0 0 0000

Askeri operasyona sivil soruşturma

Diyarbakır Silvan'da PKK saldırısıyla yaşanan acı olayın perde arkası yine kafaları karıştırdı, cevabı aranan çok soru var. Bu ülke insanı, terör ve şiddetin yarattığı acı kadar, ihmalin hatta bilinçli ihmalin acısını çok çekti.Geriye dönüp bakınca bunun sayısız örnek karşımıza çıkıyor. Alın 21 Ekim 2007'de Dağlıca baskınını, 3 Ekim 2008'de Aktütün'ü, 19 Haziran 2010'da Gediktepe'yi ve 20 Temmuz 2010'daki Hantepe saldırılarını...
O saldırılarda 47 asker şehit oldu. Ve her saldırının soru işaretleri yaratan bir tarafı vardı. Taraf gazetesinin gündeme taşıdığı bu baskınların içinde, özellikle insansız uçakların (Heron) bilgi vermesine rağmen Hantepe saldırısının göz göre göre yaşanması dehşet vericiydi.
Silvan saldırısıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamalarını ve idari soruşturma başlatma çabasını duyunca, Hantepe saldırısına ilişkin iddialarla ilgili ne yapıldığını merak ettim. Bugüne kadar Genelkurmay Başkanlığı bu iddialarla ilgili bir açıklama yapmadı. Peki neden?
Bunun cevabı yok. Ama şimdi Silvan saldırısıyla ilgili idari soruşturma başlattığını açıkladı. Bakalım şu soruların cevabı verilecek mi?
Saldırıyla ilgili telsiz konuşmalarının izlenmesine rağmen neden ciddiye alınmadı? 40 kilo ağırlığın altında ezilen acemi askerler oraya neden gönderildi? Helikopter yardımı nasıl oldu da geç ulaştı? Özel harekât timleri bölgeye neden sevk edilmedi? Bunlar tabii sadece birkaç merak edilen nokta...
Bu soruların cevabı araştırılırken, Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun süreçteki rolü de dikkat çekiyor. Silvan olayına özgü bu sorular yanında asıl cevabı merak edilen soru şu:
"Heron'lar gibi modern cihazlara, onca istihbarat gücüne rağmen PKK'nın Diyarbakır kırsalında böylesine etkili bir saldırı yapması nasıl açıklanıyor?"
Bu sorulara Genelkurmay Başkanlığı'nın başlattığı idari soruşturmada bir cevap bulunur mu bilemem ama ilk kez aynı anda "sivil irade"nin soruşturma için devreye girmesi umut verici...
Sanıyorum bu adımla, cumhuriyet tarihinde ilk kez İçişleri Bakanlığı askeri bir operasyonla ilgili bir soruşturma başlatmış olacak. Başbakan Erdoğan da önceki gün "Sivil iradenin olayı incelemesi" gerektiğine vurgu yaparak soruşturmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Bu gelişme sivil-asker ilişkileri ve demokrasimizin geldiği nokta açısından da bir dönüm noktası... Türkiye zor zamanlardan, ana rotasından, demokratikleşme ve sivilleşmeden taviz vermeden geçebilirse "toplumsal barışı" da başarabilir.

Sarıgülcüler; 'Aktif beklemedeyiz'
CHP'de parti içi muhalefetin yemin krizinin gölgesinde imza toplamaktan vazgeçmesi Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimini rahatlattı.
Önümüzdeki süreçte kendi içlerinde birbirlerine düşmezlerse yeni bir iç dalganın ortaya çıkması da zor görünüyor. Eylül ortalarında kurultay süreci başlayacak ve "Yeni CHP" Baykal ve Sav korkusundan kurtularak yeni kadrolarla önümüzdeki yıl kurultaya gidecek.
Bu arada CHP yönetiminin ne yapacağını ilgiyle izleyen bir isim var; Mustafa Sarıgül... Zaman zaman kendisi olmasa da çevresi kamuoyu araştırmalarıyla Sarıgül'ü gündeme getiriyor ama bir çıkış bulamıyorlar. Bir araştırma şirketi, "yemin krizi" sürerken en çok sevilen politikacı sıralamasında Sarıgül'ü ikinciliğe yükseltti ama kriz erken bitince o çaba da işe yaramadı.
Önceki gün Sarıgül'e yakın bir siyasetçiye Sarıgül'ün önümüzdeki süreçte ne yapacağını sordum. Cevabı kısaydı:
"Aktif beklemedeyiz... İlk sırada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı var. O olursa başka şeye ihtiyaç yok..."

sabah

Bu yazı 1,399 defa okundu.