En Sıcak Konular

Şamil Tayyar


Şamil Tayyar
0 0 0000

Okuyun, kararı siz verin



İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Sabah Yazarı Nazlı Ilıcak’ı Sincan Hakimi Osman Kaçmaz’a “işgüzar” dediği için kamu görevlisine hakaret ettiği gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı.

Yargıtay Genel Kurulu ise Tercüman Yazarı Servet Kabaklı’nın Prof. Dr. Baskın Oran’a yönelik “çanağına yol konulunca ve etli kemik vaadini duyunca yaltaklanan, kuyruk sallayan kaniş”, “uyanık geçinen şapşal”, “salak”, “tescilli hain” ve “zavallı” ifadelerini hakaret kabul etmemiş, tazminat kararını kaldırmıştı.

Şimdi, “işgüzar” lafı yüzünden bir yazara bırakın tazminatı, hürriyeti bağlayıcı hapis cezası verilebiliyor.

Yine hatırlayacaksınız, Yeni Asır Gazetesi Yazarı Hüseyin Kocabıyık, Yargıtay’ın “hakaret” kabul etmediği yukarıdaki bu ifadeleri, kendi ismini HSYK şeklinde kısaltarak, ironik şekilde eleştirmişti. 

Yedekler dahil 8 HSYK üyesi, Kocabıyık hakkında dava açtı. Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, tek celsede, ek delil için süre bile tanımadan Kocabıyık’ı tazminata mahkum etti. Her üye için takdir edilen tazminat tutarı ise 35 bin lira. Çarp 8’le, etti 280 bin lira.

Eski parayla, 280 milyar lira. Bir anda, Baskın Oran için hakaret kabul edilmeyen sözcükler, HSYK üyeleri için tazminata dönüştü.

Bu arada HSYK Yedek Üyesi Fevzi Altınok, Kocabıyık aleyhine ayrıca 80 bin liralık tazminat davası açtı ve suç duyurusunda bulundu. Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi, 40 bin liralık tazminata hükmetti.

Tazminat tutarı çıktı, 320 milyara...

Prof. Dr. Baskın Oran’a “reva” görülen sözcüklerin, konu HSYK üyeleri olunca tazminat cezasına bağlanmasını, yorumlarınıza bırakıyorum.

Burada ibretlik başka bir hadise var, onu açıklayacağım size.

HSYK üyeleri, kendileri hakkında tek celsede toplam 280 bin lira tazminat cezasına hükmeden Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Hürriyet Yıldırım’ı Yargıtay üyeliği için öneriyor.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşar Ahmet Kahraman karşı çıkıyor da üyelik teklifi askıda kalıyor.

Bunu da yorumlarınıza bırakıyorum.

Islak imza var mı?

AK Partili milletvekillerin imzasıyla meclis başkanlığına sunulan anayasa değişiklik paketiyle ilgili yeni bir tartışma başladı. CHP, imzalar arasında TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’in imzasının da olduğunu söyledi. AK Parti ise “korsan” diyerek bu metne karşı çıktı. Başkan Şahin de “yalan” dedi.

Tartışma sürüyor. Kısa sürede bitecek gibi de gözükmüyor. CHP, yarın bu durumu, pakete ilişkin itiraz ederken Anayasa Mahkemesi’ne bile taşıyabilir. Usul açısından açılması planlanan davaya “iptal” gerekçesi gibi gösterilebilir.

Her şey mümkündür.

İrticayla Mücadele Eylem Planı’ndaki imzayı inceleyen Adli Tıp, Adli Tıp Genel Kurulu, Emniyet ve

Jandarma Kriminal’in “el ürünüdür” diyerek işaret ettiği Albay Dursun Çiçek’le görüşüp ona sahip çıkan CHP’nin, TBMM Başkanlığı’na sunulmayan ve muhataplarının “korsan” dediği bir fotokopi üzerinden kıyameti koparmasını, nasıl izah etmek gerekir?
Sahi o belgede ıslak imza var mı? Albaya destek verirken “Bu kriminal incelemeler yetmez, parmak izine de bakmak gerekir” diyen Deniz Baykal’a uyup sorarsak, o belgede parmak izine baktınız mı?

