En Sıcak Konular

Hayati Sır



Hayati Sır
0 0 0000

İlahi hakikatin ‘Tevhid Zırhı’!



 

‘Kelimeler’in hakikati ile başlıyor söze… İç içe iyilik ve kötülük… Ama tek bir olunca ‘mana’ hepsi bir!

( Cennet’in sözü ile bitmeli bu hayat! O kadar kısa… Bir an kadar! Ya da o an kadar sonsuz!

Biliyoruz şimdi! Bu dünya hayatı niçin var… Var olan bir! Tek bir an! Hepsi o kadar!

‘Bir’!

Son bir yazı! Kendini bilen bir yazı… Ve hakikati…

Ey kalbim! Senin anların değil mi bütün kâğıtlar? Ve o kâğıtlar da var olan her kelime bizim bir yüzümüz değil mi?

Her yüzün bir hikâyesi vardır, biliyoruz! Uzun uzun anlatır her kelime kendi hikâyesini… Ama senin aklında kalan hep tek bir söz olur… O sözü yazıyor işte Hayati Sır… Hikâyeler anlatıldıktan sonra ‘kalb’e ulaşan o tek bir sözü… Anlayan anlıyor, anlamayan ise o sözü ikilemeye çabalıyor işte… Birken iki olduk, üç olduk diyor… Ve birliği bozuyor… Ne uğruna biliyor musun? Kendi hikâyesi uğruna… Nefsin sessiz bekleyişi her sözün içinde… Sonra birdenbire kendinden bahsedilince, hızla dirilişi, azgın bir hal alışı…

Ey kalbi birleyen söz! Nefsi öldüren söz! Geldik işte huzura… Ve ilahi bir sıçramayla yükselişe geçip öyle geldik! Tüm hikâyeleri unuttuk da geldik… Aslı ile hakikatin… Ve kendi imgesiyle… Sözün bittiği yerde…

Sözün de bir hikâyesi var elbette! O da son bulur, huzura yükselince… Her şey biter, mana birlenir… Ve aslı ile tanışırsın sen hakikatin…

Ne olursa olsun bu dünya hayatında, o gün gelince her şey kendi aslına döner…

Ey kalbin aslı ile söyleşen Hayati Sır! Bize böyle sıçramalı yazılar yazma… Her kelimen ile bir yükselişe geçme… İnsanın hikâyesinden ayrılma… Yer çekiminden kurtulma… Uzun uzun anlat bize gerçeği… Tasvir üzerine tasvir yap… Çünkü insan, kalbin diline kapalıdır… Söyleyecek pek bir şeyi de yoktur… Mana ile ilgilenmez hiç… Görünenden ibaret zanneder aşkı! Bu yüzden de hep yanılmıştır…

Ey aşk! İnsan gördüğüne değil, görmediğine, bilmediğine âşık olur… Bir hayaldir aslında aşk! Bir tasavvur, bir tefekkür, ilahi bir haldir…

O halin içine girince sırrına kavuşur insan… Kendi sırrını görür karşısında! Ve söz olur yeniden… Tek bir söz… Allah için!

Ah insan! Ne büyük yanılgı içindesin sen! Bu denli hoyrat bir dünyada hâlâ anlaşılabilmeyi bekliyorsun… Oysa dünyadaki zulmün çeşitliliği korkutuyor insanı… ‘Kelimeler’e zulüm uygulayan insanlardan hiç bahşedilmemesi… Anlaşılan sıra gelmiyor bir türlü zulüm altında bırakılan kelimelere… Peki, onları kim kurtaracak bu zulümden! Her an, hepiniz zulüm uyguluyorsunuz kelimelere! Onları hiç durmadan asıl manalarının dışında kullanıyorsunuz… Ve onları yeniden Cennet’teki yerlerine taşımak isteyenlere de bir vesile bulup tuhaf anlamlar yükleyebiliyorsunuz…

Oysa anlam da birdir! Söz de!

Hakiki olanla, suret olan! Fark bu kadar yalındır, açıktır ve basittir aslında…

Biz bu dünya hayatında, kalıcı bir suretimiz, bir hikâyemiz olsun istemeyenlerdeniz…

Asıl olana ermek için çalışıp çabalıyoruz…

Elbette gayret bizden, takdir Allah’tandır sonunda…

Biz sadece, Cenab-ı Allah’tan gelecek olan her şeyi birlemek için varız…

İlahi hakikat bu!

Evet, biriz ve her türlü ikiliği reddediyoruz daha işin başında…

İşte, hepimizi koruyacak ‘Tevhid Zırhı’!

Vesselam.



Bu yazı 4,439 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Eylül 2014 Ey kâfirler! Okunabiliyor artık alınlarınızdan kimliğiniz!
    • 3 Eylül 2014 Ey dünyadaki dayanılmaz acılar karşısında sırıtan sırtlanlar!
    • 29 Ağustos 2014 Şeytan bilemez ki kimdir o! Şimdilik ‘bir’ meçhuldür!
    • 25 Ağustos 2014 Yeni Atlantis! Yeni Kudüs! ‘Oku’yun! Korunun!
    • 20 Ağustos 2014 İstanbul’un alnı şu an secdededir!
    • 13 Ağustos 2014 Manevi başkent İstanbul’dur! Yakındır!
    • 8 Ağustos 2014 Ey sır dolu ‘Bir’ kalbin ‘Hiç’ bilinmeyen yolcuları!
    • 4 Ağustos 2014 Yakındır! Ey müminler! ‘Bir’ ferahlık gelecek!
    • 28 Temmuz 2014 Gazze’de sustunuz! Mescid-i Aksa yıkılırken de susacak mısınız?
    • 23 Temmuz 2014 Ey tuğrul kuşu! Ey hakikatin kılıcı! Zaman bu zamandır!
    • 17 Temmuz 2014 Allah bize yeter ey müminler!
    • 12 Temmuz 2014 Rabbimizin huzurundayken Peygamber Efendimizi incitmeyin!
    • 7 Temmuz 2014 Şeytan için zorlu günler başlıyor! Elhamdülillah…
    • 1 Temmuz 2014 Dünyada şu an ne yaşanıyorsa yaşansın! ‘Hakikat’ budur!
    • 27 Haziran 2014 Hadi! Kurtulun bu Ramazan! Şeytana olan bağımlılığınızdan!
    • 23 Haziran 2014 Ey mazlumlar birleşin! Bitsin bu zulüm artık!
    • 19 Haziran 2014 “Hak geldi, bâtıl zail oldu.”
    • 14 Haziran 2014 Cin tasallutundan kurtulun! Huzur bulun!
    • 9 Haziran 2014 İnsanın ‘halife’lik sırrı Cennet’tedir!
    • 5 Haziran 2014 Rabbimizin ‘emanet’ini iyi koruyun ey müminler!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,452 µs