En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Değişeceksek tam değişelim



Hükümet ‘sivil-asker ilişkileri’ açısından iki önemli adım daha atmaya hazırlanıyormuş: TSK İçhizmet Kanununun darbelere izin verir biçimde yorumlanan 35. maddesi kaldırılacak, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacakmış...
Bu iki konuda yapılacak değişikliklere muhalefet partileri de destek verecekmiş...

Yapılmak isteneni küçümseyen veya anlamsız görenler var, biliyorum; “Yasa değişmekle zihniyet de değişecek mi?” diye soranlar çıkıyor... Oysa her iki girişim, hem Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne daha yaklaştıracağı, hem de NATO’da Genelkurmay Başkanı’nın Milli Savunma Bakanı’yla aynı toplantılara katılmama garipliğini sona erdireceği için önemli...

Genelkurmay başkanları “Ben Başbakan’a bağlıyım” düşüncesiyle bakanın arkasında durmak istemiyor, bu da Brüksel’de, Ottawa’da, Milano’da, Türkiye’nin sivil-asker temsilcileri arasında köşe kapmaca oynanmasına sebep oluyor...

“Meclis açılır açılmaz bu iki konu kalıcı bir çözüme kavuşturulursa, emin ol, en fazla askerler sevinecektir” dedi bir dostum...

‘Dostum’ konulara asker tarafından âşina biri... Geçmişte yaşanan sürtüşmelerde kendisini dinlediğime beni hiç pişman etmedi.

“Yalnız bunlardan daha önemli bir garipliği ihmal etmemeleri lâzım” dedi aynı dost... Dikkat çektiği gariplik şu: “Komutanlar emekli olduktan sonra hep birarada oturuyorlar. Ast-üst veya kıdem ilişkisi emeklilik sonrasında da devam ediyor. Kritik dönemlerde bir karargâh gibi toplanıp müzakerelerde bulunuyor ve kararlar alıyorlar...”

Kurumu iyi tanıyan dostum, “Son YAŞ öncesinde de toplanmış ve aldıkları kararı Org. Işık Koşaner’e iletme görevini iki önceki Genelkurmay Başkanı yerine getirmişti” dedi. Aslında söylediği gazetelerde haber olarak da çıktı.

“Fenerbahçe Orduevi’ni mi kast ediyorsun?” soruma başını sallayarak cevap verdi dostum.

İlker Başbuğ’un yakın dostu komutanlar için 20 kadar yeni lojman inşa ettirdiği milletvekili seçilen arkadaşımız Şamil Tayyar yazdığı için biliniyordu. Lojmanlar bitti, hepsi orgeneral rütbesinden emekli Hasan Iğsız, Atilla Işık, Aydoğan Babaoğlu, Metin Ataç, Tuncer Kılınç taşındı; son YAŞ’ta ayrılan Işık Koşaner, Erdal Ceylanoğlu, Eşref Uğur Yiğit ve Hasan Aksay da, yine Şamil Tayyar’ın yazdığına göre, doğru Fenerbahçe’deki lojmanlara geçecek... Belki geçmişlerdir bile...

“Herhalde sorunu anladın” dedi dostum...

Oysa 1970’lere kadar çok farklıydı bu işler...

Vehbi Koç’un arkasında bıraktığı notlardan Can Dündar’ın yayına hazırladığı ‘Anılarıyla Vehbi Koç’ (Yapı Kredi Yayınları) kitabında ‘12 Mart darbesi’nin (1971) lideri Org. Memduh Tağmaç’la ilgili satırlarla karşılaştığımda gözlerime inanamamıştım...

Meşru hükümeti verdiği muhtırayla deviren kadro emekli olunca, ülkemizin en önemli işadamı Vehbi Koç, “Memlekete güzel hizmetleri oldu, şükranımı hiç değilse liderleri Memduh Paşa’ya otomobil hediye ederek göstereyim” diye düşünmüş... Niyetini ilettiği Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay da “İyi olur” deyince harekete geçmiş...

Olayın arkası daha ilginç... Makamından ayrıldıktan sonra Gayrettepe’de satın aldığı evinin tamiratı bitene kadar geçici bir süre Orduevinde kalmış Org. Tağmaç... Taşınınca “Gelin, bir kahve içelim” diye Vehbi Bey’i evine davet etmiş...

Dakikalar dakikaları kovalayıp da sözün bir türlü hediye otomobile gelmeyişine sıkıldığı tuttuğu notlardan anlaşılıyor Vehbi Koç’un; bunu fark eden Org. Tağmaç hemen sadede gelmiş: “Bu teklifi yapmakla beni son derece mutlu ettiniz” diye başlamış sözlerine, arkasını da şöyle getirmiş: “Kendim, karım otomobil kullanmayı bilmiyoruz. Şoför tutacak halimiz yok. Arabayı alınca iki oğlum var, bunlar kullanacaktır, bana bir faydası olmayacak. Onun için hediyeniz arabayı alamayacağım...”

O dönemin en üst komutanı emekli olunca kendi evine taşınıyor... Emeklilik sonrasında altına öyle 1 milyon TL’lik makam otosu çekilmiyor... “Şoför tutacak halimiz yok” dediğine göre, kendisine şoförlük yapacak er veya astsubay da tahsis edilmiyor...

Vehbi Koç Org. Tağmaç’ın şu sözlerini de notlarına eklemiş: “Otobüse, dolmuşa biniyorum, tanıyan oluyor, yerini bana veriyor; veya hiç tanıyan olmuyor, itilip kakılıyorum, bundan da çok sıkılıyorum...” (2. Cilt, s. 139).

Bildiğiniz eski Genelkurmay başkanlarını gözünüzün önüne getirin; birinin şehir otobüsüyle seyahat ettiğini düşünebiliyor musunuz? 1970’lerin Genelkurmay başkanı otobüs ve dolmuşla geziyormuş İstanbul’da...

“O günlere dönelim demiyorum” dedi dostum, “Ama bu ‘emekliler karargâhı’ işleyişinden de uzaklaşalım...”

Teklifi, emekli orgenerallere hayatları boyu oturmaları için bir lojman tahsisine devam edilmesi; ancak lojmanın orduevi sınırları dışında olması şartıyla...

Benden nakletmesi...

star

Bu yazı 1,395 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,536 µs