En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Gülünç bile değilsiniz



Hayır, kendinizi denize atmanıza gerek yok. Siz böyle iyisiniz. Bir ‘ibret vesikası’ olarak durun...

Nasılsa utanmak, nedamet getirmek, yanıldığını itiraf etmek şanlı genlerinizde mevcut değil.

Böyle kalın... Şahanesiniz.

İşte efendim, seçime bilmem kaç gün kala savcıların darbecilerin ayağına gidip göstermelik sorular yöneltmesi bir “göz boyama” ve “seçim yatırımı” değil miymiş?

Darbe yargılaması böyle mi yapılırmış...

Balyoz’da böyle mi olmuş...

Ergenekon’da bu “nezaket çizgisi” mi gözetilmiş...

Kimi kandırıyorlarmış!

Herhalde Zatürree ve Parkinson hastasını karga tulumba yatağından alıp polis şefinin karşısına dikeceklerdi ya da Kenan Evren’i “siyasi şubede” falakaya yatırıp itiraf alacaklardı. Bu mu?

İsterseniz tane tane, anlayacakları dilden gidelim.

İddiaları şuydu:

Referandum, 12 Eylül’e yargı yolunu açmayacak.

Bu iddia etrafında çirkin, tutarsız ve belden aşağı bir kampanya yürüttüler... “Evet” cephesini itibarsızlaştırmak için de, ortaya “sivil dikta” diye bir şey attılar.

Parlamentonun inisiyatif alması, sivil diktaydı onlara göre... Darbelerden hesap sorulabilmesi sivil diktaydı. Yargıdaki “arka bahçe düzeni”nin sona ermesi sivil diktaydı.

Bu kampanyaya, “yumurtacıların” organize saldırıları eşlik etti.

Her ağzını açışta sivil dikta diye ünleyenler, diktanın askeri olanına hiç itiraz etmediler... Diktanın askerisini getirecek olan Ergenekon ve Balyoza hiç bakmadılar. Bombaları, suikastleri, cinayetleri, darbe planlarını, yer altına gizlenmiş mühimmatı görmediler... “Bu ıslak imzalı belge de nerden çıktı? Bu boru da neyin nesi? Askerin görevi, seçilmiş hükümete karşı savaşmak mı?” demediler?

Ne mi oldu?

Referandum, 12 Eylül’e yargı yolunu açtı.

Evren’in anayasaya çaktığı geçici 15. madde, 12 Eylül’den hesap sormayı engelliyordu çünkü...

Hem bu madde kaldırıldı, hem de “darbecilerin” güç devşirdiği HSYK’nın yapısı değiştirildi.

Murat edilen sonuç da buydu zaten...

Bundan sonrası, yargının işi...

Kenan Evren’i asarlar mı, beslerler mi?

Tahsin Şahinkaya’yı merkeze alırlar mı, almazlar mı?

Zaman aşımını devreye sokarlar mı sokmazlar mı?

Soruşturmayı davaya dönüştürürler mi, dönüştürmezler mi?

Bütün bu soruların cevabını yargı verecek.

Henüz “Hukuk Fakültesi”ne kayıt yaptırmış öğrenci de bilir ki, konunun hükümetle, Başbakan’la, “yandaş medya”yla alakası yok... Yargılamayı siyasi iktidar yapmayacak. Kenan Evren’in asılıp asılmayacağına siyasi iktidar karar vermeyecek... Geçici 15. maddenin zaman aşımını etkileyip etkilemeyeceğini siyasi iktidar belirlemeyecek.

Hükümet sözünü tuttu, 12 Eylül’e yargı yolunu açtı.

Pislik yapacağınıza, “göstermelik soruşturma” diye sağa sola çamur atacağınıza, “savcılar darbecilerin ayağına gidiyor hihaha” diye aklınız sıra dalga geçeceğinize, biraz da bu yoldan gidin, baskı unsuru olun, kamuoyu oluşturun.

Ki, soruşturma davaya dönüşebilsin...

Efendim?

Siz sadece sivil iradeye karşı mı kamuoyu oluşturursunuz?

Ben de bunu söylüyordum işte...

Siz sadece sivil iradeye karşı savaşırsınız... Darbecileri görmezsiniz, postal yalamakla övünürsünüz, “Paşa Başkanı hizaya soktu” diye manşetler atarsınız, “Kenan Evren’in ne tonton, ne şirin bir paşa olduğunu” yazarsınız...

Siz busunuz!

star



Bu yazı 1,256 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,786 µs