Gece horluyor musunuz?
Sabah yataktan yorgun mu kalkıyorsunuz?
Gündüzleri oturduğunuz yerde uyukluyor musunuz?
Başınız ağrıyor mu? Sinirli ve huzursuz musunuz?
Cinsel isteksizlik veya iktidarsızlığınız mı var?
İşteki veriminiz azalıyor mu?
Uykuda Solunum Durması Sendromu (USDS) son senelerde tanınan ve görülme sıklığı giderek artan modern zaman hastalıklarından biri.
Cahit Sıtkı Tarancı’ nın bundan senelerce önce ünlü 35 yaş şiirinde söylediği ‘Uyudun uyanmadın olacak’ mısraı işte tam da bu hastalık tablosunu anlatıyor.
Apne, ağız-burun yolunda hava akımının yani solunumun durması anlamında bir kelime. Tıbbi olarak apne deyince ağız-burun yolunda hava akımının en az 10 saniye süreyle durması anlaşılır.
Apnenin bir hastalık olarak kabul edilebilmesi için bir saatte en az 15 veya bir uyku süresince 35’den fazla olması gerekir. Çünkü tamamen sağlıklı insanlarda da normal uyku sırasında solunumun durduğu dönemler vardır.
Uyku apnesi yani uykuda solunumun durması ya merkezi sinir sistemindeki bir bozukluktan veya solunum yollarındaki tıkanıklıktan kaynaklanır. Bazen her iki bozukluk aynı anda da bulunabilir. Uyku apnesinin en sık rastlanan sebepleri solunum yolları tıkanıklığı ile ilgili olanlardır.
Uykuda Solunum Durması Sendromu zamanında tanınıp tedavi edilmediğinde hayat kalitesi ciddi olarak bozulur. Trafik kazalarından, cinsel fonksiyon kusurlarına, baş ağrılarından, hipertansiyona ve kalp krizlerine, hafız kayıplarından iş hayatında başarısızlıklara kadar pek çok olumsuzluğa ve hatta ölümlere sebep olabilir.
UYKU APNESİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ VAR
Uyku apnesi erkeklerde kadınlara göre 2-4 misli fazla görülür. Her yaşta rastlanabilir, ancak hastaların çoğu orta ve ileri yaşlardaki kişilerdir. Şişmanlık ve boynun geniş olması en önemli risk faktörlerindendir. Ancak hastaların yüzde 40’ ının obez olmadıkları da unutulmamalıdır.
Vücut kitle endeksinin (VKE) 27’den ve boyun çevresinin erkeklerde 45 santimetreden, kadınlarda 40 santimetreden fazla olması USDS için risk yaratır. Vücut kitle endeksi kilonun boyun karesine bölünmesiyle elde edilen bir değerdir. VKE 20-25 arası ise kilonuz normal, 26-30 arası fazla kilolusunuz ve 30’dan fazla ise çok fazla kilolu yani obezsiniz demektir.
Üst solunum yollarında daralmaya sebep olan bademcik ve geniz eti büyümeleri, burun kemiği eğriliği, çene küçüklüğü, yumuşak damak ve çenede şekil bozuklukları, havayollarının dar olması gibi durumlar da apne riskini artırır. Hipotroidi (tiroit hormonlarının azalması), alkol, uyku ve sakinleştirici ilaçlar apne oluşumunu kolaylaştırır.
EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ HORLAMA
Uykuda Solunum Durması Sendromu’ nun en sık rastlanan ve en iyi bilinen belirtisi horlamadır. Çoğumuz için sadece yanımızda bulunan kişiyi rahatsız eden bir çeşit gürültülü solunum olan horlama hastaların neredeyse tamamında vardır. Horlama başlangıçta az ve sadece alkol ya da yatıştırıcı bir ilaç alındıktan sonra ortaya çıkarsa da giderek sıklaşır ve şiddetlenebilir.
Hastaların eşleri, gece boyunca defalarca horlamanın kesilmesini takiben solunumun durduğunu ve sonra gürültülü bir horlama ile tekrar nefes almaya başladıklarını gözlemlerler. Bazı hastalar ise gece içinde boğulma duygusu ile birden korku ve panikle uyanırlar. Bazıları da gece sık sık idrara çıkarlar.
Hastalar sürekli olarak yorgun, halsiz, sinirli ve keyifsizdir. Gündüzleri otururken, televizyon seyrederken, gazete okurken uyuklarlar. Araba kullananlar direksiyon başında uyuya kalıp trafik kazalarına ya da makine kullananlar iş kazalarına sebep olurlar. Pek çok hastada sabah baş ağrıları, unutkanlık, konsantrasyon bozuklukları, sinirlilik, huzursuzluk, kişilik değişiklikleri, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık gibi belirtiler vardır. Bunlar hasta erişkin ise iş, öğrenci ise okul yaşamında başarısızlıklara yol açar.
Uykuda solunumun durması kanda oksijen basıncının azalmasına, bu da akciğer damar basıncının artmasına yol açar. Bu hastalarda daha sonra hipertansiyon ve sağ kalp yetersizliği gelişmeye başlar.
Uyku sırasında ani ölümlerin hem erişkinlerde ve hem de çocuklardaki başta gelen sebeplerinden birinin Uyku Apne Sendromu olduğu aklınızda bulunsun.
Bu hastalar doktora çoğu zaman horladıkları için değil geç dönemde apneye bağlı olarak gelişen hipertansiyon, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları, cinsel güç kaybı gibi komplikasyonlar yüzünden başvururlar.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle