En Sıcak Konular

Ahmet Taşgetiren


Ahmet Taşgetiren
0 0 0000

Sınavda bir şey olmuş olabilir mi?



Sinek küçük ama mide bulandırır, doğru.
Bir şeyin şüyuu vukuundan beterdir, doğru.
Türkiye'nin yeniden bir sınav skandalı iddiasıyla sarsılmış olması çok kötü, doğru.
Öğrencilerin, ikinci sınav için motivasyona ihtiyacının olduğu bir zamanda böylesine bir kargaşa içine sürüklenmiş olmaları kabul edilemez, doğru.
Ve bütün açıklamalara rağmen izah edilememiş gözüken bir taraf var gibi, doğru.
Ama... Sonuçta iş gelip, "Bu iş olmuş olabilir mi"ye dayanıyor.
Ve ben, birilerine şifre verip, onları herkesten öne geçirmek gibi bir hesabın olabileceğine inanmıyorum.
Yani, sınav güvenliği için kalem ve silgilerin kontrolüne kadar, saç tokalarına, küpelere kadar, içeceğiniz suyun denetlenmesine kadar titizlik göstereceksiniz, her öğrenci için ayrı soru kitapçığı bastıracaksınız, sonra da siz, "kopyacı başı" olacaksınız!
Bunu şeytan bile yapmaz diyorum.
Sonra "Bu şifreleri kaç kişiye vereceksiniz" sorusu geliyor aklıma. Üç, beş, on... Hangi dershaneye vereceksiniz? O dershane kaç kişiye verecek? Bunu hiçbir dershane duymayacak!
Bir dershaneye vereceksiniz, o dershane birkaç kişiye verecek ve o dershanede eğitim gören diğer öğrenciler bundan mahrum olacaklar ya da bütün öğrencilere şifre dağıtacak ve bu dışarı sızmayacak!
Türkiye, KPSS sınavında yaşananlardan sonra, böyle bir sınav skandalıyla karşılaşacak ve siz bunu planlamaktan çekinmeyeceksiniz!
Böyle bir şeyi, KPSS skandalından sonra getirilen yeni yönetim yapacak!
Ya da yeni yönetim yapmasa bile, başkalarının yaptığı bir yolsuzluğu örtbas etmeye çalışacak! İşin emniyet boyutunu dikkate almayacak!
İşin yargı boyutunu dikkate almayacak!
İşin iktidar, muhalefet boyutunu dikkate almayacak!
Seçimler öncesinde ortaya çıkacak manzarayı hesaba katmayacak!
Bütün bunları göze alacak bir yönetim olabilir mi?
Hürriyet gazetesi, ÖSYM Başkanı'nın açıklamalarını "Asıl soruya cevap yok" diye veriyor.
Yani başkan tatmin edemedi, yani kuşkular devam ediyor! vs.
Ama içeride bir haber koymuş: "Dershaneciler: "Kuşku kalktı, şifre yok" başlığı ile veriliyor. Habere göre, Uğur Dershaneleri Rehberlik Koordinatörü Turgay Polat ile Final Dergisi Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Celil Vardar, "kuşku kalktı" diyorlar.
Uğur Dershanesi, bu kanaate, ÖSYM'nin açıkladığı Adana ve Ankara'dan 134 kitapçığı inceleyerek varıldığını, Final dergisi ise ÖSYM'nin kitapçıkları herkese açmasından dolayı bu güvene ulaştıklarını bildiriyor.
Hürriyet bu haberi, ana habere göre alt sıralarda vermiş ama bana göre haber bu.
Çünkü böyle bir şey olsa, en büyük tepkiyi dershanelerin vermesi gerekiyor. Çünkü onlar büyük bir öğrenci grubuna hizmet götürüyorlar ve isterler ki, kendilerine gelen öğrenci başarılı olsun. Bu durumda çözüm şifreleri ya size verilmiştir ve o sebeple sorumluları savunursunuz ya da öğrencilerinizin motivasyonunun bozulmasına zemin sağlamamak için "böyle bir şey yok" diyerek, inandığınız şeyi ortaya koyarsınız. Aslında bir dershanenin çıkıp, "Şifre yok" diye açıklama yapması bile risk üstlenmek anlamına geliyor. Oysa söz konusu tanınmış dershaneler bu riski üstlenmiş durumdalar. Bu da ancak öğrencilerin zihinlerini durultmak için gerçeği ifade etmek adına yapılabilir.
Dershanecilerin "kuşku duymamaları" önemli.
Ama ben böyle hiçbir güven açıklaması olmasa bile, intihardan öte bir anlam taşıyan böyle bir işe girişilebileceğini düşünemediğim için, ortada yolsuzluk niteliğinde bir şey olduğuna inanamıyorum.
İşte ÖSYM Başkanı Ali Demir, kamuoyu önüne çıktı ve açıklama yapmak zorunda kaldı.
Başkan Demir, şaibeli KPSS sınavından sonra gelen birisi olarak, böyle bir savunma konumunun ne kadar zor olduğunu, inandırıcı olmanın ne ölçüde zorlaştığını düşünemez mi?
Bunlara rağmen, ortada kamuoyunu sarsan bir durum var.
Bundan sonra ne yapılabilir?
İşin emniyet ve yargı boyutu devreye girdi ama o haliyle gecikecek.
Bence, dershaneler adına bir komisyon kurulup işin mahiyeti ortaya konabilir.
Ben ilk açıklamaları verdim ama daha geniş bir dershane topluluğunun ortaklaşa bir çalışma yapması kamuoyunun tatmini açısından daha faydalı olacaktır. Gerçekten bir yanlışlık varsa, onun telafisi için de, bir yandan sorumluların cezalandırılması, diğer yandan da sınavın yenilenmesi kaçınılmazdır.
Seçim öncesinde bu işin, aileler ve genç oylar dikkate alındığında, ayrı bir maliyetinin olacağı da açıktır. Bu yönüyle hükümetin de konuyu takibi şarttır.

bugün



Bu yazı 1,259 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Vesayet tortusunu silmek...
    • 20 Eylül 2012 Ana gündem: Terörü yok etmek
    • 12 Eylül 2012 Gültan Kışanak kaçırılsa...
    • 11 Eylül 2012 AK Parti formatının önemi
    • 9 Eylül 2012 Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
    • 7 Eylül 2012 ''Akil adam'' enstrümanı
    • 28 Ağustos 2012 MGK ne yapacak?
    • 26 Ağustos 2012 Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
    • 19 Ağustos 2012 Bayram nostaljisi
    • 14 Ağustos 2012 Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
    • 12 Ağustos 2012 115 asker ölseydi...
    • 9 Ağustos 2012 ''Güvenlikçi politika''
    • 7 Ağustos 2012 Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
    • 2 Ağustos 2012 ''Daha büyük harita''
    • 27 Temmuz 2012 Ortak mutluluğu planlamak
    • 26 Temmuz 2012 Ortadoğu'da ne oluyor?
    • 24 Temmuz 2012 Bölgesel Kürt yapılanması
    • 19 Temmuz 2012 Erdoğan'ın kurgusu ne?
    • 18 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu için son raunt
    • 27 Haziran 2012 Türkiye sınanıyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,416 µs