En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Maceracı olmayan apoletliler Balyoz davasından memnundur



Efendim askeriyenin "burasına" gelmiş de... Daha fazla üstlerine gelinirse, sokağa çıkacakmış da...
Bu tarz konuşmalar, vesayetçi propagandadan başka bir şey değil...
Ulusalcılar, Ergenekoncular, Balyozcular, darbe heveslileri, Silahlı Kuvvetler'in bir "bütün" olduğu sanısını yaymaya uğraşıyor. Sanki tüm apoletliler aynı fikirdeymiş gibi...


***

Halbuki farklı çıkarlar var orduda...
 Balyoz-Ergenekon soruşturma ve davalarının kendilerine kadar uzanmasından korkanların, Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'e baskı yaptığı doğrudur.
 Bu davalara karışmış olanların aileleri ve samimi arkadaşları da Koşaner'e "harekete geçin" diyor.
 1942'den itibaren Silahlı Kuvvetler içinde her zaman darbe heveslileri oldu... Ulusalcılar, Baas kafalılar... Ebette bunlar da GK Başkanı'nı kışkırtmaya çalışıyor.

***

Ama onlar gibi düşünmeyen çok:
 Demokrasiye bağlı, hukuk devletinden yana olanlar.
 ABD'yi ve NATO'yu önemseyerek, dünya konjonktürüne bakarak, darbeciliği "maceracılık" olarak görenler. (Başkan Obama, "Mısır'da ne yaparız" diye danıştığı sürece, Başbakan Erdoğan'a dokunamazsın!)
 Silah arkadaşlarını içeri atmayı, sürgüne göndermeyi planladıkları için Balyozcuları sevmeyenler.
 En önemlisi: Aksatmadan, yalpalamadan, riske atmadan, askeri kariyerlerine devam etmek isteyenler.

***

Bu son kategori çok önemli...
Darbeler askeri hiyerarşiyi bozar. Çünkü emekli olması gereken bazı askerler, koltuklarında oturmaya devam eder.
Terfi ve atama sistemi allak bullak olur.
Diyelim ki korgenerallik bekleyen bir tümgeneral, kadrosuzluktan küt diye emekli edilir.
Dolayısıyla generalleri bir maceraya atılmaya ikna etmek kolay değildir.

***

Davalar ise tam tersi bir duruma yol açıyor. Kariyercileri olumlu etkiliyor. Aynı hayali örnekten gidelim:
"Herhalde önümüzdeki YAŞ'ta beni kadrosuzluktan emekli ederler" diye düşünen bir tümgeneral... Bir de bakıyor, "yukarıda" pozisyonlar açılmış... Korgenerallik ne kelime, şansı yaver giderse, ileride orgeneral bile olabilir!
Terfi ve atamalarda, apoletlilerin zihni elektronik beyin gibi çalışır: Beklenmedik bir kadro boşalmasının, kendilerini nasıl (olumlu) etkileyeceğini şıp diye bilirler.
Özetle: Muvazzafların yargılanması ulusalcıları deli ediyor ama siyaseti değil, sadece mesleğini düşünenlerin, buna bir itirazı olmaması gerek.

Âşıklar Treni
Pazar günü Bostancı'daki Balıkçı'dayız... Bilen bilir, trenler Balıkçı'nın hemen önünden geçer. Bu sebeple, "İçinden tren geçen restoran" diye anılır.
Neyse... Baktık, üzerinde "St. Valentine Express" yazan bir tren. Hızla geçip gitti.
Biraz araştırdım. TCDD'nin değil, bir şirketin organizasyonuymuş. Sapanca'ya gidip dönecek olan tren, 14 Şubat Sevgililer Günü için hazırlanmış.
İyi güzel de, trene niye St. Valentine'in (Aziz Valentine) adı verilmiş; işte onu anlamadım.
Sevgililer Günü, Hıristiyanlık öncesi dönemden kalma bir gelenektir.
Pagan kültürünü yok etmek için, bu tür törenlere, kutlamalara, anmalara, Kilise kendi damgasını vurdu.
Bu bir el koyma olayı. Ortadan kaldıramadığı için kendine mal etti adam!
Günümüzde bir eğlence ve tüketim günü haline geldi 14 Şubat... Arzu eden tüm dinliler ve dinsizler kutlayabilir.
Ama "St. Valentine" dediğiniz anda, olayı Hıristiyanlaştırmış oluyorsunuz.
Ne gerek var! Hıristiyanlaştırmayın da, Müslümanlaştırmayın da...
Trene "Âşıklar Treni" dersin, olur biter. Zaten bu özel tren hakkında internette yazan birisi de aynen o ifadeyi kullanmış: Âşıklar Treni...
Çok daha güzel!

sabah



Bu yazı 1,573 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,936 µs