En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Neden sigara içiyoruz?



Tiryakilerin büyük çoğunluğu sigaraya gençlik, hatta bazen çocukluk döneminde başlarlar. İlk sigarasını ileri yaşlarda içip de sigaraya bağımlı hâle gelenlerin sayısı çok daha azdır. Bunun için de sigara endüstrisi neredeyse tüm enerjisini gençleri sigaraya başlatmak için harcar.

Herkesin sigaraya başlamada kendine göre farklı sebepleri vardır. Bu, bazen büyüdüğünü ve artık özgür olduğunu çevresine gösterme arzusudur. Bazen özentidir. Bazen arkadaşlarının çoğu içtikleri için onların arasında yer edinmek veya dışlanmamak içindir. Bazen bu nasıl bir şeymiş ben de deneyeyim merakıdır. Bazen sigara içen ünlü kişilere benzeme veya kendini onlarla özdeşleştirme hevesidir. Bazen de sigara reklâmlarından etkilenme sonucudur.

Sigaraya başlamada anne, baba veya okulda öğretmenin sigara içiyor olması çok önemlidir. Çeşitli araştırmalarda sigara içen çocukların dörtte üçünün anne veya babasından en az birinin sigara içtiği, buna karşılık sigara kullanmayan ebeveynlerin çocuklarında sigara alışkanlığının çok seyrek olduğu belirlenmiştir. Lise çağındaki erkek öğrenciler için de erkek öğretmenlerin sigara içiyor olmasının çok belirleyici olduğu bilinmektedir.

Hastalarımdan biliyorum,  Anadolu’ da babaları, amcaları veya dedeleri tarafından çok küçük yaşlarda sigaraya başlatılan erkek çocukların sayısı hiç de az değildir.

Sigara bağımlılığı nedir?

Belirli bir süre sigara içenler sigara bağımlısı olurlar. Genel olarak madde bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘Bir insanın psiko-aktif bir maddeye karşı daha önce değer verdiği diğer işlerden ve nesnelerden daha fazla öncelik tanıma davranışı’ olarak tanımlanmaktadır.

Bu tanıma göre ‘sigara bağımlısı’ olan birinin davranışları büyük ölçüde sigaranın etkisi altındadır, kendine ve çevresine zarar verdiğini bilerek sigara içmeyi sürdürür, içilen sigara miktarı giderek artar, sigarayı bıraktığında yoksunluk belirtileri ortaya çıkar.

Sigaranın sinir sistemi üzerine olan uyarıcı, rahatlatıcı, keyif verici etkileri de sigara bağımlılığının gelişmesinde önemli rol oynar.

Sigara bağımlılığının türleri var mıdır?

Fiziksel ve psikolojik olmak üzere iki türlü sigara bağımlılığı vardır.

Sigara içinde bulunan binlerce kimyasal içinde fiziksel bağımlılığa yol açan madde nikotin’dir. Nikotin, merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır ve bir ilaç olarak sınıflandırılır. Nikotin tıpkı alkol, eroin ve kokain gibi hatta bazı bilim adamlarına göre onlardan bile daha fazla bağımlılık yaratan bir maddedir.

Bir sigarada yaklaşık 0.8 gr tütün ve 10-20 miligram nikotin bulunur. Sigara içilirken nikotin saniyeler içinde beyne ulaşır ve burada dopamin adı verilen bir kimyasalın artmasına sebep olur. Dopamin, bizi rahatlatan ve haz veren bilgi akışını beyin hücreleri arasında sağlayan kimyasaldır. Her sigara içildiğinde nikotin beynimizde aynı yolu tetiklediği için haz hissedilir ve diğer tüm madde bağımlılıklarında olduğu gibi her seferinde aynı hazzı hissedebilmek için daha çok sigara içmemiz gerekir ve böylece sigara bağımlısı oluruz.

Psikolojik bağımlılık nedir?

Bazı kişiler sigaraya psikolojik olarak bağımlıdırlar. Bu bir tür öğrenilmiş hatalı davranıştır. Sigaraya psikolojik olarak bağımlı olanlar özellikle bir takım uğraşları veya davranışları sırasında sigara içerler. Meselâ, bazıları sinirlendiklerinde, bazıları sabah kahvaltısından sonra kahve içerken, bazıları televizyon seyrederken, bazıları kitap okurken, yazı yazarken veya çalışırken, bazıları içki masasında, bazıları kağıt veya tavla oynarken, bazıları araba kullanırken, bazıları telefonla konuşurken, bir sigara yakmayı alışkanlık hâline getirmişlerdir.

Buna bir de davranış alışkanlığını eklemek gerekir. Sigaradan çekilen her nefeste giderek kuvvetlenen el ve ağız hareketleri zamanla bir alışkanlık haline gelir. Meselâ, günde bir paket sigara içen ve her sigaradan en az 10 kere nefes çeken biri, günde 200 kere yılda 70 bin kere aynı hareketleri tekrarlıyor demektir. El ve ağzı belirli hareketlere alışan kişi, bu hareketleri tekrarlamak için de sigara içme isteği duyar.

Sigara bağımlılığı kalıtsal olabilir mi?

Son senelerde yapılan araştırmalar, sigara bağımlılığının oluşumunda çevresel faktörler yanında bazı kalıtsal faktörlerin de etkili olabileceğini göstermektedir.

Sigara içme ile ilgili genler normalde beyinde sinir hücreleri arasındaki iletişimi kolaylaştırırlar. Bunlar içinde kısaca CHRNA5 adıyla bilinen genin nikotin bağımlılığı riskini belirlemede çok önemli olduğu anlaşılmıştır. Bu gende spesifik bir varyasyonu olanların 17 yaşından önce sigara içmeye başlamaları halinde, nikotin bağımlılığı ihtimalinin iki ila beş kat fazla olduğu belirlenmiştir. Burada ilginç olan nokta bu genetik varyasyona sahip olanların 17 yaşından sonra sigaraya başlamaları durumunda nikotin bağımlılığı riskinin yüksek olmamasıdır.

Bu çok önemli bir bulgudur, çünkü gençlerin erken yaşta sigara ile tanışmaları önlenebildiği takdirde bunlarda bağımlılık gelişimi de önlenebilecektir. Sigara üreticilerinin reklam kampanyalarında gençleri hedef almaları hiç de boşuna değilmiş demek ki.

Not: Bu yazı Nefes Hayattır-KOAH ile Mutlu ve Sağlıklı Yaşama Rehberi isimli kitabımdan alınmıştır.



Bu yazı 2,374 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,370 µs