En Sıcak Konular

Ayşe Böhürler


Ayşe Böhürler
0 0 0000

Fikri sabitler



İstikrar kelimesi olumlu bir anlam içerse de fikri sabit olmak biraz takıntılı bir ruh halini yansıtır. Fikri sabit olan zaten karşıdakini dinlemez, anlamak istemez, fikrini değiştirmek istemez, inatçıdır, ısrarcıdır ve her türlü yeni bilgiye kapalıdırlar.

Mesela Ertuğrul Özkök! Genç Bakış programında kendi tanımıyla değişimci ruhu ile fikri sabitleri arasındaki gelgitlerini çok iyi yansıttı. Andıç olayında paşaların dolduruşa geldiğini kabul etti, Ahmet Kaya manşetinden pişman olduğunu söyledi. "'411 el kaosa kalktı' manşeti attığım en doğru manşetti, bugün olsa bugün de atardım" diyerek bazı alanlarda fikri sabitini koruduğunu gösterdi. Batmanlı bir gencin "peki bu el kaldıran 411 milletvekilini kim seçti" sorusunu ise geçiştirdi.

Oktay Ekşi de medyada fikri sabit yazarlarından. O'nun gelgitleri hiç olmaz. Kendisinden çok emindir. 30 yıl önce ne söylüyorsa bugün de aynı şeyleri söyler. Sanki zamanın içinde donmuş gibi. Hep sıkı başörtüsü ve din karşıtıdır. 1987'de başörtülüleri İran'daki kara çarşaflıları model aldıklarını ima ederek "kara fatma"ya (bir tür böcek-hamam böceği de denir) benzetip aşağılıyordu bugün de "türbanlılar da insan" diyen Taha Akyol'u eleştiriyor ve yine İran'a benzeyeceğimizi söylüyor. 30 yıl aynı korku ile yaşayarak muhteşem bir istikrar ortaya koyuyor. Hep başörtülülerin insanlığı ile ilgili sorunları vardı.

Bir diğer fikri sabit yazar da Özdemir İnce. Sabit fikrilerini benimsemeyenleri düşman ilan etmesi ile de bana sürekli Nazileri hatırlatır. Nazilerin ari ırkının düşmanı Yahudiler, O'nun ari ırkının düşmanı da başörtülüler. Ama o kendisinin farkında olmadığı gibi başörtüsünü gamalı haç gibi kabul ediyormuş. Ayrıca Kur'an tefsirinde de iddialı. Kur'an'da örtüyü emreden ayette geçen "hımar" kelimesinin kendi tercih ettiği (Mustafa Sağ tefsiri) yorumun benimsenmesi gerektiği konusunda da çok baskıcı!

"Türban Şaklabanlığı Kur'an'da yoktur. Ayette geçen hımar kelimesi baş değil herhangi bir örtüdür, dinde yoktur; Arap kültüründen gelen bir gelenektir, İslam'ın emri başörtüsünün yakalarının üstüne göğsü kapatacak şeklide aşağıya salınmasıdır. Asıl kapatılması gereken kısım göğüstür" diyor Özdemir İnce, Mustafa Sağ'ın tefsirine dayanarak. İnce'nin alıntıladığı yorum İslam dünyasında eskiden beri bilinen çokça tartışılan bir konudur. Şuurlu Müslümanlar olma gayretimizin daha yoğun olduğu ilk örtünme yıllarında hımar kelimesini çokça tartışmışlığımız da vardır. O yıllarda başörtülerimizi omuzları ve göğüsleri kapatacak şekilde örtmemizin hikmeti de buradaki yorumdur. Ayrıca başörtüyü Arap kültürü olarak görüp omuzlarına şal almayı tercih edenler de yine aynı kelimeden yola çıkar. Bizim ilk örtündüğümüz yıllarda örnek alacağımız modeller yoktu. Annelerimizin geleneksel örtünme anlayışlarını zaten reddetmiştik, kendi örtünme modelimizi oluştururken de çokça okuduk. İslam'a göre en doğrusu hangisiydi. Karşımıza birçok yorum çıktı. Ancak herkes kendi meşrebine göre farklı bir yorum ile örtünmeyi benimsedi. Zaman, mesleklerimiz, iş koşullarımız, aile çevremiz örtülere biçim verdi. Çoğu zaman yanlış örtündüğümüzü söyleyenler oldu, eleştirildik tekfir edildik, hatta Cezayir'de Gardaya'da olduğu gibi bizim örtünmemizi porno bulanlar bile oldu.

Dünyayı dolaşınca da görüyorsunuz ki her kültüre göre değişen binlerce örtünme biçimi var. Siyah çarşaf, burka, çador giyenler, beyaz çarşaflarla tek gözünü kapatanlar, başına omuzlarına şal atanlar, peçe takanlar velhasıl kültürlere, mezheplere, coğrafyaya kişilere göre değişen örtünme biçimleri var. Sabit olan tek şey örtünme, değişen ise biçim.

Ayrıca inanç sahibi olmadığını ilan eden bir insanın Müslümanlara dinlerini öğretmeye kalkması da trajikomik. Bırakın bu tartışmayı inananlar yapsın.

Mehmet Tezkan muhafazakâr kesimin özel şirketlerde, aile şirketlerinde bile başörtülü çalıştırmadığını yazmış. Oysa muhafazakâr kesimde birçok aile şirketinde çok iyi eğitimli birçok başörtülü işlerin en başında... Çok da başarılılar. Fikri sabit olup sadece kendi çevremize değil biraz da etrafa bakmak gerekiyor.

Bizim kesimin de fikri sabitleri çok, onların da başörtülülerin sorunlarını değil başarılarını daha çok ortaya çıkarması gerekiyor.

MUHALEFETLERİNİ KISKANDIM

Nüfusunun %99'u Müslüman olan Türkiye'de ana muhalefet partisi "Cumhurbaşkanı başörtülü eşi ile resepsiyon veriyor, türban kamuya girdi" gerekçesi ile Cumhuriyet resepsiyonuna katılmıyor.

4 milyon Müslüman'ın yaşadığı Almanya'da ise muhalefet İslam dini için resmi statü istiyor, halkın Müslümanlara önyargılı davrandığını, bunun değişmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca bununla da yetinmeyip kendisine yakın Friedrich Ebert Vakfı'na bir kamuoyu araştırması yaptırarak antidemokratik düşünce tarzının toplumda kökleşmeye başladığını, özellikle Müslümanları hedef alan bir 'modern ırkçılık'ın hızla yayıldığını ortaya koyarak, çözüm yolları arıyor.

Kıskanmamak mümkün değil.



Bu yazı 1,177 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Nisan 2012 82 anayasasına evet diyene hayır!
    • 26 Kasım 2011 Şapka giymeyen kadın niye asılır?
    • 16 Ekim 2010 Fikri sabitler
    • 27 Şubat 2010 Ordu darbe yapar mı?
    • 30 Aralık 2006 Kadınlar üzerinden siyaset, güzellik, gençlik faşizmi!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,716 µs