En Sıcak Konular

Ahmet Taşgetiren


Ahmet Taşgetiren
0 0 0000

Pol Pot'laşmaya doğru...



Pol Pot, 1975'te bir darbe ile Kamboçya'da iktidara gelen ve 1979 yılında devrilinceye kadar, sadece dört yıl içinde, 7 milyonluk Kamboçya nüfusunun 3 milyon 300 binini katlederek "ölüm tarlaları" oluşturmakla tarihe geçen bir komünist diktatörün adı.

Aslında bir köylü çocuğu. Batı'da eğitim görmüş, orada komünizmle tanışmış ve ülkesinde iktidarı ele aldıktan sonra, maoist yöntemle, şehirlerde yaşayan herkesi pirinç tarlalarında çalışmaya zorlamış, bütün okulları kapatmış, yaşlı-genç-çocuk-kadın-erkek ayırımı yapmaksızın yüz binlerce insanı işkencehanelere dönüştürülen okullarda, komünist idareye karşı olduklarını itiraf ettirdikten sonra ölüm tarlalarına sürmüş.

Pol Pot rejiminde cinayet ve işkence o boyutlara ulaşıyor ki, "ihanet ettiği"ne inanılanlar, öldürülüyor, yakılıyor ve yakıldıktan sonra cesedi idam ediliyor. Bu görüntüler, o dönem dünya medyasına yansıdı, sonra filmlere konu oldu.

Bütün bu vahşet, sadece dört yıl içinde gerçekleşti.

...

Şimdi "Pol Pot'laşma", Doğu Güneydoğu'da, PKK-BDP çizgisinin sergilediği tutum için, bizzat Kürt kamuoyu önderleri tarafından seslendirilmeye başlandı.

Bunu ben daha önce yazdım.

"Şayet ve farzı muhal dedim, bölgede PKK'nın hakim olduğu bir yapı kurulursa, bu kısa süre içinde, Kamboçya'daki Pol Pot Kızıl Kmer benzeri bir yönetime dönüşecektir. TC'nin yanlışları olabilir ama gene de TC, kendisini bir hukukla bağlı hisseder. PKK'nın bağlı bulunduğu bir hukuk var mı?

"PKK tarafından bizzat Kürtler'e karşı "ihanet" damgası vurularak işlenmiş sayısız cinayet var. Bizzat örgüt içi cinayet var. Kan dökerek güç kazanmak, PKK'nın asıl işi. Ve bu noktada insafı yok.

"Bu örgüt bölgede iktidar olursa..."

Bölge yakın zamana kadar PKK konusunda suskundu. Bu elbet PKK'nın onaylandığı anlamına gelmiyordu ama karşı çıkma riskini de kimse üstüne almıyordu.

Şimdi bölge sesini yükseltiyor.

"Boykot"u dayatıyorlar ve bölge, "İrademize ipotek koyamazsın" diyor.

Örgüt ve siyasi uzantısı tehdide yöneliyor. Tehdidin satır aralarında yine o bildik "ihanet" suçlamaları var.

Bu defa bölge insanı, "Ne yani diye sorguluyor, Pol Pot mu olacaksınız?"

Hatırlayın, Batman'daki mayın vahşetinden sonra yapılan açıklamada "Örgüte irademizi teslim etmedik, bedeli bu oldu" denildi.

Canınızdan öte ne var?

İşte bölge insanı, örgüt tarafından canına kastedildiğini gördükten sonra, isyan çığlığı atmaya başladı.

Bölgenin iş adamları yürekli çıkışlar yapıyor.

Van Milletvekili Kürt kızı Gülşen Orhan, "Kürt'sen BDP'de siyaset yapacaksın" dayatması karşısında isyan ediyor.

Kesin olan şu ki, bölgede tekerlek farklı dönmeye başladı. Öcalan'dan "önderliğimiz" yakıştırması altında bir Pol Pot üretme çabası bizzat "Kürtler'in isyanı" ile boşa çıkacak.

Ben açık söyleyeyim, bu süreçte Ahmet Türk'ü de onun yanına oturup, uyduruk "Özerk Kürdistan" bildirisini destekleyen Altan Tan'ı da yadırgıyorum. Yadırgıyorum, yanlış rolde görüyorum.