Latife bir tarafa, bu anayasa değişikliğini sabote etmek için her yola başvuranlar, şunu bilsinler, rüzgara karşı işiyorlar.

Ne yaparsanız yapın, artık, hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

Taraf’a yakışmıyorsun be ablam

Aslında ciddiye alıp cevap yazmayacaktım ama internet siteleri Ergenekonculara malzeme yapınca, birkaç kelam farz oldu.

Taraf Gazetesi, AK Parti’de anayasa değişikliği paketine karşı çıkan 20 milletvekilinin bildiri yayınlayacağı iddiasını geçtiğimiz cumartesi günü manşetine taşıdı. Pazar günü katıldığım Kanal 7’deki bir programda, soru üzerine, bunun doğru olmadığını söyledim.

Şu ana kadar bildiri yayınlandı mı? Hayır...

Haklı olduğum halde haberi yazan arkadaşımız Fikret Karagöz aradığında, “Yorumlarımda maksadı aşmışsam özür dilerim, hadi gel kahve içelim, barışalım” dedim.

Fikret kardeşimi kahveye beklerken Taraf’ın Ankara Temsilcisi Lale Kemal, önceki günkü köşesinde bodoslama daldı, yalan haberi neden yayınladıklarını izah etmesi gerekirken, şahsımı “uydurma kulis” yazmakla suçladı.

Hem suçlu, hem güçlü...

2004 yılında trafik kazasında hayatını kaybeden Prof. Dr. Ali İhsan Bağış’ın ölümündeki şüpheye dikkat çeken yazılarıma gönderme yaparak, “Ortadoğu suyu konusuyla ilgilendiğinden İsrailliler tarafından öldürülmüş olabilir” dediğimi, bunun da uydurma kulis olduğunu yazdı.

Bu konuda Yeni Şafak’ta yayınlanan iki yazım var. Bu yazılarımın genişletilmiş hali ise son kitabım Pusu’da yer alıyor. Arzu eden bu ölümle ilgili iddialarıma buralardan bakabilir.

Lale Hanım’dan da ricam şu: Şahsıma atfettiğin “Ortadoğu suyu konusuyla ilgilendiğinden İsrailliler tarafından öldürülmüş olabilir” lafını, nerede söylediğimi veya yazdığımı ispat etmekle yükümlüsün.

Aksi halde, sana “müfteri” derim. Sakın ha, “ima ettin” türünden minderi dolanmaya kalkma, tırnak içinde verdiğin bu cümleyi bul getir.

Daha ağır laflar ederdim de Ahmet Altan’a, Yasemin Çongar’a, Mustafa Cesur’a, Mehmet Baransu’ya, diğer dostlara şükret.

Analizlerimi eleştirebilirsin, yerden yere vurabilirsin, ama iftira atmana, haberciliğime dil uzatmana asla müsaade etmem, haddini bil.

Ayrıca, sen İsrail’in avukatı mısın?

star



Bu yazı 1,294 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün vakası
    • 8 Ağustos 2012 Atatürk yaşasa ismini değiştirir miydi?
    • 1 Ağustos 2012 Hatay’da neler oluyor?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye’ye PKK operasyonu
    • 25 Haziran 2012 Vurulan jet değil çünkü...
    • 18 Haziran 2012 Başbakan’ın başka seçeneği yok
    • 14 Mayıs 2012 Kim bu üst komutanlar?
    • 7 Mayıs 2012 CHP’de derin çatışma
    • 28 Mart 2011 Kalemim size emanet
    • 16 Mart 2011 Arşiv bir açılsa görürsünüz
    • 9 Mart 2011 Sen de yoğunlaş, koçum benim
    • 7 Mart 2011 Ergenekon’da neler oluyor?
    • 4 Mart 2011 1 Mart operasyonu
    • 23 Şubat 2011 Olmadı sayın Bakan
    • 22 Şubat 2011 O mektubu kim verdi?
    • 18 Şubat 2011 Kılıçdaroğlu-Yalçın pazarlığı
    • 16 Şubat 2011 Yeni Türkiye nasıl kurulacak?
    • 7 Şubat 2011 CHP’yi yıkmaya mı geldi yoksa?
    • 4 Şubat 2011 Böyle terbiyesizlik olmaz
    • 28 Ocak 2011 Asılacakların listesi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,090 µs