En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Sağlık bakanlığına birkaç sorum ve uyarılarım var!



Bu ülkenin insanlarının dişinden tırnağından artırdığı paralar oluk oluk ilaç firmalarının kasasına akıyor. On sene önce 5 milyar doların altında olan yıllık ilaç harcamalarımız geçen sene 17 milyar doları buldu.

Modern tıp ilaç firmalarının egemenliği ve denetimi altında olmasının kaçınılmaz sonucu olarak da tedaviler hastaların değil, ilaç endüstrisinin işine gelecek şekilde belirleniyor.

Bir hastalığın en kısa zamanda, en düşük dozda, en az ilaçla iyileştirilmesi tıbbın hedefleri arasında yer almıyor ne yazık ki! Tüm gayretler tedavilerin olabildiği kadar uzun süre (hatta mümkünse ömür boyu!), en yüksek dozlarda ve en çok ilaçla yapılması için sarf ediliyor.

Bunun en iyi örneklerinden biri de astım tedavisinde kullanılan ilaçlar.

FDA’ dan yeni bir uyarı

Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) geçen hafta yaptığı açıklamada, uzun etkili nefes açıcı ilaçların hastaların şikâyetleri düzeldikten sonra derhal kesilmeleri gerektiğini bildirildi. Sebep uzun süre kullanılan bu ilaçların astım semptomlarını şiddetlendirmesi, hastaneye yatırılmayı gerektiren krizlere ve ölümlere yol açması.

Oysa bu ilaçlar bugüne kadar astımlıların tümüne ömür boyu kullanmaları için yazılıyordu.

Aslında UENA ilaçların bu riskleri çoktan beri biliniyor. Ben de 2003 senesinde yayınlanan Astım ve Alerjiler ile Mutlu Yaşama Rehberi isimli kitabımda şunları yazmıştım:

‘’Uzun etkili beta-agonistler, uzun süreli düzenli bronkodilatör tedavi gerektiren kronik ve ağır astımlılarda kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçların, hafif/orta astımlılarda özel durumlar dışında kullanılması gerekli değildir. Benim tüm astımlı hastalarım içinde, uzun etkili beta-agonist yazma ihtiyacı duyduklarımın oranı % 5’ i ancak bulur!

Şunu tekrar hatırlatalım: Beta-agonist ilaçlar hastanın hırıltısı, nefes darlığı olduğu sürece kullanılmalıdır. Hiç bir şikâyeti olmayan, solunum fonksiyon testleri normale gelmiş hastalara hâlâ bu ilaçları kullandırmak gereksiz olduğu gibi, uzun süreli beta-agonist tedavinin bronş hiperreaktivitesinde artışa ve astımın kötüleşmesine neden olabileceği de unutulmamalıdır.’’

Uzun etkili ilaçlar her astımlı için değil
Amerika’ da 3 sene kadar önce, uzun etkili nefes açıcı ilaçların ‘siyah kutu uyarısı’ konularak satılması uygun bulunmuştu. Siyah kutu uyarısı FDA tarafından reçete ile satılan ilaçlara konulan en sert uyarı şekli. Bu uyarılar, bir ilacın ölümcül de olabilecek çok ciddi yan etkilere sahip olabileceğini gösteriyor.

Uzun etkili nefes açıcı ilaçların sadece, sprey şeklindeki kortizona cevap vermeyen ve ağır astımı olan hastalarda kullanılması bilimin, aklın ve mantığın da gereği. Çünkü tedavi edici etkileri olmayan bu ilaçların, şikâyeti olmayan hastalarda kullanılması tamamen fuzuli ve üstelik yan etkilerinden dolayı da tehlikeli. Bu ilaçlar, astıma olumsuz etkileri yanında, kan basıncını ve kalp hızını artırabiliyor, ritim bozukluklarına yol açabiliyor; bu yüzden de kalp ve tansiyon hastalarında, sarası ve hipertroidisi olanlarda çok tehlikeli olabiliyor.

Tüm bunlara rağmen, üretici firmaların bile ‘diğer tedavilere cevap vermeyen astımlılarda ve ağır hastalarda kullanılması gerektiği’ uyarısını yaptığı bu ilaçlar hem bizde hem de bütün dünyada peynir ekmek gibi satılıyor. Bu ilaçların yıllık satış rakamları 10 milyar doların üzerinde.
Ülkemizde de astım teşhisi konan ‘istisnasız her hastaya’ sürekli olarak uzun etkili nefes açıcı ilaçlar (UENA) kullanması gerekir diye rapor veriliyor. Bu sadece astımlıların sağlığını tehlikeye atması bakımından değil, çok ciddi ekonomik kayıplara yol açtığı için de çok önemli.

Sağlık Bakanlığına birkaç sorum var:

BİR: Bakanlığınız astım ilaçlarına yılda toplam kaç lira ödemektedir? Bunlar içinde UENA ilaçlar için ödenen miktar ne kadardır?

İKİ: Sürekli astım ilacı kullanması gerekir diye rapor verilen hastaların kaçının gerçekten astımlı olduğu konusunda bir fikriniz var mı?

ÜÇ: Size göre astımlıların yüzde kaçının UENA ilaçları ömür boyu kullanmaları icap eder?

DÖRT: Astımlıların istisnasız tümünün şikâyetleri olmasa bile ömür boyu ilaç kullanması sizce doğru mudur?

BEŞ: Astımlılar için verilen sürekli ilaç kullanması gerekir raporlarını denetlemeyi düşünür müsünüz?

ALTI: Tüm KOAH’ lıların da UENA ilaç kullanmalarının gerekip gerekmediği konusunda bir fikriniz var mı?

Sağlık Bakanlığının bana kulak asmadığını biliyorum, ama domuz gribi salgını sırasında DSÖ, CDC, FDA gibi kurumların tavsiyelerine kayıtsız şartsız uyduğuna şahit olduk. Sayın yetkililer hiç durmayın, FDA’ nın bu uyarısını hemen hayata geçirin; ilaç endüstrisinin bizi daha fazla soymasına izin vermeyin.

Astım tedavisi hakkında kısa bilgi

Astım tedavisinde bronkodilatör (nefes açıcılar) ve hastalığı kontrol ediciler olmak üzere temel olarak iki grup ilaç var.

Bronkodilatör ilaçların en etkili olanları beta-agonist sınıfı ilaçlardır ve bunların kısa etkili (KEBA) ve uzun etkili (UEBA) olmak üzere iki farklı türü mevcut. Kısa etkili olanlar (salbutamol ve terbutalin) akut astım ataklarında, uzun etkili olanlar (salmoterol ve formoterol) ise astım atakları kontrol edici ilaçlarla denetim altına alınamayan kronik ve ağır astımlılarda kullanılmalıdır.

Bronkodilatörler, bronşlardaki düz kaslarda meydana gelen spazmı çözerek etki gösterirler; hastanın nefesini rahatlatırlar. Bronşlardaki daralma düzeldikten sonra bu ilaçların kullanılması gerekli değildir, çünkü bu ilaçların tedavi edici özelliği yoktur.

Kontrol edici ilaçlar (sprey şeklinde kortizon) ise astım ataklarını önlemek için kullanılır. Bunlar bronşlardaki alerjik iltihabı baskılamaya yararlar ve hastanın hiçbir şikâyeti olmasa bile uzun süre alınması gereken ilaçlardır.

Bu bilgilere göre UEBA’ ların astımlıların en fazla yüzde 10’unda kullanılacak ilaçlar olması gerekirken yüzde 90’ dan fazlasına yazılan ilaçlardır.



Bu yazı 1,893 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,782 µs