En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Çocuk kadınlar



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün “16. Kadın Kurultayı”nda yaptığı konuşmada “kadına yönelik şiddet alçaklıktır” diyordu...

Ne ki, alçaklık yayılıyor:

22 Şubat: 44 yaşındaki Özlem Yılmaz, üç yıllık eşi tarafından boğazından bıçaklandı, ağır yaralandı. 

23 Şubat: Mersin’de Saime B’yi dini nikâhlı olarak yaşadığı Mustafa Ç. öldürdü. 

23 Şubat: İstanbul’da Arzu Odabaşı ayrı yaşadığı eşi tarafından tabancayla vuruldu.

24 Şubat: Adana’da Semiha K, boşanma davası açtığı kocası tarafından öldürüldü. 

25 Şubat: Maltepe’de iki çocuk annesi Şehri Filiz, sevgilisi Tarık E. tarafından öldürüldü. 

28 Şubat: Antalya’da Tuğba Dilek ayrılmak istediği kocasınca öldürüldü. 

1 Mart: Mersin’de 19 yaşındaki Hatice Fırat, ağabeyi tarafından öldürüldü.

2 Mart: Bartın’da Nilgün Usta, sevgilisi olduğu söylenen Ahmet Unutur’ca öldürüldü. 

Türkiye “ölü kadınlar ülkesine” döndü...

***

Bu vahşet yeni mi?  Tam tersine maalesef çok eski. Üstelik erkek kadını, kadın da istemediği yeni doğan çocuğunu katlediyor...

Bu utancı daha da artıran ise yargının “töre nedeniyle” kadının yok edilmesine ceza indirimi uygulamasıydı... Töre, bizim hukuk sistemimizde “yaşam hakkının” çok önündeydi...

***

Kadın öldürmeye “ceza indirimi” uygulayan bir ülke olmamız daha başlangıçta AB’yi şaşırttı.

59. Hükümet tarafından yürürlüğe giren ilk “uyum paketinin” yayınlandığı 19 Temmuz 2003 tarihli Resmi Gazete’nin “Yaşam Hakkı” başlığı altında şunlar yazılı: 

“Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerle, ‘töre cinayetleri’ olarak da bilinen durumlarda fiilin cezasında indirim yapılmasını içeren madde yürürlükten kaldırılmaktadır.”

AB müzakere süreci olmasa, çoktandır gündemden kalkan “uyum yasaları” süreci olmasa, erkeklerin kadınları, kadınların istemedikleri çocuklarını öldürüp himaye gördükleri bir ülke olmaya ve bu yüz kızartıcı durumdan da rahatsızlık duymadan yaşamaya devam edecektik...

***

Biz yukarıdaki yasal değişiklikleri yapsak da Türkiye hala “ölü kadınlar ülkesi” olmaya devam ediyor... Üstelik sadece katledilen kadınlar açısından değil... Çocuk yaşta evlendirilenler açısından da... UNICEF’in tanımına göre 18 yaşının altında yapılan evlilikler çocuk evliliği olarak adlandırılmakta ve çocuk evlilikleri çocuk haklarının ihlali sayılmakta...

Evlendirildikleri takdirde eğitim haklarını kaybeden çocuklar, gerek ekonomik gerek sosyal hayata katılımda dezavantajlı duruma düşmekte; dolayısıyla yoksulluk, sosyal dışlanma, aile içi şiddet gibi risklere daha açık hale gelmekteler.

Türkiye’de evlilik yaşı 17’ye yükseltilmekle birlikte çocuk evliliğinde arzulanan iyileşme maalesef gerçekleştirilemedi...

***

TÜİK tarafından açıklanan 2009 yılı Hanehalkı İşgücü Anketi verilerine göre 15-19 yaş grubunda 259 bin evli kadın bulunmakta...

Evli olan 259 bin kadından 100 bin kadın bir, 20 bin kadın ise iki ya da daha çok çocuk sahibi...

“Çocuk evliler” konusunda BETAM’ın yapıp dün yayınladığı araştırma, erken yaşta evliliğin eğitimle yakından ilişkili olduğunu göstermekte...

Bu kadınların yüzde 90’ı en fazla ilköğretim mezunu. Buna paralel olarak erken yaşta evlenen kadınların sadece 34 bini işgücüne katılmakta, bunların çok büyük kısmı da ücretsiz aile işçisi olarak istihdam edilmekte...

***

Erken yaşta evlilikler yaygın olarak ailelerin istemesiyle gerçekleştiğinden, zorla evlilik çerçevesinde değerlendirilmekte...

Ve dolayısıyla kadına karşı şiddet olarak algılanmakta... Nitekim pek çok STK, zorla evliliğin kadına karşı şiddetin bir parçası olarak görülmesi gerektiğini savunmakta...

Ayrıca, çocuk gelinler haklarını bilme ve kullanabilme açısından çok daha dezavantajlı bir konuma sahipler...

Özetle bu ürpertici konu, bu yönleriyle bile insan hakları ve çocuk hakları çerçevesinde ele alınmayı gerektiriyor...

Henüz erken evlilikleri engellemeye yönelik etkin politikalar oluşturulmadığını da söyleyelim...

***

“Çocuk gelinlere” Türkiye’nin henüz ses vermemesine belki de şaşmamak gerek.

“Ölü kadınlar ülkesinde”, çocuk gelinlerin lafı mı olur? “Kadınlar günü”, bize pek yaraşmıyor gibi ama gene de herkese kutlu olsun...

star



Bu yazı 1,359 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,604 µs