En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

TSK gazeteciliği ve şike



Acaba Diyarbakır, Silvan’daki telsizlerden ‘geliyorum’ diyen anonslu baskını iyi eğitimli, güçlü bir ordu yer miydi?
Saldırganın gözü gerçek bir orduyu bu kadar rahat keser miydi?

Diyelim saldırı oldu, böylesine büyük zayiat verilir miydi, ‘komando’ eğitimi aldığı söylenen gencecik insanlar ölür gider miydi? Komando eğitimi almasalar durum ne olacaktı?

Onlarca soru boş yere sorulmuyor, çünkü ortada onca gencimizin hayatına mal olan beceriksizlik skandalı var...

***

Böyle durumlarda TSK, böyle yürek yakan bir beceriksizliğin bir daha tekrarlanmaması için önce özeleştiri yapıp, daha sonra tedbir alacağına, alelacele herhangi bir ‘TSK gazetecisini’ arıyor ve demagojik bir polemiğe girişiyor...

Ve başarısızlığın üstünü örten bir propaganda makinesini çalıştırmak istiyor...

İstenilen şu:

TSK’nın ‘güçlü, haklı ve hatasız’ olduğu yazılacak, boş yere tükenip giden askerlerimizin hesabı da gündeme getirilmeyecek, sorulmayacak...

‘Niye öldüler’ sorusu yerine ‘vatan sağ olsun’ denilerek göz göre göre vicdanlar susturulacak... 

Özeleştiri asla ve kat’a yapılmayıp, çocukların ‘yetersizlikten’ dolayı değil, PKK nedeniyle öldüğü döne döne vurgulanacak...

Aslında Türkiye’de askeri de, sivili de, egemenlerin hiçbiri özeleştiriden, sorgudan ve sualden hoşlanmıyor, tek istedikleri şey, her an yerli yersiz dozu artan bir övgü...

El hak bunu yapmaya hazır sürüsüne bereket insan var...

Hâlbuki eleştiremediğini övmenin hiçbir kıymeti harbiyesi de yok ama bunu anlatmak kolay değil, dalkavukluk çok daha eski bir gelenek...

***

Eğer doğruları yazıp, çocuklarımızın neden öldüğünü soruşturursak bu ‘PKK’nın lehine psikolojik harekât’ olurmuş...

TSK, kendi ‘gazetecilerine’ bunları yazdıracağına, ‘anons’ edilerek gelen saldırıya karşı kendini korumayı becerse, çocuklar da ölmese, kimsenin de komando birliklerine saldırmayı göze alamayacağı bir caydırıcılık noktasına ulaşılsa çok daha doğru olmaz mı?

Çocuklar boşu boşuna ölsün ve TSK gazeteciliği marifetiyle bunun üzeri mi örtülsün yoksa kimsenin TSK’nın kılına dokunamayacağı ve çocukları öldüremeyeceği bir standarda mı ulaşılsın?

Hangisi asıl?

TSK gazeteciliği marifetiyle bizde hep birincisi geçerli oldu, bu nedenle de onca skandalın ardından hep soruşturma açıldığı söylendi ama bu soruşturmaların sonuçlandığına ve boş yere ölümlere neden olan herhangi birinin cezalandırıldığına rastlamadık...

***

TSK, medyayı ele geçirip gerçeklerin üzerini propaganda ile örterek her şey mükemmelmiş görüntüsü yaratmaya çalışmanın hiçbir yararı olmadığını, bu alışkanlığın çoktan geride kaldığını da öğrenmeli...

Aynı şey siyaset veya herhangi bir başka kurum için de geçerli...

Çünkü ‘saydamlık çağı’nı idrak ediyoruz...

***

TSK, hatalarını gidererek gerçek bir orduya dönüşmesini isteyenlerin eleştirilerini dikkate alacağına TSK gazetecilerini devreye sokuyor...

Bir geçerliliği ve anlamı yok ki...

İnanmayan son şike olayına baksın...

Bugün UEFA Cenevre’de toplanıyor...

Ve muhtemelen ‘şikeyi’ henüz göremeyen bizim Futbol Federasyonu’na ‘yönetici ve futbolcu tutuklamaları var. Küme düşürmeniz şart. Aksi takdirde ihraç cezası alırsınız’ diyecek.  Federasyonun samba yaparak dengeler peşinde koştuğu ortamda şikeyi UEFA cezalandıracak...

***

Bir NATO ülkesinde, çağın değiştiğini anlamayan ‘eski ordu’da, kendi ‘TSK gazetecileri’ ve onların ‘psikolojik savaş yöntemlerine dayalı propagandaları’ yüzünden sonunda Ergenekon ve Balyoz’a yuvarlandı... Çünkü bunu anlayan bir de ‘ikinci bir ordu’ var...

Çağın tek gerçeği; işini yeryüzü standartlarında doğru dürüst yap ve saydam ol...

Dolap çevirip, beceriksizliklerin üzerini asla örtmeye kalkışma... Çağı hala kavrayamayan dalkavuklara duyurulur...

star

 



Bu yazı 1,208 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,769 µs