En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Ateşli çocuklara aspirin vermeyin



Grip her sene küçük veya büyük salgınlarla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu salgınlar kuzey yarıkürede genellikle aralık ayından sonra başlar. Önümüzdeki haftalarda milyonlarca insan grip olacak, yataklara hatta hastanelere düşecekler ve birçokları da bu yüzden hayatlarını kaybedecekler.

Griple ilgili ölümlerin başlıca iki sebebi vardır. Birincisi, grip olan kişilerde altta yatan hastalığın kötüleşmesidir. Mesela, kalp yetersizliği, ileri derecede KOAH, diyabet, böbrek yetersizliği, siroz, kanserler, AİDS gibi hastalığı olanlarda grip ölüme yol açabilir. İkincisi ise griple ilgili çeşitli komplikasyonlardır: Zatürree, menenjit (beyin zarı iltihabı), ensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı), perikardit (kalp zarı iltihabı) ve Reye Sendromu’ dur.

Bu komplikasyonlar içinde önlenmesi en kolay olan Reye Sendromu’ dur. Reye Sendromu, vücudun birçok organını ilgilendirirse de,  karaciğerde yağ birikimi ve beyin içi basınçta aşırı yükselme hastalığın temel özellikleridir. Bu tablo en çok grip sebebiyle aspirin ve diğer salisilat içeren ağrı kesici-ateş düşürücü ilaç alan çocuk ev gençlerde ortaya çıkar.

REYE SENDROMU NEDİR?
Reye Sendromu, ilk kez 1963 yılında Avustralya’lı bir patolog olan Dr. Reye tarafından ayrı bir hastalık olarak tanımlanmıştır.

Hastalığın kesin sebebi tam olarak bilinmemekle beraber, grip, soğuk algınlığı ya da suçiçeği gibi viral enfeksiyonlar sırasında aspirin verilen çocuklarda ve gençlerde risk çok yüksektir. Bir araştırmada Reye Sendromu olan çocukların yüzde 90’ının aspirin almış oldukları belirlenmiştir. Gerçekten de Reye Sendromuna grip salgınlarının daha çok görüldüğü aralık, ocak, şubat gibi kış aylarında daha çok rastlanır.

HASTALIK BELİRTİLERİ
Reye Sendromu, grip gibi bir ateşli viral enfeksiyondan 1-14 gün sonra iki aşamalı bir hastalık olarak ortaya çıkar. İlk dönemde şiddetli ve sürekli bulantı ve kusma ile beraber aşırı yorgunluk, uyku hali, çevreye ilgisizlik gibi beyinle ilgili belirtiler vardır. İkinci dönemde ise, kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar giden sinir sistemi belirtileri tabloya hâkim olur. 2 yaşından küçük çocuklarda kusma yerine ishale daha çok rastlanır. Reye Sendromunda ateş normaldir. Belirtilerin süresi ve şiddeti hastadan hastaya değişir.

ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Reye Sendromu erken dönemde tanınıp uygun şekilde tedavi edilmediği zaman, ölüm ihtimali çok yüksek olan bir hastalıktır. İstatistiklere göre, geç tanı konanların yüzde 90’ı kaybedilirken, erken tanı ve doğru tedavi alan hastaların yüzde 90’ı hastalığı atlatabilirler.

Reye Sendromundan iyileşen çocukların bazıları tamamen düzelir, ama bazılarında zekâ geriliği gibi bir takım nörolojik ve psikolojik belirtiler kalabilir.

Viral enfeksiyon geçiren ve aspirin de kullanılmış olan bir çocukta, ateş olmaksızın şiddetli kusma ile beraber karaciğer enzimleri yükselmesi varsa Reye Sendromu düşünülmelidir.

TEDAVİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE YAPILMALIDIR
Reye Sendromu’ nun tedavisi mutlaka yoğun bakım ünitelerinde yapılmalıdır. Bu hastaların ağız yoluyla beslenmesi sakıncalı olduğundan, damar yoluyla verilen sıvılarla beslenirler.  Beyin ve kan basıncı ile sıvı ve elektrolit düzeyleri sürekli olarak izlenir. Solunum yetersizliği olan hastalara solunum aletleri ile yapay solunum yaptırılır. Beyin ödemine karşı kortizon verilir. Kan şekeri düşük olan hastalara yüzde 25’lik şekerli serumlar uygulanır.

Gelelim neticeye
16 yaşından küçük olan çocuklara grip veya ateşli başka bir virüs enfeksiyonu geçirdiklerinde kesinlikle aspirin verilmemelidir. Bu çocuklarda kullanılacak ağrı kesici-ateş düşürücü ilaç parasetamol olmalıdır.
 



Bu yazı 1,359 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,488 µs