En Sıcak Konular

Ertuğrul Özkök


Ertuğrul Özkök
0 0 0000

Size sesleniyorum İsrailli dostlarım



EĞER kaldıysa, İsrail’deki sağduyu sahibi insanlara seslenmek istiyorum.

Kime mi sesleniyorum.

Haaretz Gazetesi’nde o yazıyı yazan insana, insanlara.
“İsrail gemisi karaya oturuyor” diyen, “Bizi yine aptallığın ve hataların kıyısına sürükledi” diyen, Gideon Levy gibi insanlara.
Onlara sesleniyorum.
Muhatabım sizsiniz, fanatikler değil.
Ve diyorum ki.
Eğer ülkenizi seviyorsanız.
Eğer Türkiye’deki ve dünyadaki dostlarınıza güveniyorsanız.
Lütfen bu yazıyı siyasilerinize, kanaat önderlerinize, dışişleri yetkililerinize, savunma bakanlığınıza, askerlerinize, bakanlarınıza okutunuz.
* * *
Önce ben kimim.
Ben fanatik bir Müslüman değilim.
Ben; hayatı boyunca Türkiye ile İsrail’in ilişkilerinin iyi olmasını isteyen, bu yüzden dinci gazetelerde yerden yere vurulan bir gazeteciyim.
Ben, Türkiye’deki Yahudi cemaatine, sevgiyle, saygıyla, kardeşlikle, canı gönülden bağlı bir insanım.
Ben; Türkiye’deki Yahudi cemaatine bırakın saldırıyı, onları kıracak bir laf edilse, karşısına ilk dikilecek insanlardan biriyim.
Ben, Nazi kamplarında Yahudilere yapılan mezalimi, kendi içimde de hisseden bir insanım.
Ben, İsrail’i devlet olarak yok etmeye çalışanlarla asla aynı kampta olmayan, karşı kampta yer alan bir gazeteciyim.
Evet ben buyum ve sizlere sesleniyorum.
İsrail Hükümeti, sizleri bir felakete sürüklüyor.
Beraberinde bizleri, bütün dünyayı da bir felakete sürüklüyor.
Hükümetinizin verdiği bu emri, askerinizin yaptığı bu operasyonu ne bizlere, ne dünyaya anlatabilirsiniz.
Biliniz ki; kendinize kötülük yapıyorsunuz.
Bir o kadar kötülüğü de bizlere yapıyorsunuz.
İçimizdeki fanatik nüfusunu gitgide arttırıyorsunuz.
Sizin hükümetiniz ki; bütün dünyada, “Biz bir teknoloji adasıyız” diye övünüyor.
“Askeri teknolojimizle kimse başa çıkamaz” diye kibirleniyor.
Şu operasyona bakın, eğer beceriksizlerse felaket.
Bilerek yaptılarsa daha da felaket.
Devlet olduğunu iddia eden bir ülke böyle bir gaddarlık yapabilir mi?
* * *
İsrail’deki aklıselim sahibi dostlarımız; dünya değişti.
“İsrail yaptı, herkes kabullenmek zorunda” dönemi kapandı.
Avrupa’da dostlarımla oturduğum zaman, orada çok ciddi bir İsrail eleştirisinin başladığını görüyorum.
Geçen akşam bir dostumun evinde, Yahudi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı arkadaşım, İsrail Hükümeti’ne benimkinden çok daha ağır eleştiriler yaptı.
Oysa o sırada biz, Türkiye’nin hatalarını konuşuyorduk.
Yani biz o taraftaydık, o bu tarafta.
Şimdi şu hale bir bakın.
İsrail Hükümeti öyle bir şey yaptı ki, artık hiçbirimizin “Ama” diyecek ne mecali, ne hali, ne de cesareti kaldı.
İçimiz öyle acıyor ki, içimizden sadece bunları yazmak geliyor.
* * *
Bakın bizleri de ne hale getirdiler.
“O gemide niye çocuklar var” diye dahi soramıyoruz.
“Madem gitmesine izin verildi, niye uluslararası önlemler alınmadı” diye soramıyoruz.
“Filistinlilerin yıllardır desteklediği Kıbrıs Rum kesimi neden karasularından geçiş izni vermedi” diye soramıyoruz.
Çünkü öyle bir şey yapıldı ki, gün artık soru sorma günü değil.
İsrail’in sağduyu sahibi insanları; lütfen bu duygularımızı, bu çığlığımızı çoğaltın, iletin, anlatın.
Hükümetiniz size kötülük yapıyor.
Bize de kötülük yapıyor.
En fazla da, Türkiye’nin aklıselim sahibi insanlarına kötülük yapıyor.
Emin olun böyle.

hürriyet



Bu yazı 1,384 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 10 Ocak 2011 İslam’ın samimi sesi bu mektupta
    • 23 Eylül 2010 Hayır Ahmet, babanı sen öldürttün!
    • 2 Temmuz 2010 Halk avukatları silkeliyor
    • 1 Haziran 2010 Size sesleniyorum İsrailli dostlarım
    • 15 Mayıs 2010 O kitabı yeniden yayınlamak isterdim
    • 11 Şubat 2010 Postmodern faili meçhuller
    • 7 Ocak 2010 Eyvah, yine dil zaptiyeliği mi
    • 5 Ocak 2010 Önümüzdeki dönem yükselecek yazarlar
    • 3 Ocak 2010 Genel yayın yönetmeni nasıl gider
    • 9 Aralık 2009 Herkesin iki oy hakkı olmalı
    • 25 Kasım 2009 Ergenekon sanığı ile ortak hisler
    • 12 Kasım 2009 Bu da benim ilerleme raporum
    • 14 Ekim 2009 Kimse bana şunu sormadı
    • 1 Ekim 2009 Jurnalci gazetecilere yazıyorum
    • 16 Eylül 2009 Provokatör veya yoldaş
    • 11 Eylül 2009 Gazetecinin felaketi
    • 27 Ağustos 2009 Ben, gazeteci Ertuğrul Özkök
    • 28 Temmuz 2009 Cesur Türkler, cesur Kürtler
    • 16 Temmuz 2009 Manşet yapmamak doğru muydu
    • 8 Temmuz 2009 Kavgayı bitirmek için plan

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,434 µs