En Sıcak Konular

Mehmet Barlas


Mehmet Barlas
0 0 0000

CHP'nin sivil paşalarının sivil darbe ürküntüsü...



Siyasette, idarede ve toplumsal yaşamın bütün alanlarında her gün sayısız gelişmeye tanık olmaktayız.
Bu olayların içinde bulunmayan ya da taraf olmayan bazılarımız da, her gün bunlara ilişkin tepkilerimizi ve gözlemlerimizi seslendiriyoruz.
Örneğin dün önce İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nu açığa aldığı haberi duyuldu.
Sonra Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun pazartesi günü itibariyle açığa aldığını duyuruldu.
Kamuoyu bu gelişmelerin perde arkasını anlamaya çalışırken CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol TBMM'de yaptığı ivedi basın toplantısında, hükümetin generalleri görevden almasını "Sivil darbe" olarak değerlendirdi.
Bu tür ivedi tepkilerin varlığı tabii ki basın olarak bizim işimize gelir.

Manşet malzemeleri
Çünkü bunlar olayı ısındırır hatta kaynatırlar.
Manşetlere böylece malzeme çıkar.
"CHP'nin sivil paşaları generallere sahip çıktı" benzeri cinaslı başlıklar bile atılabilir.
Ancak kendilerini tepki göstermekle görevli sayan siyasetçilerin, daha önemli gelişmelerde neden suskun kaldıkları da bu arada mutlaka sorgulanmalıdır.

CHP neden suskun?
Örneğin geçtiğimiz günlerde Abdullah Öcalan'ın
"Artık siyasette silahın yeri olmamalıdır" içerikli bir açıklama yapan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'i uzaktan haşladığı ve hatta "Silahlar olmasaydı Belediye Başkanı mı olurdu" diye sorguladığı haberleri bütün medya organlarında yer aldı.
Öcalan'ın bu açıklamalarının Baydemir'i istifanın eşiğine kadar getirdiği de söylendi.
Acaba neden Kemal Anadol veya CHP'nin sözcüleri bu gelişme karşısında da bir tepki koymadılar?
Onbinlerce cana mal olan bölücü terör kaynaklı kalkışmanın silahlardan arındırılması içerikli bu tartışmalı gelişme, "Diyarbakır'ı Paris yapmak" süreci ile hiç ilişkili değil miydi?
Veya salı günü MHP'nin grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin
"AKP'yle geçen sekiz talihsiz yılın içerisinde; Ermeni Kiliseleri onarılmış ve maç bahanesiyle tarihi tezlerimiz tartışmaya açılmış, 'İnançlarımıza güveniyoruz' sözleriyle, yıllarca kapalı tutulan Ortodoks Kilisesi'nin ibadete başlaması sağlanmış, Patrikhane övülmüş, Heybeliada Ruhban Okulu'nun faaliyete geçmesi için çalışmalara başlanmıştır" içerikli konuşmasına da CHP sözcülerinin tepki göstermeleri gerekmez miydi?

MHP'den farklılar mı?
CHP'nin Heybeliada Ruhban Okulu'na ilişkin görüşleri acaba MHP ile aynı çizgide midir?
Ana muhalefet partisi konumunda siyaset etmek sadece iktidar sözcülerine laf yetiştirmek veya iktidarın her icraatına ve kararına tepki göstermek midir?
Yarım yüzyılda dört askeri darbeye sahne olmuş ve bunlardan birinde CHP'nin de kapatıldığı bir ülkede bir CHP sözcüsü "Sivil darbe var" diyerek kendisini ortaya atabilirken çok önemli diğer gelişmelerde o partinin sözcüleri suskun kalıyorlarsa, bunda bir gariplik yok mudur?
Eğer askeri konulara bu kadar meraklı iseler mesela
"Bedelli askerlik" konusunda ne düşünüyor bu sivil paşalarımız?

sabah



Bu yazı 1,215 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 29 Eylül 2012 Sakın "Erdoğan'sız AK Parti" hesabı yapmayın!
    • 28 Temmuz 2012 "Büyük Kürdistan" bir Amerikan sorunudur
    • 16 Ocak 2012 Kıbrıs'ı da Kwai Köprüsü'ne benzetmedik mi?
    • 9 Ocak 2012 Orta yaş sınırı yükselirken artık kimse yaşlanmayacak mı?
    • 4 Ocak 2012 AK Parti başarılı olursa tüm Türkiye başarılı olacaktır
    • 29 Ekim 2011 Cumhuriyet Bayramımız hepimize kutlu olsun
    • 31 Ağustos 2011 Yeniden açılım günlerinin üslubuna dönülmelidir
    • 17 Temmuz 2011 Asıl sorunumuz acaba ''Şarklılık'' mı?
    • 9 Temmuz 2011 Siz değişmezseniz koşullar sizi değiştirir...
    • 26 Şubat 2011 İktidar iddiası bulunmayan muhalefet olur mu?
    • 25 Kasım 2010 CHP'nin sivil paşalarının sivil darbe ürküntüsü...
    • 11 Ekim 2010 Kılıçdaroğlu'nun önündeki tarihi fırsat
    • 22 Eylül 2010 Sentetik beyaz Türklerin dayanılmaz hafifliği
    • 11 Eylül 2010 Kim yalancı? Anayasa Mahkemesi mi, CHP lideri mi?
    • 9 Eylül 2010 İktidarı 'Evet' mi yoksa 'Hayır' mı güçlendirir?
    • 28 Haziran 2010 Üslubu tırmandırınca kelimeler kifayetsiz kalabilir
    • 12 Haziran 2010 Yeni dünyada eksen de merkez de farklı yerlerdeler
    • 7 Mayıs 2010 Teşekküre karşı benden de bir teşekkür...
    • 5 Ocak 2009 Basın ''Medya'' olmadan önce kol kırılır yen içinde kalırdı...
    • 3 Kasım 2008 Türk demokrasisinin sabırla imtihanında geçer not alabilecek miyiz?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,290 µs