağırlamaktan mutlu olacağını duyurdu.
Baykal’ın Başbakan Erdoğan’a bir de önerisi vardı. CHP lideri, yapacakları görüşmenin ne zaman ve nerede yayımlanacağına daha sonra birlikte karar vermek üzere bir televizyon ekibince kayda alınmasını önerdi.
Baykal’la dünkü görüşmemizde, görüşmenin kayda alınması ihtiyacını neden duyduğunu sordum. Şu yanıtı verdi:

Dolmabahçe’ye dönmesin’
“Bu tarihi bir görüşme olacak. Çok hayati bir konuda iki genel başkan görüşecekler. Başbakan ve ana muhalefet partisi genel başkanı milletin kaderini etkileyecek bir konuda bir araya gelecekler. Benim görüşüme göre, bu görüşmenin içeriğini milletin bilmesi gerekiyor. Bunu izlemek, öğrenmek, milletin hakkıdır. Bu görüşmenin hiçbir spekülasyona yol açmadan yapılması gerekir. Kapalı kapılar ardında sanki milletten bir şeyler saklanıyormuş gibi görüşülmesi doğru olmaz.
Benim bunu önermemin nedeni şu: Dolmabahçe görüşmesine dönmesin! Bu amaçla Sayın Başbakan’a ne zaman, nerede yayımlanacağını birlikte kararlaştırmak üzere görüşmenin televizyon kaydına alınmasını önerdim. Sanıyorum o da bu ihtiyacı takdir eder.”

Açık politika
CHP lideri Deniz Baykal, iki aydır gündemi meşgul eden açılım konusunda açık bir politika izliyor. Türkiye açısından yaşamsal gördüğü bir konuda bütün görüşmelerin milletin bilgisi dahilinde yapılması gerektiğine inanıyor. Başbakan’la yapacağı görüşmenin canlı yayın biçiminde olmasa bile daha sonra yayımlanmak üzere kayda alınmasını istiyor.
Baykal, hükümetin bu konuda yürüttüğü politikanın ise yeterince açık ve net olmadığını ve bunun da toplumda önemli kaygılara yol açtığını söylüyor. Nitekim, bu saptamasını Başbakan’a gönderdiği mektupta da vurgulamış durumda.

Başlıca kaygılar
CHP lideri, hükümetin somut olarak ne yapacağını açıklamamasının yol açtığı dört temel kaygıyı şöyle sıralıyor:
1- Türk milleti: Yapılan tartışmalar ve kapalı görüşmeler neticesinde kamuoyunda, “Türk milleti” kavramının Anayasa’dan çıkarılacağı kaygısı oluştu.
2- Kürtçe eğitim: Yine hükümetin net bir açıklama yapmaması nedeniyle eğitim dilinin de değiştirileceği kuşkusu kamuoyuna yayılıyor. PKK’nın siyasi projesine de uygun biçimde Kürtçenin seçmeli ders haline getirilmesi bu yolda bir ilk adım olarak görülüyor.
3- İmralı’nın yol haritası: Kaygı yaratan bir diğer konu da hükümetin İmralı’dan yol haritası beklediği izlenimini vermiş olması. Böyle bir haritanın hazırlandığı ve hükümet tarafından alındığı biliniyor. Kamuoyundaki kaygı, İmralı’dan gelen yol haritasının uygun görülen bölümlerinin değerlendirileceği yolunda.
4- PKK’ya af: Bir diğer kaygı da yine hükümetin net bir ifade kullanmadığı af konusudur. Kamuoyu İmralı’yı da içerecek PKK’ya genel bir af çıkarılacağı kaygısı taşımaktadır.
CHP lideri Baykal, biriken bu kaygıların sonuç olarak hükümetin PKK’ya doğru, onun siyasi taleplerini karşılamak üzere açılım adı altında birtakım adımlar atacağı beklentisine yol açtığını vurguluyor. CHP lideri, açılımın PKK’ya doğru değil, Kürt kökenli vatandaşlara doğru yapılması gerektiğini savunuyor.

‘Birlikte olmayız’
CHP liderinin düşüncesi hükümetin açılımının “ters yönde” olduğu yönünde. Atılacak adımların PKK’nın siyasi projesine hizmet etmemesi gerektiği uyarısında bulunuyor. PKK’nın Kürt kökenli vatandaşları temsil etmediğine dikkati çekiyor. Bu nedenle, PKK’yı muhatap alan ve onu otorite haline getiren yaklaşımdan süratle vazgeçilmesini öneriyor. Baykal, hükümetin ortaya koyduğu yaklaşım içinde açılım politikasında birlikte olmalarının mümkün olmadığını altını çizerek belirtiyor.

milliyet



Bu yazı 877 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,023 µs