En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Beynimizin kimyası değişiyor



Gazetemiz Milliyet’in arşiv yönetiminden rica ettim: 1998-1999 arasıdaki iki yılda haber ve köşe yazılarında “irtica, irtica tehlikesi, şeriat tehlikesi” gibi kavramlar kaç defa kullanılmış?
Cevap: Tam 1236 defa!
Peki, on yıl sonra, 2008-2009 arasında aynı kavramlar kaç defa kullanılmış?
Cevap: 370 defa!
Yani yüzde 30’a düşmüş!
Bakın, İlhan Selçuk bile “şeriat meriat gelmez” diyor nihayet.
Peki, aynı dönemlerde “Atatürkçü, Atatürkçülük, Atatürk ilke ve inkılapları, Atatürkçü düşünce sistemi” kavramları ne kadar kullanılmış?
Cevap: 1988-1999 döneminde 763 defa...
2008-2009 döneminde ise 439 defa.
On yıl öncesinin yüzde 58’i kadar yani.

Yeni kavramlar
Aynı şekilde, artık “devrim” kavramını da eskisi gibi kullanmıyoruz. Bugün “İnkılapçıyız, devrimciyiz, devletçiyiz” diye konuşan bir tek CHP’li var mı?
Halbuki “irtica” ve “devrim” kavramları yüz yıldır beyin kimyamızın asli elementleri olmuştu.
Cumhuriyet bu kavramları daha çok kullandı. “Atatürkçü düşünce”yi de anayasalara, kanunlara, ders kitaplarına yazdık...
Ama otuz yıldır bir şeyler değişiyor.
1960’larda Prof. Bahri Savcı’nın teorileştirdiği “Atatürkçü demokrasi” kavramını bugün referans yapan var mı? “İslami demokrasi” kavramı da içi boş bir taklitti, unutulup gitti.
Artık sadece “demokrasi” diyoruz, bir niteleme gerekirse, dünyada olduğu gibi biz de “özgürlükçü, liberal, sosyal” gibi terimleri kullanıyoruz.
Nejat Ölçen’in 1970’lerdeki “Atatürkçü ekonomi” kavramı Anayasa Mahkemesi kararına bile girmişti! Bugün kim ciddiye alır?
Türkiye’nin ulaştığı orta sınıflaşma, eğitim ve dışa açılma düzeyi beyin kimyamızı da değiştiriyor. Artık eski ‘blok’ kavramlar yetersiz kalıyor. Çözüm arayışlarımızı “reform, demokrasi, hukuk devleti, açılım, sosyal politika” gibi kavramlarla ifade ediyoruz.
İktisaden ve kültürce orta sınıflaşan yani modernleşen toplumlar tek fikirli, tek referanslı olamaz; zorunlu olarak demokratik ve çoğulcu olurlar.

Gelecek on yılda...
Göreceksiniz, “irtica tehlikesi” kavramı gelecek on yılda büsbütün gündemden düşecektir. Amerikalıların 1950’lerde McCarthy paranoyaklığını bugün hayretle okumaları gibi biz de 28 Şubat’ın paranoyaklığını daha bir hayretle okuyacağız.
“Atatürkçülük, Atatürkçü düşünce sistemi” gibi ideolojik referanslar gelecek on yılda biraz daha azalacak. Merkez sağ ve merkez sol gibi ana akımların dışında, Yeşil, çevreci, feminist, küreselci, anti-küreselci referanslar bugünküne göre artacak.
“Atatürkçülük” çeşitli kesimlerde değişik yasak ve baskı çağrışımları yaparak ideolojik referans olmaktan çıktıkça, Atatürk milli lider ve kurucu olarak çeşitli kesimlerce çok daha saygı duyulan milli bir simge olarak algılanacaktır, Amerikan kültüründeki “kurucu atalar” gibi... 
Türkiye’de “on yıla kalmadan” laikliğin elden gideceğini yazanlarla bir tür bahse giriyorum böylece. Ömrü olanlar on yıl sonra bakıp hüküm verecek.
Herhalde geçen yüzyılda birkaç temel elemente göre şekillenmiş olan beyin kimyamız değişiyor. Daha çeşitli, daha zengin, daha demokratik bir beyin kimyasına geçişin ‘humma’larını yaşıyoruz.
Doğru yoldayız, aman cinnete kapılıp arabayı devirmeyelim.

milliyet



Bu yazı 910 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,410 µs