En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Genelkurmay’ın entelektüel düzeyi...



“12 Nisan 1982 akşam saat yedi buçukta kısa boylu, zayıf, kara kaşlı bir adam Pentagon yakınlarındaki Quality Inn’in asansörlerinden çıkıp yanımıza geldi. Don Morelli diye kendini tanıştırdı.

Pennsylvania’da doğmuştu, göçmen bir İtalyan ailesinin çocuğuydu.

West Point’ten mezun olmuştu. Vietnam’da Mekong Deltası’nda savaşmıştı.

...Don Morelli söze, bir grup Amerikan generalinin bizim 1980’lerde yazmış olduğumuz Üçüncü Dalga adlı kitabımızı okumakla meşgul olduklarını bildirerek başladı.

Kitapta 10 bin yıl öncesinin tarım reformunun insanlık tarihinin ilk biçim değiştirici değişiklik dalgasını başlattığını, 300 yıl önceki sanayi devriminin ikinci bir değişiklik dalgası yarattığını ve günümüzde de üçüncü bir değişim dalgasının etkisini hissetmekte olduğumuz iddia ediliyordu.

Her değişiklik dalgası beraberinde yeni bir uygarlık türü getirmişti. Kitabımız, bugün, kendi ekonomisi, kendi ailesi, kendi medya ve politika biçimleriyle devrimci bir Üçüncü Dalga uygarlığını yaratma sürecinde olduğumuz fikrini ortaya atmaktaydı.

Bu çalışmada savaş hakkında hemen hemen hiçbir şey söylenmemişti. O halde generallerimiz neden bunu incelemek emrini almışlardı diye bilmek istedik.”

 ***

 “Morelli bunun nedeninin, ekonomimizi ve toplumumuzu değiştirmekte olan aynı güçlerin savaşı da değiştirmek üzere olduğunu söyledi. Dış dünyanın haberi olmadan, geleceğin devrimci askeriyesini tasarlamak üzere bir grup çalışmalara başlamıştı.

Morelli, amiri Kansaslı General Donn A. Starry başkanlığında bir grubun, ‘Üçüncü Dalga’ koşullarına göre savaşa yeni bir kavram getirmeye, askerleri yeni savaşta çarpışmak ve kafalarını kullanmak için eğitmeye ve ihtiyaçları olacak silahları tanımlamaya çalıştıklarını anlattı.

Morelli’nin görevi ‘doktrin’di.

Üçüncü Dalga dünyası için askeri bir doktrin formüle edecekti.

...Morelli bazen üniforma giyen bir entelektüeldi aslında. Fikirlere âşık bir insandı.”

 ***

 Genelkurmay’ın tepe noktasının son zamanlarda kimlerle görüşmeler yapıp, ne düzeyde gazeteler okuduklarını duyunca, bu kıyaslama üzerinden belki bu ürkütücü irtifa kaybına olumlu bir katkım olur düşüncesiyle; bu anlatımları Alvin ve Heidi Toffler’in “21. Yüzyılın Şafağında Savaş ve Savaş Karşıtı Mücadele” adlı kitabının ilk bölümünden aldım...

Benimkinin iyi niyetli ama nafile bir çaba olduğunu da biliyorum...

Çünkü yıllardır Harp Akademileri’nde eğitime hangi Ergenekon sanıkları tarafından, hangi kalite düzeyinde destek verildiğini görüyorum...

Kendi gibi düşünmeyenlerden korkan bir üst düzey eğitim olabilir mi?

Bu, ideolojik bir şartlanma mı, siyasal parti ajitasyonu mu yoksa hayatı ve yaşamın gelişmesini çok daha derinden algılayacak zihinsel bir yenilenme çabası mı?

Nedir bu gerçekten?

 ***

 Neden başarısızlığın ve yetersizliğin her geçen gün biraz daha çoğaldığını...

Karakolların bile neden korunamadığını...

PKK’lıları görüp “çoban” zanneden ama kekik toplayan ihtiyarları “PKK’lı diye öldüren” savrulmayı...

Beş bin kişilik PKK kuvvetleri karşısında 800 binlik bir gücü bile yeterince kalabalık görmeyen bir kurmaylığı...

Gelinen son noktadaki muhatap ve okuma düzeyini görünce daha da iyi anladım...

***

Asker dostlarımın bana söylediğine göre bizim orduda üç yüz sayısının az biraz üzerinde general ve amiral var...

Ama acaba kaç tanesi General Don Morelli?

Ve kaçı Alvin ve Heidi Toffler düzeyinde dostluklara sahip?

Galiba son dönemlerde yaşanan perişanlıklara biraz da bu açılardan bakmak gerek.

Çünkü...

 “Kimlerle görüşüp, ne okuduğunu söyle”...

Ben de sana kim olduğunu söyleyeyim.

***

“Üçüncü Dalga” okuyup Alvin ve Heidi Toffler ile görüşünce, “yıldız savaşları” yapıyorsun...

Bizdekilerin görüştüğü insanlarla görüşüp, bizdekilerin okuduğu gazeteleri okuyunca da, PKK’lıları görüp “çoban” zannediyor ama kekik toplayan ihtiyarları “PKK’lı” diye öldürüyorsun herhalde...

star

 

 



Bu yazı 1,317 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,180 µs