En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Şiddetin, silahın bir hayat tarzı olarak benimsenmesine lanet olsun!



Evet öyle, kan ve gözyaşını devam ettirmek için değil, bitirmek için vardır siyaset... Acıları sürdürmek için değil, sona erdirmek için yapılır siyaset...
Bizde sanki böyle değil.
Kan aksın isteniyor.
Gözyaşı aksın isteniyor.
Barış değil savaş isteniyor.
Evet, aynen öyle.
‘Demokratik açılım’ın çıkmaza saplanmasından dolayı neredeyse zil takıp oynayacaklar.
Böyle şey olur mu?
Yazık değil mi?
Acıların üzerinden siyaset yapılır mı?.. Kan ve gözyaşı üzerinden oy hesapları yapılır mı hiç?..
Acısı olmayan yok.
Herkesin acısı var.
Herkesin acısı da meşru...
Bejan Matur köşesinde yazıyordu:
“Diyarbakır’daki Kürt Çalıştayı’nda söz alan Emine Ayna her zamanki üslubuyla bir ülke portresi çiziyordu. Onu dinlerken bir cehennemde yaşadığınızı düşünüp, öfkeye kapılmamanız mümkün değil.
Buna alışmıştık zaten.
Ama bütün bu öfke ve karamsarlığın altında yatanın onun erken hikâyesi olduğunu öğrenmek çarpıcıydı.
Emine Ayna, çocukluğuna ait bir anıyı anlattı o gün.
Çocukken yakılan evlerini...
Kütahya’da işçi olan babasının sırf Kürt olmasından dolayı mahallede dışlanıp evlerinin yakıldığını... Sonrasında aylarca bir kamyonun kasasında yaşamak zorunda kaldıklarını anlatırken, farkında olmadan bugüne taşıdığı öfkenin nedenine işaret ediyordu.
Bu onun hikâyesi...
Buna benzer binlerce, yüz binlerce hikâye var.
Şiddet şiddeti doğurur.
Gerçek bu.
DTP’nin kapatma davası görüşülürken bunları düşünmek acı veriyor. Barışı savunan herkes Kürtlerin siyasette temsilinin ne kadar hayati önemde olduğunu savunup durdu.
Çoğumuz hâlâ umudumuzu yitirmiş değiliz. Ben hukuka değil ama halkın vicdanına güveniyorum hâlâ.
Bu ülkede son otuz yılda bizi birbirimize düşürmeyen her neyse o mayaya inanıyorum. Bu toplumun kodlarında o kardeşlik var çünkü...”(Zaman, 9 Aralık 09, s.25)
Bu kardeşliğe Bejan Matur gibi ben de inanıyorum.
Ama korkuyorum da.
Özellikle şu günlerde...
Çünkü Türk, Kürt, kimilerine bakıyorum, sanki acıda yaşamak istiyorlar. Ölümde yaşamak istiyorlar. Kan ve gözyaşından kopunca bir boşluğa düşeceklerini, hayatlarının anlamsız hale geleceğini sanıyorlar.
Korkunç bir şey bu.
İnsanlar birbirlerini kan ve gözyaşıyla tüketemezler. Tarihin binlerce sayfası bu gerçeği yazar. Bizim tarihimiz de öyledir. Son otuz yılın çok yakın tarihi de dolu acı yüklü, hazin sayfalarla...
Çare savaş değil, barıştır.
Oturup bunun için konuşmaktır.
Diyalog köprüleri kurmaktır.
Ve siyaset acıları devam ettirmek için değil, kan ve gözyaşını bitirmek için vardır.
Allahaşkına hâlâ öğrenemedik mi?
* * *
Yukarıdaki satırları yazdıktan sonra, PKK’nın askeri kanadı HPG’nın, yedi askerin şehit olduğu Reşadiye saldırısını üstlenen açıklaması internete düştü.
Başlığı şöyleydi:
“Perşembe, 10 Aralık 2009, saat 15.08... Tokat eylemi, bir birimimizin kendi inisyatifiyle gerçekleştirdiği misilleme eylemidir.”
Şiddetin, silahın bir hayat tarzı olarak benimsenmesine lanet olsun.
Başka ne diyebilirim ki?
1990’ların hayal kırıklığı kan ve gözyaşlarıyla bir kez daha mı yaşanacak? İmralı, Kandil, DTP “inceldiği yerden kopsun zihniyeti’nin bu ülkeye, Türklere ve Kürtlere nelere mal olduğunu bilmiyor mu?
Bunca yaşanandan sonra daha hâlâ şiddetten, silahtan medet umulur mu?
Çok yazık!
Tokat’taki kanlı saldırıyı ‘kendi inisyatifi ile’ gerçekleştiren PKK birimini eleştirecek, lanetleyecek, bunun barışa kasteden bir saldırı olduğunu söyleyecek sesler çıkmayacak mı, çıkamayacak mı İmralı’dan, Kandil’den, DTP’den?..
Bu saldırının Türkiye’de barışa kasteden büyük bir provokasyon olduğuna ben inanıyorum.
Acaba onlar inanmıyor mu?..
Türkiye’nin, bu toprakların işi hakikaten çok zor.
Allah hepimize kolaylık versin.

milliyet



Bu yazı 954 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,752 µs