En Sıcak Konular

Ali Bayramoğlu


Ali Bayramoğlu
0 0 0000

MHP: Rüzgâr eken fırtına biçer



Yaşanan tüm zorluklara, karşı karşıya kalınan tüm risklere, çözümü askıya alınan kimi sorunlara rağmen Türkiye son yılların en ışıklı, umut verici dönemlerinden birisini yaşıyor.

"Umut ve ışığın kaynağı değişim politikalarında" ve bunun ardındaki "siyasi ve toplumsal irade"de yatıyor.

Nitekim zorluk ve riskler, ülkenin askeri vesayet sorunundan Kürt meselesine, AB üyeliğinden din-toplum ilişkilerine değin derin durum ve sorunlarıyla yaşadığı sıcak karşılaşmalarda, yüzleşmelerde ortaya çıkıyor.

"Değişime doğru yapılan her hamle, her yüzleşme, sorunları cepheden ve toplumsal siyaset cihazlarıyla göğüsleme" kaçınılmaz kısmi krizler üretse de, bu dertlerin parça parça bertaraf olmasını, en azından tabu ve korku olmaktan çıkmasını ve kimi çözüm ışıklarının belirmesini beraberinde getiriyor.

Dünyanın ekonomik düzenden siyasi düzene, hak anlayışından hukuk anlayışına, uluslararası dengelerden uluslararası sorunlara yeni bir dönemi soluduğu, iç ve dış dinamiklerin bir bütün haline geldiği şu günlerde, Türkiye'nin değişim politikalarıyla ortaya koyduğu çaba şu "çifte anlam"ı içermektedir:

Bir yandan daha özgür, daha müreffeh, kendisiyle barışık, demokrasi kavramından üreyen yeni bir toplumsal mutabakatla farklılıkları dahilinde bütünleşmiş bir düzene ulaşmak...

Diğer yandan içine kapalı her ülkeyi askeri güçten siyasi konuma ve ekonomik dokuya her yönüyle marjinalize edebilecek dünya koşullarına uyum sağlayarak ayakta kalma mücadelesi vermek ve büyüme arayışını sürdürmek...

Değişim asli, kriz talidir...

Ancak ne gariptir ki Türkiye'de siyasi tartışmalar, iç siyaset ve siyasi rekabet tali olana takılıp kalıyor. Okumalar, tavırlar bunun içinden üretiliyor. "Değişim çıtasını yükseltecek siyasi rekabet yerine ideolojik tavırlara, ucuz popülizme endeksli, tepkilere ve duygulara hitap eden bir siyasetsizlik" peşinde koşuluyor.

Kürt sorununu çözmek yolunda atılan adımları, yapılan girişimleri, açıklamaları bu nedenle her zaman aynı ses, aynı tepkilerle karşılandı...

Bahçeli'nin son çıkışı ortada...

Kürt meselesine, Kürtçe tartışmalarına ilişkin MGK bildirisini bile yetersiz bulan etnik milliyetçi bir ses çıktı MHP'den...

Dedik, bu yıllardır böyle...

Örneğin 2005'de şu söylediklerini hatırlayın Bahçeli'nin:

"AK Parti'nin Türkiye'de yaptığı tahribatı ne Yunanistan İzmir'e, ne de İsrail Gazze'ye yaptı..."

Aynı dönemde Baykal'a bakın:

"Tayyip Erdoğan PKK ile dolaylı müzakere içine girdi..."

Evet, hep aynı çatışmacı, etnik milliyetçi, popülist şarkı...

Bu nasıl bir dildir, nasıl bir siyasettir?

Toplumu karşısına alan köhne ve tehlikeli siyaset, dilini tehlike üzerinden kurguluyor ve bunu kriz üreterek yapmaya soyunuyor.

Kuvay-ı Milliye tarzı bir seferberliği talep ediyorlar. Sevr paranoyasından besleniyorlar.

Bilerek ya da bilmeyerek ülke içi toplumsal, hatta etnik çatışmayı tahrik ediyor, içine kapalı bir Türkiye'nin kavrularak küçülmesine ve marjinalleşmesine kürek çekiyorlar.

Değişimi bölünme, değişimi savunanları iç düşman, değişim gerektiren dinamikleri dış düşman cihazları ilan eden bir "savaş ruh hali", bugünün dünyasında Türkiye'yi küçültmek ve bölmekten başka bir işlev taşımaz...

Toplumun değişim iradesi ortadadır.

Bu gürültülü küçük güruhun unutmaması gereken ise şudur:

"Rüzgâr eken fırtına biçer ve yok olup gider..."

yenişafak



Bu yazı 1,330 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Eylül 2012 Sorgulama vakti...
    • 28 Ağustos 2012 Kürt sorununda yeni safha...
    • 25 Ağustos 2012 Kürtlerin şiddeti...
    • 30 Haziran 2012 Anter'in katili yaşlanmış mı?
    • 12 Mayıs 2012 Solun şiddetle hesaplaşması
    • 3 Mayıs 2012 Yeni Türkiye'nin doğum belgesi...
    • 21 Şubat 2012 Dink davası ''sil baştan''...
    • 18 Ocak 2012 İkinci cinayet zamanı
    • 17 Ocak 2012 Hrant'a sözüm var...
    • 21 Aralık 2011 Soykırım ve yasa
    • 3 Aralık 2011 Dönme dolap...
    • 30 Eylül 2011 Yazıcıoğlu ve jandarma...
    • 8 Eylül 2011 Aydının şiddetle sınavı...
    • 1 Ağustos 2011 İstifaların anlamı ve yarını: Pek iyi...
    • 28 Temmuz 2011 Parlamentoda bir terörist...
    • 5 Temmuz 2011 Futbolda temizlik, ülkede temizliktir
    • 10 Haziran 2011 Yeni CHP ha! Hadi oradan...
    • 24 Mayıs 2011 MHP'de yaşananlar ve perde arkası
    • 19 Mayıs 2011 Askere ''leş'' toplatmayan generaller iş başında
    • 19 Nisan 2011 Militarist-ulusalcı batak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,976 µs