En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Başı boş bırakılan kızlar artık davulcuya ve zurnacıya gitmiyor



‘Türk kadını ille de doktor koca istiyor’ başlıklı haberi okuyunca bir süre önce yazdığım bir yazım aklıma geldi. Önce www.medimagazin.com’ da yer alan haberin ilgili bölümünü okuyalım:
“Eş ve arkadaşlık arama sitesi olan Siberalem.com’ un kadın kullanıcıları öncelikle karşısına çıkacak erkeklerde “Güvenirlik”, “Dürüstlük” ve “Seviyeli Beraberlik” istiyor. 360 bin kadın üyenin çoğunluğu, sevgilisi olacak erkeğin mesleğine de çok önem veriyor.

Kadınların tercih ettiği meslek grupları arasında Doktorlar ilk sırada yer alırken bunu Subaylar ve Mühendisler izliyor. Üyelerinin yüzde 65’inin üniversite mezunu olan Siberalem’de kadınlara özel astroloji, ilişki danışmanlığı, ilişkilerde ipuçları konusunda ücretsiz destekler de sunuluyor.”
Şimdi de sıra benim yazımda:

Yakın yıllara kadar küçük çocukların çoğu ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ sorusuna, göğüslerini gere gere ‘Ben büyüyünce doktor olacağım’ diye cevap verirlerdi.

Genç kızların hayâllerini de beyaz atlı bir prens değil, beyaz gömlekli, gözlüklü bir doktor süslerdi bir zamanlar. Onlar için bir doktorun karısı olmaktan daha güzel bir kısmet düşünülemezdi.
Evde kalmış kızlar ise etraflarına ‘Beni ne doktorlar istedi de varmadım’ diye güya hava basarlardı, sanki bin bir pişmanlık içinde oldukları anlaşılmıyormuş gibi.

Ama heyhat, o günler çok gerilerde kaldı.

Artık ne çocuklar doktor olmak istiyorlar, ne de kızların rüyasına girebilen beyaz gömlekli genç doktorlar var. Yaşı geçmiş çirkin kızlar da hiç pişman değiller bir doktora varmadıklarına.
Toplumun her alanındaki yozlaşmadan, doktorlar da nasiplerini alıyorlar ve tüm dünyada kutsal meslek olarak bilinen doktorluğun saygınlığı mum gibi eriyor.

Üstelik de bu sadece benim kişisel görüşüm değil, yeni yapılan bir ankete göre neredeyse tüm doktorların ortak fikri.

İSTANBUL TABİP ODASININ ANKETİ

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Nilüfer Kalpaklı ve Dr. Güray Kılıç tarafından gerçekleştirilen İstanbul Hekim Profili Anketi’nden çıkan en önemli sonuç ‘hekimliğin toplumdaki saygınlığının giderek azalıyor olması’.

Ankete katılan ve %76’sı uzman, %14’ ü pratisyen ve %27’si de akademisyen olan 1.128 hekimin %86’sı hekimliğin toplumsal statü ve saygınlığının düştüğü ve  %79’u da hekimlerin reel gelirlerinin 10 yıl öncesine göre azaldığı kanısında.

Yani doktorlara göre mesleklerinde artık ne saygı kalmış ne de para.

Durum gerçekten de çok vahim. Doktorlar, halkımızın ‘iki tık tık, bir şık şık’ özdeyişi ile ifade ettikleri gibi kolay ve çok para kazanmıyorlar. Birçok doktor neredeyse karın tokluğuna çalışıyor, hatta acı ama gerçek o ki, açlıktan nefesi kokanlar bile var.

Mesela, bir asistan doktorun aldığı maaş 1.000-1.500 YTL arasında. 30 yıllık uzman bir doktor emekli olduğunda, 30.000 YTL kadar ikramiye ve 1.000 YTL civarında maaş alıyor.
Varın gerisini siz hesap edin.

DOKTOR, ÇOCUĞUNUN DOKTOR OLMASINI İSTEMİYOR
Anketin bunlar kadar, hatta bunlardan da önemli iki sorusuna verilen cevaplar da şaşırtıcı değil bu durumda.

‘Bugün imkânınız olsaydı hekim olmayı seçer miydiniz?’ sorusuna hekimlerin ancak %56’sı evet diyebilmiş. Demek ki doktorların yarısı doktor olduklarına pişmanlar. Bugünün şartlarında haksız da sayılmazlar hani. Sen gel, en az 10 sene eğitim gör, sonra git mecburi hizmetlerde sürün, ondan sonra da ne saygınlığın olsun, ne de doğru dürüst karnını doyuracak paran olsun.

Çocuklarının da tıp eğitimi görmelerini arzu edenlerin oranı ise %30. Benim kişisel gözlemlerime göre bu oran çok yüksek. Bu %30 değil de, %3 olmasın sakın? Çünkü, ben şöyle bir sınıf arkadaşlarımı düşündüm de, çocuğu tığ fakültesine giden tek bir kimse aklıma gelmedi. Bizim sınıf için bu oran demek ki %3’den bile daha düşük, belki de %0.

Bu şunu gösteriyor ki, doktorların büyük çoğunluğu çocuklarının kendileri gibi çile çekmelerini istemiyorlar.

ONUN ADI DOKTOR
İşte bundan dolayıdır ki, kızlarına doktor talip olduğunda babalar soruyorlar yavrularına:
         – Kızım seni doktora vereyim mi?
Kızın cevabını biliyorsunuz:
- İstemem babacığım, istemem.
Doktorlara atıp tutanlar bu anketin sonuçlarını iyi değerlendirsinler lütfen.
Gelelim neticeye
Sevgili genç kızlarımız; bu haber ve yazıdan alınması gereken iki ayrı ders var.
Karar sizin:
BİR: Ankete bakacaksak olursanız ‘Kızı başı bırakırsan ya davulcuya gider ya zurnacıya’ sözünün acilen yeniden irdelenmesi gerekiyor. En azından zurnacının yeri doktorlara verilmeli.
İKİ: Bana sorarsanız, hele de benim sevgili karım Feryal Hanım’a kulak verecek olursanız ‘İstemem babacığım istemem’ türküsü genç kızların dilinden düşmemelidir.



Bu yazı 1,708 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,611 µs