En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

2011 seçiminde kim neye aday?



Siyasetin iki parti arasına sıkışması "üçüncü yol"a pek şans bırakmasa da hâlâ umutlu olanlar var.
Bu nedenle seçime daha sekiz ay olmasına rağmen küçük siyasi partiler telaşlı bir hazırlık içinde… Saadet Partisi'nden ayrılan Numan Kurtulmuş da, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener de bu hesabı yapıyor.
Son günlerde DP, SP ve Türkiye Partisi arasındaki görüşmelerin hızlanması bu alandaki boşluğu doldurma telaşından kaynaklanıyor.
Bu konuda en yoğun çabayı Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener gösteriyor.
Ne yapsın, tek başına çıktığı siyasi yolculuğu hedefe ulaştıramayınca çareyi "Türkiye İnisiyatifi" adıyla yeni bir ittifak arayışında buldu.
Ona destek verenler de sırada… Bir yanda Demirel ve Cindoruk'lu DP, bir yanda yeniden siyasete dönen 84 yaşındaki Erbakan'lı Saadet Partisi öte yanda yıllardır bir çıkıp bir kaybolan Sadettin Tantan ismi var.
Tabii bu cephede yer alacaklar arasında ANAP'ın mal varlığını DP'ye teslim eden Mesut Yılmaz ve çevresini de saymak gerekiyor…
Çıkış yolu bulamayan bu çevre, inanmasalar bile "bir ihtimal tutar" mantığıyla bu birleşmenin gerçekleşmesini bekliyor. Bu arada Mesut Yılmaz'ın siyaseti bırakacağı da konuşulanlar arasında…
Dün küçük partilerin birleşmesiyle ilgili Erbakan ve BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu bir araya geldi.
Amaç BBP'yi de bu eski siyasilerin oluşturacağı birlikteliğe katmak.
Ama olacak gibi görünmüyor. Çünkü BBP referandum sürecinde AK Parti'nin başını çektiği "Evet" cephesinde yer aldı. Bu nedenle BBP Genel Başkanı Topçu, Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu ile birlikte bir "zeytin dalı" ittifakını tercih ediyor. Ama eğer o gerçekleştiremezse -ki gerçekleşmeyecek görünüyor- gideceği adres belli, AK Parti…
Aynı şey Kurtulmuş ve Soylu için de geçerli… Parti kurmaya kalkan Kurtulmuş'un en azından şimdilik AK Parti'ye gitmeyeceği anlaşılıyor. Soylu'nun ne yapacağı ise belli değil.
Yine de bu isimlerin AK Parti'ye gitme ihtimali, daha şimdiden ittifak arayışı içinde olan küçük partileri korkutmaya başladı.
Doğrusu "AK Parti evetçileri kendi listesinden aday gösterecek" korkusu sanal bir korku da değil.
AK Parti yüzde 58'i en yüksek oranda bir arada tutmanın hesabı içinde. Seçime yakın Aydın Menderes gibi isimlerin de aralarında bulunduğu sürpriz adayların seçmen karşısına çıkacağı bekleniyor.
CHP de biraz değişim biraz yeni isimlerle seçime giderse küçük partilerin hiçbir şansı kalmaz. Kim bilir belki de "evet"çiler AK Parti'ye giderken hayırcılar da CHP'nin kapısını çalar.

'TRT Şeş'te çalışmanın bedeli'
Kürtçe müzik önündeki engeller eskisiyle kıyaslanmayacak kadar az… Ancak bu olumlu gelişmelere rağmen yine de Kürtçe müzik yapan sanatçıların işi pek kolay değil. Bir süre önce TRT Şeş'e de program yapan sanatçı dostum Nilüfer Akbal'la karşılaştım. Yeni albümü Herire (İpek) üzerine konuşurken Akbal'ın sitemiyle karşılaştım. Bizim gazetede çıkan ve "TRT Şeş'te olmasaydı yeni albüm yapamazdı" sözüne bir hayli alınmış…
"Benim albümüm TRT Şeş gündeme geldi diye gecikti. Çünkü oraya programlar çektim. Yoksa her şey hazırdı, albüm hazırdı. Bu bana bir hakarettir..."
Nilüfer Akbal sadece albümünün gecikmesinden söz etmedi. Aynı zamanda TRT Şeş'te çalışmanın bir bedeli olduğunu da söyledi. "İnan bizim işlerimiz durdu. Ben kitle örgütlerinin etkinliklerine, yurt dışında konserlere de çağrılırdım. Hâlâ istiyorlar ama bir yandan da 'korkuyoruz birkaç kendini bilmez slogan atacak, huzur bozacak' diye endişe ediyorlar. O yüzden konser alamıyorum. TRT Şeş nedeniyle boykot var. Bu boykottan dolayı biz mesela Diyarbakır'a da gidemiyoruz. İmza günü yapmak istedik. Yapamıyoruz, çekiniyorlar."
Son sözü Naim Dilmener'e bırakıyorum;
"Herire gerçekten de mükemmel bir albüm; hatta bugüne kadar, bu dilde yapılmış olanların en iyilerinden biri."

sabah



Bu yazı 1,440 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,470 µs