0 0 0000

Ne sürç-ü lisan ama...

Kamuoyunda tartışılan bir cezayla ilgili uzmanlarca kaleme alınmış raporu Maliye neden herkesle paylaşmaz, anlamış değilim. Tıpkı rapor sonucu verilen cezayla mağdur edildiğini ileri süren holdingin iddiasını ispatlamak üzere raporu neden kamuoyunun bilgisi dahiline sokmadığını anlamadığım gibi...

Raporu koyarsın internet sitene, isteyen istediği gibi yararlanır.

Doğan Yayın Holding'e (DYH) eylül ayında kesilen toplam 4.8 milyar TL'lik cezayı ilk günden beri tartışıp duruyoruz, ama vergi kontrolörleri tarafından yazılmış raporu taraflar dışında gören pek yok. İçimden "Bulmaya çalışayım" düşüncesi geçmedi değil, geçti ama kendime hâkim oldum. Bir keresinde, DYH'ye, "İnternet sitenize raporu koyun" açık talebinde bulundum.

Sağolsun, Sabah gazetesi, dün başladığı yazı dizisiyle, bencileyin raporu okuyamamış olanların ihtiyacını karşılayacağa benziyor. Hatta daha iyisini yapmış arkadaşlar, olayın en can alıcı noktalarını ön plana çıkartan zahmetli bir işe girişmişler.

Daha ilk gün olay hakkında aydınlandım. Maliye gelirler kontrolörleri 28 Mayıs günü Doğan Grubu'na yazı göndererek inceleme başlatacaklarını duyurmuş. "11 Haziran'da gelin" davetine 12 Haziran günü icabet ettiklerinde "Henüz hazır değiliz" denilmiş kontrolörlere... 17 Haziran'da da kapıdan döndürülmüşler... Neyse, sonunda, 22 Haziran günü belgelere kavuşabilmiş Maliye kontrolörleri...

Bilinen en kabarık vergi cezasının büyük bölümü, vergi kontrolörlerinin daha en başta fark ettikleri bir kural bozma işlemi yüzünden... Herhalde içeriden gelen ihbarla uyandırıldıkları içindir, kontrolörler, anlamsız bir zaman aralığında yapılan bir dizi hisse devrine dikkatlerini yoğunlaştırmışlar... Alman Axel Springer medya grubuna 375 milyon Euro'ya satılan şirketlerin hisse senetleri, 7-27 Aralık (2006) tarihleri arasında, birbirlerine devredilip durmuş çünkü...

"Doğan Grubu" diyor Sabah'ın yazı dizisi, "Şirketlerin 'jet' devirlerini yeniden yapılandırmayla ilişkilendirdi. 2005'te Star TV'yi satın alan Doğan Grubu ve Doğan Yayın Holding altındaki D-TV Holding bünyesinde onlarca TV ve radyo bulunuyordu. Elde edilen bilgilere göre yeniden yapılanmada hukuki, idari, finansman ve muhasebe işleri D-TV Holding'e, iç ve dış yapımlar D-Yapım AŞ'ye, pazarlama ise Alp Görsel'e verilmişti. Doğan Grubu, bu hisse devirlerini Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19/c ve 20'nci maddesine dayanarak yapmıştı. Söz konusu maddelerin ilkinde yapılan devirlerin bir hisse değişimi olduğu belirtiliyor, 20'nci maddede ise bu işlemlerden doğan kârın hesaplanmayacağını ve vergilendirilmeyeceğini iddia ediyordu."

DYH işlemlerin 'grup içi hisse senedi değişimi' olduğu için vergiden muaf tutulması gerektiğini ileri sürüyor, uzman denetçiler ise, "Olur mu öyle şey" tepkisiyle hisselerin değişiminden doğan kârların vergilendirileceğini, devir işleminin bundan kaçmak için yapıldığını düşünüyordu.

28 şirkette hisselerin kısa bir zaman aralığında el değiştirmesinin uzman denetçiler tarafından "Axel'e hazırlık" olarak görüldüğünü öğreniyoruz Sabah'ın yayınından: "Kontrolörlerin tepitlerinden biri de bu hisse değişimlerinin Kasım 2006'dan beri Alman Axel ile yapılan satış görüşmeleriyle birebir ilişkili olduğuna yönelik. Edinilen bilgilere göre, bu konu raporlara da yansıdı ve hisse devirlerinde asıl amaç Axel'e satışta mevzuat sıkıntısı yaşanmamasıydı."

'Mevzuat sıkıntısı' mı?

O günlerde satışı yakından izlemeye çalışıyor ve DYH'yi 'mevzuat' ile sıkıntıya girebileceği noktasında uyarıyordum. İlk satış 150 milyon dolara yapıldı, ama mevzuata aykırılık yönünden RTÜK tarafından iptal edildi. 375 milyon Euro'ya yapılan ikinci satıştı ve 'daha az hisseyi bir misli fiyata satma imkânı sağladığım' için Aydın Bey mutluydu. Beni tebrik de etmişti.

Kasım ayı içerisinde gerçekleşen ikinci satışla ilgili yeni uyarımı Başbakan Tayyip Erdoğan'la gittiğimiz İran'dan dönerken yapmıştım. Şöyle: "Alman Axel Springer grubu Doğan-TV ile ortaklık kuruyor ya, hisselerin yüzde 25'inin 375 milyon Euro'ya satış işlemi RTÜK gündemine gelmek üzere. Bir sorun var: RTÜK Yasası, yabancıların birden fazla kanal sahibi olamayacağını söylüyor. Daha önce de, Deutsche Bank yüzde 20 Doğan-TV hissesine 150 milyon Dolar karşılığı tâlip olmuş ve yasadaki 'Finans kuruluşları medya sahibi olamaz' kısıtlamasını hatırlatan RTÜK, işlemi iptal etmişti. / Sürçü lisan ettiysem şimdiden 'Pardon' diyorum."

Uyarı yazım 6 Aralık (2006) tarihinde çıkmış; DYH yönetimi 'mevzuat sıkıntısı'yla hisse senedi devri yöntemine başvurmuş; bunu yapmaya da 7 Aralık (2006) tarihinde başlamış...

Keşke yapmasalarmış da RTÜK satışı yine iptal etseymiş...

yenişafak

Bu yazı 1,047 defa okundu.