En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Başkanlık OSTİM’i çözer mi?



Türkiye neden geri bir ülke? Çünkü sadece ve sadece ülkeyi “kimin” yöneteceğini konuşuyor. İleri bir noktaya ulaşması niçin ne yapması gerekir? Ülkeyi “kimin” yöneteceğini değil, “nasıl” yöneteceğini konuşur.

Ama galiba bu noktadan çok uzağız.  Biliyorsunuz...

Ankara’da, OSTİM ve İvedik Organize Sanayi Bölgeleri’nde 3 Şubat 2011 tarihinde meydana gelen yangın ve patlamalarda toplam 20 kişi hayatını kaybetti, 53 işçi yaralandı.

Davutpaşa’da kayıt dışı bir imalathanede yaşamını yitiren 21 işçi gibi ölen bu insanlarımızı da çok kısa bir sürede unutacağız...

Hâlbuki ölen ölene...

Pazar günü Kahramanmaraş’ta termik santrale kömür sağlayan açık işletme sahasında meydana gelen göçükte 1 kişinin öldüğünü, 10 kişinin de yaralandığını anımsatayım...

***

Burası padişahları değil, ölüp duran insanları önemsese yapılacak iş çok belli; hızlıca

AB İlerleme Raporu’ndaki reformları gerçekleştirmek...

Ama maalesef “yönetilenlerin nasıl yönetileceği” ne siyasal iktidarın, ne de muhalefetin umurunda...

Olsa OSTİM’de 20 kişi ölmeyecekti...

***

Çünkü AB İlerleme Raporu, çalışanların ölmemesi için yapılması gerekenleri uzun zamandır madde madde yazmakta:

“İş sağlığı ve güvenliği konusunda çok sınırlı ilerleme kaydedilmiştir.

AB fonlarıyla gerçekleştirilen faaliyetlerin katkısıyla, idari kapasite ve farkındalık düzeyi artmıştır. 

Sadece kayıtlı işçileri kapsayan resmi istatistiklerde 2007 yılındaki iş kazası sayısına göre çok az bir farkla, 2008 yılında 72.963 adet iş kazası meydana gelmiştir. 

Kayıt dışı sektörün de dâhil edilmesi durumunda, rakam çok daha yüksek olacaktır. 

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin Çerçeve Direktifin iç hukuka aktarılması konusunda ilerleme kaydedilmemiştir.

Bu durum, hâlihazırda iç hukuka aktarılmış olan mevzuatın uygulanması bakımından önemli bir eksiklik teşkil etmektedir. 

Bu konuda bir öncelik oluşturan İş Teftiş Kurulu’nun kapasitesinin güçlendirilmesine, ilave personel alınması ve bunların eğitilmesi yoluyla devam edilmiştir. Bununla birlikte, ekonominin ve işgücü piyasasının büyüklüğüne kıyasla, iş müfettişlerinin sayısı çok düşük kalmaktadır. 

Madenlerde ve taşocaklarında yaşanan ölümcül dramatik iş kazaları, mevzuatın uygulanması ve kamu kurumları tarafından yapılan denetimler bakımından endişe yaratmıştır.

Kot kumaşı kumlama tesislerindeki kötü çalışma koşullarından kaynaklanan ölümcül ‘silikosis’ hastalıkları görülmeye devam etmiştir.”

***

Türkiye’de “iş sağlığı ve güvenliği” konularıyla ilgilenen müfettişlerin sayısı ne kadar biliyor musunuz?

Maalesef 314.

Peki ya “iş müfettişleri”?

Onun da sayısı 635.

Çalışma müfettişlerinin sayısı bir yıl içinde yüzde 7 artmış... Aynı dönemde çalışanların sayısındaki artış ise 1,5 milyon...

***

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geçenlerde partisinin Ankara İl Teşkilatı’nın düzenlediği bir toplantıda çok önemli bir iş yaparak sayılarla 2023 vizyonunu açıkladı.

Ama AB’ye yönelik tek kelime etmedi...

Muhalefet ise zaten bu konularda da nal topluyor, AB üzerinden iktidara eleştiri yapmaktan çok uzak...

Hâlbuki...

AB reformları, “yönetilenin yaşam kalitesine” yönelik toplumsal bir proje...

Bunu yok saydıkça, reformlarını gözardı ettikçe, biz başkanlık konuşacağız, emekleriyle yaşam kazanmaya çalışanlar da Davutpaşa’da, OSTİM’de olduğu gibi ölüp ölüp gidecek, toplum da bu ölümleri unutacak... 

Çünkü burası geri bir ülke.

“Nasıl” yönetileceğimiz değil, “kimin” yöneteceği daha önemli...

Tersi olsa, AB reformları yapılması halinde önlenebilecek bu ölümler bu kadar duyarsızca geçiştirilir miydi?

star



Bu yazı 962 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,314 µs