En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

kırık kaldırımlar



ankara’nın yolları, kaldırımları bir türlü yapılıp tamamlanmıyor. cumhuriyet’in başkentinde otuz yıldır yol, kaldırım inşaatı bir türlü bitmedi. 

borges, buenos aires’in kırık kaldırımlarını gösterir, ‘tıpkı cumhuriyet gibi kırık’ der. bir dostum buenos aires’e gitti. giderken borges’ten söz ettim o’na. bir not gelmedi. fizikî orada bulunmakta olduğundan eminim, buenos aires’te yaşamıyor demektir.

ankara’da kırık olan yalnızca yollar, kaldırımlar olsaydı problem çözülürdü. yollar da kaldırımlar da bir şekilde yapılırdı. kırık olan ilişkiler. türklerin türklerle ve türklerin tarih’le ilişkisi.

bir çıkış oluşturmalı. herşey böyle giderse gelecek günler güzel olamaz.

borges: “edebiyatımız kendini yenilemeli, tam bilimsel ve siyasal düşüncenin umud ettiği gibi en uç noktaya, ultraya erişmelidir. sloganımız ultra olacak ve istisnasız bütün eğilimler, yenilik için bir istek belirtmeleri koşuluyla, ilkelerimiz arasında yer alacaktır…şimdilik yenileşme çağrısı  yapmanın ve içinde sadece yeninin sığınak bulacağı Ultra adlı bir derginin yayımlanacağını ilan etmenin yeterli olduğuna inanıyoruz”.

türklerin işleri 1683 yılına kadar iyiydi. kötüleşti. çöküşün, iktisatla irtibatlı olduğu bilgisi kötüleşmenin hemen başında oluşturuldu. iktisat ile irtibat ortaya konmuştu. ortaya konmayan ise batı ile osmanlı iktisadı arasındaki farktır. avrupa’daki iktisadi canlılık, ticaret artışından ve kentlerin önem kazanmasından kaynaklanır. osmanlı iktisadı orta çağ devresinde avrupa’ya göre durgundur. ticaret yollarının değişmesi, nüfus artışı, amerika’nın keşfi, önemli sayılması gereken öteki faktörler. avrupa iktisatının yükselmesinde etkili olan. osmanlı, sermaye birikimine karşıdır. osmanlı’da yürürlükte olan hukuk, vergi, ticaret ve müsadere rejimi sermaye biriminin gerçekleştirilmesine yönelik değil, tam tersine sermaye birikimini engelleyen mahiyette. osmanlı iktisat düzeninin amacı, devletin ve tebaanın ihtiyaçlarının karşılanması, bu kadar. güçlü, zengin, bir sınıfın oluşmasına müsaade edilmiyor. saray, imtiyazlar, mal mülk, dağıtıyor. sınırlı. gerek duyduğunda el koyuyor.

osmanlı ıslahat için metinler kaleme aldırdı, düşünme görevleri verdi. işler kötüye giderken, kimse oturup etrafı seyretmedi. bugünkünden farklı olarak.

reisülküttab ebubekir ratip efendi, ilk adamdır. avrupa’daki iktisat düşüncesini ve iktisadiyatı kavramış ilk osmanlı. kendinden önceki adamlarda varolan, avrupa iktisadını anlamak konusundaki zihinsel blockage reisülküttab ebubekir ratip efendi’de ortadan kalktı. nedenini bilemiyoruz ve bu tür şeyler oluyor.

reisülküttab ebubekir ratip efendi’nin çıkış için bulduğu fikir şudur: “memleketin imkânlarını kullanarak milli serveti artırmak”.

fikir doğru bir fikirdi. fikir, fikir olarak kaldı. osmanlı, sermaye birikimini sağlayamadı.

kırık kaldırımlar neden bir türlü tamir edilemiyor, türkler neden olmadık yerde kornaya basıyorlar ve neden bugün türkiye’de dışarıda bir yerde, adam gibi bir çay içmek mümkün değildir?

bugünkü mesele, reisülküttab ebubekir ratip efendi’nin sermaye birikimi fikri ile çözülecek bir mesele değil. türklerin bugün geldikleri yer çok daha karmaşık bir yerdir. eğer o gün reisülküttab ebubekir ratip efendi’nin fikrine uygun olarak gerekli ıslahatlar yapılmış olsaydı türkler, bugün, japonlar gibi, üretiyor olacaklardı.

bugün türkiye, üretmiyor. dışarıdan gelenle ayakta. dûnya sistem olarak batıyor ve türkler sistemin yükselmekte olduğunu sanıyorlar.

bugün, reisülküttab ebubekir ratip efendi tipinde bir adam yok.



Bu yazı 1,770 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,820 µs