En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Aydın Doğan ve iki yanlış yakıştırma



Ortalıkta ismi dolaşan her insanın üzerine yapışmış kendisiyle ilgisiz yakıştırmalar vardır. Benimle ilgili olanlardan biri ülkemizin en büyük medya patronunu çevresinin baştan çıkardığını anlatan şu söz: "Aydın Doğan iyi, etrafı kötü..."

Böyle bir tespiti Aydın Doğan'ı hiç tanımasaydım belki yapabilirdim; ancak ülkemizin en büyük medya patronunu bugünkü konumuna kendi zekâsı ve becerisiyle geldiğini bilecek kadar tanıyorum. Sonuçta etrafını, dostlarını, mesai arkadaşlarını, yönetici ve yazarlarını seçen de kendisi.

Kötü bir çevreyi iyi bir insan oluşturur mu? İyi bir insan yakınlarını da kendisi gibi iyi insanlardan seçecektir. (Sevgili Ahmet Kekeç, ben desem desem şunu derim: "Aydın Doğan da iyi, yanındakiler de...")

Yanlışlığı durup durup bugün düzeltmek istememin sebebinin, 'büyük yazarı'nın verdiği destek sayesinde 'yumrukçu' sayısının çoğalmaya yüz tutması olduğunu sanacakları baştan uyarırım: Yanılıyorsunuz... Beni düşündüren, dün ajanslara düşen ve içinde Aydın Doğan ile ailesi fertlerinin adlarının da geçtiği bir mahkeme haberi...

Hayır, dava konusu Maliye Bakanlığı'nın vergi cezalarıyla ilgili değil; o cezalar kesinleşse bile sonuçta para olarak ödenecek; ancak dün mahkemesi görülen dava kaybedilirse, Aydın Doğan, bir kızı ve şirketlerinin iki önemli yöneticisi sekiz yıl dokuz aya kadar hapis cezasına çarptırılabilir...

Konu aslında basit, bu sebeple mahkemenin fazla uzun sürmemesi beklenir: Doğan Grubu Avrupa'da bir şirket kurup gazetelerinin kâğıt ihtiyacını o şirketten sağlamış... Kendilerine göre 'ucuza', iddialara göre ise 'pahalıya' satmış yurtdışındaki şirket kâğıdı Doğan Grubu gazetelerine... Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), borsaya açık şirketlerin hissedarlarının bu yolla zarar ettirildiği iddiasıyla açmış davayı...

Aydın Bey mahkemeye katılamamış dün, kızı Hanzade Doğan Boyner kendini şöyle savunmuş: "Yurtdışında ekonomi eğitimi ve finans lisansı yaptım; maliyet analizlerinde hem tecrübeliyim, hem de akademik bilgiye sahibim. Bu bilgiler ışığında çok doğru bir şey yaptığımıza inanıyorum..."

Mahkeme aynı dönemde başka yayın gruplarının kâğıdı kaça mal ettiğini öğrenip yapılan işlemin hissedarları zarara uğratıp uğratmadığına karar verecektir.

Peki de, 'üçüncü sayfa güzeli' neresinde bu işin?

Şurasında: SPK tarafından mahkemeye verilen dört kişiden biri olan İmre Barmanbek, mahkemede, "Bu iddia 2001 yılında Uzanlar'ın sahibi olduğu star gazetesinde grubumuza karşı açılan bir karalama kampanyası sırasında ortaya atılmıştı" demiş...

Hani Aydın Doğan'ı Mesut Yılmaz ve eşiyle birlikte içki masasında elleriyle ritm tutarken gösteren görüntülerin star televizyonu ekranlarında yayınlandığı dönemde...

Aydın Doğan kendisini halk nezdinde kötü gösteren yayınları yapan star televizyonunu satın alarak üste çıkmış oldu. Bu bir tür 'intikam' bile sayılabilir.

Bir şey daha yaptı Aydın Bey: star TV'de Haber Bülteni'ni hazırlayıp star gazetesinde manşetleri neşelendiren 'gazeteci'yi transfer edip 'Titanik' boyutundaki gazetesinin üçüncü sayfasına yazar yaptı...

Geçmişte Aydın Doğan'ın burnuna uzaktan yumruk savuran ve haberleri yüzünden mahkum olursa sekiz yıl hapse düşebileceği kişi, şimdi kendi gazetesinde siyasilere yumruk sallayanları savunuyor.

Bana atfedilen yanlış sözlerden biri de "Yayın yönetmenini at, yerine beni getir" talebidir. Titanik'in başına star'dan aldığı kişiyi getirmesini tavsiye ederim. Uğurlu biri olduğu bir önceki patronlarının dünyanın değişik yerlerinde keyif çatmalarından belli değil mi?

Yakışır.

yenişafak

 




Bu yazı 957 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,452 µs