En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Uzman hekimler neden daha başarılı?



Pratisyen ve aile hekimi meslektaşlarımın bana gene kızacaklarını biliyorum ama gerçek şudur ki: “Sıradan bir uzman hekim kendisine başvuran hastaları memnun etmede birinci basamak hekimlere göre çok daha başarılıdır.”
Bu beklenen bir durumdur ve başlıca iki sebebi vardır:
BİR: Ülkemiz tıp fakültelerinde verilen eğitimle kaliteli pratisyen hekim yetişmesi asla mümkün değildir. Tıp eğitiminin hâlâ 2. Dünya Savaşı Döneminden kalma yöntemlerle yapılması bir tarafa eğitim birçok öğretim üyesi için angaryadan başka bir şey değildir; birçoğunun da eğitimcilikle uzaktan yakından alâkası yoktur. 
İKİ: Pratisyen hekimlerin pek azı birinci basamak hekim olmayı hedeflemiş kişilerdir. Bunların kâhil ekseriyeti uzman olmayı amaç edinmiş ama başaramamış, zorunlu olarak pratisyen kalmış hekimlerdir.
Bunlar tüm zamanlarını TUS’ u kazanmak için geçirirler; ne doğru dürüst derslere ne de pratiklere katılırlar. Tıp eğitiminin en önemli dönemini yani intörnlüğü hasta başında değil TUS dershanelerinde çoktan seçmeli soru çözmekle geçirirler.
Kafalarını ileride çoğu hiçbir şekilde işlerine yaramayacak ve birkaç ay sonra unutacakları “abur-cubur” ve “ıvır-zıvır” bilgilerle doldururlar.
Kimi 3 sefer kimi 5 sefer TUS’ a girer çıkar; sonunda da bu işten vazgeçer. O artık birinci basamak hekim olarak çalışmak zorundadır ama ne bilgisi ne görgüsü ne tecrübesi bunun için yeterli değildir. 
Oysa bunun çözümü çok basit: Tıp fakültesi öğrencilerinin pratisyen hekim olacakları daha ikinci veya üçüncü sınıfta belirlense ve onlar da kendilerini birinci basamak hekim olmaya hazırlasalar ve buna göre teorik ve pratik eğitim alsalar kesinlikle çok daha başarılı olurlar.

Uzman hekimler neden daha başarılı?
Buna karşılık uzman hekimler de yeterli temel tıp eğitimi almamış olmakla beraber seçtikleri dalda çok başarılı olabilirler. Bunlar tüm gayretlerini iyi bir “uzman” olmak için sarf ederler. Uykusuz kalmaya, gece gündüz çalışmaya, günaşırı nöbet tutmaya razıdırlar; eğitimleri için her fedakârlığa seve seve katlanırlar.
Çünkü ne kadar çok şey öğrenirlerse, ne kadar çok şey görürlerse, el becerileri ne kadar çok artarsa o kadar çok başarılı olacaklarını bilirler.
Bunlar için tıp eğitimi TUS’a girmelerini sağlayan sıradan bir belgeden başka bir şey değildir.
İşte bundan dolayıdır ki: Tomografi çekilirken bayılan bir hasta karşısında eli ayağı dolaşan ve “Çabuk doktor çağırın” diye etrafındakilere emirler yağdıran radyoloji asistanı ilerde ülkenin en başarılı beyin MR’ ı okuyan radyoloji uzmanı olabilir.
İşte bundan dolayıdır ki: Dünyanın sayılı ortopedistlerinden biridir ama EKG’ ye tersten bakar.
İşte bundan dolayıdır ki: Aylar sonrasına ancak rica minnet randevu alınabilen bir göz doktorunun dalağın solda olduğunu bilme ihtimali yüzde 50’ dir. 
Bilmem anlatabildim mi?



Bu yazı 1,650 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,001 µs