En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Ortalık toz duman!



ERGENEKON soruşturması genişleyerek devam ederken, kamuoyunda heyecan yaratan bir olay daha çıktı: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin çevresinde şüphe çekici davranışları görülen bir albayla bir binbaşı saptandı; hem de Arınç’ın evinin krokisi bulunan bir kâğıdı yutarak “delili yok etmek” isterken!
Bu işin Ergenekon’la ilgisi var mı, yok mu bilmiyoruz. Ama Ergenekon soruşturmasında birçok yüksek rütbeli subayın “şüpheli”, “sanık” veya “ifade sahibi” sıfatlarıyla adlarının geçtiğini biliyoruz.
Poyrazköy soruşturmasında adı geçen merhum Yarb. Ali Tatar hazin bir şekilde intihar etti. Acılı eşine bıraktığı mektupta Genelkurmay’ı kastederek “Bizi korumadı, arkamızda durmadı” diyor. Ergenekon soruşturmasında asker kökenli bazı sanıklar da benzer sitemlerde bulunmuşlardı...
Dahası, bazı siviller, hatta bazı hukuk erbabı bile hâlâ ordudan “koruma kollama” bekliyorlar!
Ordu ise, bırakın “koruma kollama”yı, kendisine karşı “psikolojik harekât” yapılıyor diye yakınıyor!
Bu bir çözülme, dağılma hali midir?

Yargı da toz duman
Bütün bu olayların gerçeğini yargı aydınlatacak ama yargı ne halde?
YARSAV politik bir kuruluştu, şimdi karşıtı geliyor; “Demokrat Yar-Sav” kuruluyor!
Bundan sonra bir davanın hangi “Yar-Sav”ın eline düştüğünü merak edeceğiz!
Bir tek şu olaya bakınız: Erzincan savcısı bazı cemaatler hakkında “anayasal düzeni yıkmayı hedefledikleri” gibi çok ağır bir iddiayla 235 “şüpheli” hakkında soruşturma açıyor; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı bile dahil ediyor buna!
Halbuki “anayasal düzene karşı suçlar”da her savcı değil, “Özel Yetkili” mahkemelerin savcıları yetkilidir. Bu olayda da Özel Yetkili olan Erzurum savcısı, soruşturmayı kendi eline alıyor!
Soruşturma Erzurum’a geçince “şüpheli” sayısı 16’ya iniyor!
235 kişiyi soruşturmak mı politik bir tavırdı, bu sayıyı 16’ya indirmek mi?!
Hangi “taraf”ta iseniz ona göre düşünürsünüz!
Çünkü dosyada ne var ne yok bilmiyoruz.
Hani hukuk “tarafsız” olmalıydı, “tarafsız hakem” olarak çalışmalıydı?
Yargı da kamplara mı bölünüyor? Yargı da çözülme, dağılma halinde mi?

Değişimin böylesi
Ordunun da yargının da çözülme ve dağılma halinde olduğunu düşünmek aşırı bir evhamdır.
Fakat iç sorunlar yaşadıkları açık.
Türkiye çok sarsıntılı bir değişim sürecinden geçiyor; yeni değil, 1982 Anayasası’nda esaslı değişikliklerin yapılmaya başlandığı 1990’ların sonlarından itibaren...
Bizim ordumuzun geleneğinde “durumdan vazife çıkarma” vardır. Halbuki modern hukuk devletlerinde “durumdan vazife” çıkarılamaz, “vazife“ sadece anayasa ve kanunlarda yazılı somut işlerdir.
Bugün, ordu eski geleneğe bağlı unsurlardan ve alışkanlıklardan arındıkça daha profesyonel ve daha saygın olacaktır.
Eski alışkanlıklar orduyu yıpratır.
Yargı tarihimizde ise “uyanık bekçi” geleneği vardır. Artık yargının bütün modern toplumlarda olduğu gibi “tarafsız hakem” felsefesini benimsemesi gerekiyor...
Kimse hiçbir mahkemeyi, savcıyı, hâkimi “onlar bizden” veya “bize karşı” diye düşünmemelidir. Yargı o zaman tam güven ve saygınlığa ulaşır; kestiği parmak ancak o takdirde acımaz.
Bu uzun, sancılı bir süreç... Uçlara savrulmadan, sağduyuyu kaybetmeden bu süreci geçebilmeliyiz.

milliyet



Bu yazı 960 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,494 µs