Saadet'i yazmak

Saadet'in İstanbul iftarında bulunamadım. Ama orada ve daha sonra Bursa'da yaşananları görünce aynı değerleri paylaştığımı düşündüğüm bir camia adına kahroldum. Yazık dedim. Çok yazık. İftar saati, Kur'an okunuyor, duvarlarda Erbakan ve Numan Kurtulmuş'un büyük boy fotoğrafları yan yana asılı ve "Numan istifa" çığlıkları altında havada çatal bıçaklar uçuşuyor. Ne bu? Dava mı? "Hadi oradan!" Çılgınlığın, gözü dönmüşlüğün dava ile alakası olur mu?

Bakıyorum, şu ana kadar kadim Saadetliler'den bir tek "Yanlış bunlar" diye bir açıklama yok. Ne yani, tasvip mi ediliyor bu çılgınlıklar? Parti her şey midir? Siyaset her şey midir? Bir TV ekranında Asiltürk'le Malkoç'un tartışmasını izliyorum. Malkoç'un tüm yumuşatma girişimleri karşısında Asiltürk'ün müthiş agresifliği sergileniyor. O Malkoç ki, Refah davalarının savunmacısıdır, o Malkoç ki, AK Parti oluşumunda Hoca'nın yanında kalmış bir "vefa" adamıdır. Şimdi düşman oldu. Şimdi Numan düşman oldu, anlamak mümkün mü? Çocuklarımızı yiyeceğiz, öyle mi? Kedi yavrusunu yemek isterse, önce onu fareye benzetirmiş. Ne süreçlerde memleketin çocukları böyle yendi hep. Şimdi biz de öyle mi yapıyoruz? Ve bunu dava adına mı yapıyoruz? "Hadi oradan; hadi, hadi!"

Kutluyorum

Dün okuduğumda en mutlu olduğum haber, Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ın Pakistan'a gideceği haberi oldu. İftar düzenleyecek ve orada toplanan yardımları bizzat Pakistan'a götürecek. Bence büyük olay bu. Türkiye adına, bizzat Başbakan Erdoğan'ın öncülük ettiği bir yardım kampanyası zaten yürüyor. Bunun, Başbakan'ın eşinin bizzat Pakistan'ı ziyaretiyle taçlanması, kardeşliğin taçlanması olacaktır. Bayan Erdoğan'la felaketzedelerin dünyaya yansıyacak birlikte fotoğrafları da, bu insani acıya dünyanın ilgisini yöneltmek adına son derece hayati katkılar sağlayacaktır. Keşke bu işi Cumhurbaşkanı'nın eşi ile birlikte yapsalar diye düşündüğümü de ilave edeyim. Bayan Erdoğan'ı yürekten kutluyorum.

bugün

 



Bu yazı 1,122 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Vesayet tortusunu silmek...
    • 20 Eylül 2012 Ana gündem: Terörü yok etmek
    • 12 Eylül 2012 Gültan Kışanak kaçırılsa...
    • 11 Eylül 2012 AK Parti formatının önemi
    • 9 Eylül 2012 Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
    • 7 Eylül 2012 ''Akil adam'' enstrümanı
    • 28 Ağustos 2012 MGK ne yapacak?
    • 26 Ağustos 2012 Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
    • 19 Ağustos 2012 Bayram nostaljisi
    • 14 Ağustos 2012 Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
    • 12 Ağustos 2012 115 asker ölseydi...
    • 9 Ağustos 2012 ''Güvenlikçi politika''
    • 7 Ağustos 2012 Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
    • 2 Ağustos 2012 ''Daha büyük harita''
    • 27 Temmuz 2012 Ortak mutluluğu planlamak
    • 26 Temmuz 2012 Ortadoğu'da ne oluyor?
    • 24 Temmuz 2012 Bölgesel Kürt yapılanması
    • 19 Temmuz 2012 Erdoğan'ın kurgusu ne?
    • 18 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu için son raunt
    • 27 Haziran 2012 Türkiye sınanıyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,349 µs