En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

Doğruluk bir kurgu gibi yapılanmıştır



'cinsiyetler, türler ve âlemler arasında bir şeyler olup biter'.

 deleuze.

'gerçeğin karşıtı yoktur.'

braque
 

bir koridor, parka açılan yol, ekim ayında birgün, müzik, bir kadın bana doğru, bebek yüzlü, adımları bilinç dışı. 

an, durmalı. şimdi.

yazmak bir oluş problemidir. devam eder. yazılan metin eksiktir, mutlaka düzeltilmesi gerekir, düzeltme sonsuza kadar devam eder. bir zaman başlar, tamamlanmaz.  

deleuze:"yazmak, anılarını, yolculuklarını, aşklarını ve yaslarını, düşlerini ve fantasmalarını anlatmak değildir. gerçeğin aşırılığından  ya da hayal gücünün aşırılığından yanılgıya düşmek aynı şeydir: her iki durumda da, yani gerçek dahilinde dışa yansıtılan ya da imgesel dahilinde içe atılan ebedi anne-baba, oidipusçu yapıdır. edebiyatın bu çocuksu yapısı içinde, rüyanın ortasında olduğu gibi, yolculuğun sonunda da aranacak olan babadır. kişi anne ve babası için yazar".

yazı, resim olmalı. güzel sanat. birşeyin, dışardaki şeyin bir şekli değil, bir yorum, içselleştirilmiş şekil. 

zizek:"beni bir tür bir karşılıklı büyülenme ilgilendiriyor: fantezinin yapısı  budur. lacan için, nihai olarak, fantezi nesnesi gördüğümüz değil, bakışın kendisidir".

bakışın kendisi. bana kısık gözlerle bakıyor. roma'da olduğumu unuttu. roma nedir. insan, acı çeken hayvan. gözlerinde, acı var. baktığımda yalnız acı. anlatma hakkını kullanmamış. içinde birşey var. 

zizek: "lacan'ın 'kadın yoktur' önermesi: kadın erkeğin semptomundan başka birşey değildir, büyüleme gücü varolmayışının boşluğunu maskeler, nihayet reddedildiğinde bütün ontolojik tutarlılığı kaybolur. ama tam da var olmayarak, yani tam da histerik çöküşü yüzünden var olmayışını benimsediği anda, kendini 'özne' olarak kurar:histerikleşmesinin ötesinde onu en saf haliyle ölüm dürtüsü beklemektedir". 

adımları usul, ilkel ve tedbirli. yapmaya can attığım şey tam da yaptığım şey. ebedi tutku, sembolik gerçek ve hareket imkânı. birşeyler gerçekten oluyor, birşeyler. keyif kiplerimiz, aradığımızla karşılaşmamız, tam da bu işte, eğer gerçek gerçekse, hiçbir şey boşuna değil, sınır.

zizek:"kant'ın terminolojisiyle söylersek, kadın patolojik keyfi cisimleştirdiği için, belli bir fantazinin çerçevesi içine girdiği için tehdit ediyor değildir erkeği. tehdidin gerçek boyutu, fantaziyi 'kat ettiğimizde', histerik çöküş yüzünden fantazi mekânının koordinatları kaybolduğunda ortaya çıkar. başka bir deyişle, femme fatale'in asıl tehditkâr yönü, erkekler için ölümcül olması değil, kendi kaderini bütünüyle kabullenen 'saf', patolojik olmayan bir özne örneği sunmasıdır. kadın bu noktaya ulaştığında, erkeğe sadece iki tavır kalır: ya 'arzusundan vazgeçer', kadını reddeder ve hayali, narsisist kimliğini yeniden kazanır ya da semptom olarak kadınla özdeşleşir ve intiharı andıran bir eyleme girişerek kaderiyle buluşur".

varlık, düşünce ve hareket, üç şey, âlem. 

yaklaştı. korkuyorum. olabilir birşey, birşeyin ucu. yaklaşan kadın'ı hegelci varsayımlarından kurtarmalı mıyım. doğrudan müdahale. yoksa keyfini yapılandırmalı mıyım. dolaylı. 

bataille: "yaşam ölümün, ırmaklar denizin ve bilinen bilinmezin içinde kaybolacaktır. bilgi, bilinmezin girişidir. anlamsızlık, olabilir her anlamın sonucudur".

kadın birşeyler söylüyor, aramızda bir yay mesafe yalnızca. sesleri ses olarak duyuyorum, sesleri birleştiremiyorum, sesler ayrı ayrı, sesleri bütünlemek yerine sesleri tek tek algılayabiliyorum, gayret, o'na dahil olma çabasızlığı, şaşırtıcılığı, gözleri acı çok acı.



Bu yazı 1,389 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,527 µs