En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Bu sorulara cevap almadan, grip aşısı yaptırmam



Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer’ le yapılan ve medyada “Grip kapıda, aşınızı olun” başlığı ile yer alan, grip aşısı reklâmı yapılan haberi okudum.

Prof. Dr. Gaye Usluer, “Grip ile nezle arasındaki fark nedir?  Gripten korunmanın yolları neler? Grip nasıl tedavi ediliyor? Antibiyotikler tedavide etkili oluyor mu? Bağışıklık sistemini güçlendirmek gripten korunmada etkili oluyor mu?” … gibi “sade suya tirit sorulara” cevaplar vermiş.

Bu soruları “herkes” cevaplayabilir. Ben kendisinden şu sorularımı cevaplamasını istiyorum:

BİR: 1950’lerden beri yani 60 yıldan beri uygulanmakta olan bir aşı hakkına hâlâ tüm dünyada “Yapılsın mı yapılmasın mı?” veya “Yan etkisi var mı yok mu?” ya da “Gerçekten etkili mi yoksa para tuzağı mı?” şeklindeki tartışmalar bu aşının etkinliği ve güvenirliliğini çok şüpheli kılmıyor mu?

İKİ: Bir aşıdan beklenen bir veya hadi bilemediniz 2 veya 3 doz yapıldıktan sonra o mikroba karşı en azından seneler hatta ömür boyu süren bağışıklık sağlamasıdır. Bir yaşından itibaren gribe karşı aşılanmaya başlanan bir çocuk 50’ sine geldiğinde 50 kere aşı olmuş oluyor. Her sene yapılması gereken bir aşıya aşı demek doğru mudur?

ÜÇ: Grip platformu uzmanları grip aşısının ekim-kasım ayından önce yapılmasının yanlış olduğunu söyleyerek ne demek istemişlerdir? Acaba grip aşılarının sağladığı bağışıklık bir sene bile değil de sadece birkaç ay mı sürmektedir?

DÖRT: Grip aşısının yüzde 70-80 koruyucu olduğu bildiriliyor.  Bu ifade, aşının koruyuculuğunu mu yoksa aşı yapılan genç ve sağlıklı insanların yüzde 70-80’ inde o virüslere karşı antikor oluştuğunu mu gösterir? Bu antikorların koruyucu olabilmeleri için miktarları ne olmalıdır?

BEŞ: Grip hastalığından korunmada sadece antikorlar yeterli midir? Grip aşıları hücresel ve lokal bağışıklık da sağlar mı?

ALTI: Aşının etkili olabilmesi için aşıdaki virüslerle hastalık yapan virüsün aynı olması gerekir mi? Bunlar farklı olduğunda aşının koruyucu etkisi var mıdır, varsa ne kadardır?

YEDİ: Grip virüsünde bir pandemiye yol açabilecek mutasyon meydana gelirse aşının koruyucu etkisi olacak mıdır?

SEKİZ: Yaş ilerledikçe ve bağışıklığı etkileyen bir hastalık olması durumunda gençlerdeki kadar antikor oluşur mu?

DOKUZ: Bir insanın gripten zarar görme ihtimali arttıkça aşıdan fayda görme şansı da o nispette azalır mı?

ON: Amerika’ da son 20 yılda grip aşısı olan yaşlıların oranı yüzde 15’ den yüzde 65’ e çıkmasına rağmen yaşlıların hastaneye yatış ve ölüm oranlarında hiçbir azalma olmaması grip aşılarının bir işe yaramadığını göstermez mi?

ONBİR: 6 aylıktan büyük çocuklara grip aşısı yapılabilir denmesine karşılık aşının 2 yaşından küçük çocuklardaki etkinlik ve güvenirliliğini gösteren yeterli bilimsel kanıtlar var mıdır?

ONİKİ: Grip aşısı üreticilerinin iki sene önceki domuz gribi salgınını dünya çapında bir korkutma kampanyası eşliğinde para kazanma yarışına çevirmelerini, maliyeti 0.5 Euro’ dan daha az olan aşıları üstelik de milyonlarca doz olarak 5-10 Euro fiyata satmış olmalarına ne diyorsunuz? Bunun sebebini aşı üreticilerine sormayı düşündünüz mü?

ONÜÇ: Bu kadar reklâmını yaptığınız grip aşısının etkinliğini ve güvenilirliğini gösteren kendi “bilimsel araştırmalarınız” var mıdır? Türkiye’ de bu konuda ciddi bir araştırma yapılmış mıdır?

Domuz gribi salgınından ders aldık mı?

İki sene önceki domuz gribi salgınında Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Gaye Usluer’ e o salgınla ilgili olarak da birkaç sorum olacak çünkü bu salgından bilim dünyasının alacağı pek çok dersler var.

Önümüzdeki senelerde daha doğru sağlık politikalarının yapılabilmesi için bu salgında hayatını kaybedenlerle ilgili tıbbi bilgilerin otopsi raporları dâhil tüm ayrıntılarıyla bilim dünyasına sunulması gerekiyor.

Bu salgının en korkutucu yanı, önceki grip salgınlarından farklı olarak ölüm oranlarının gençlerde, sağlıklı insanlarda ve hamilelerde yüksek olmasıydı.

Ölen kişilerin sayısını îlân etmek marifet değil; asıl bunun sebeplerinin ortaya konması lâzım.

Bu sorularıma da cevap bekliyorum:

BİR: Ülkemizde domuz gribinden öldüğü bildirilen 600 kişinin kaçı kesin olarak kanıtlanmış vakadır? (Ölenlerin bir kısmında ölüm sebebi başka enfeksiyonlar da olabilir!)

İKİ: Ölenlerin kaçına otopsi yapılmıştır? (Ölüm sebeplerinin ortaya konması için genç ve sağlıklı insanlarla, hamilelerin tümüne otopsi yapılmış olması gerekiyor.)

ÜÇ: Ölen insanlarda teşhis ölümden kaç gün önce konmuştur? (Esas ölüm sebebi teşhisteki gecikme olabilir!)

DÖRT: Ölen insanların kaçında gerekli tedavi uygulanmıştır? Tamiflu, antibiyotikler ve yoğun bakım tedavisi zamanında başlanmış mıdır? (Esas ölüm sebebi uygun tedavinin gecikmesi olabilir!)

BEŞ: Ölenlerde virüslerle ilgili araştırma yapılmış mıdır? Bunlarda Tamiflu’ ya dirençli olanlar, mutasyon gösteren daha virülan olan virüsler saptanmış mıdır? (Esas ölüm sebebi Tamiflu’ nun etki etmeyeceği veya mutasyon geçirdiği için aşının koruyucu olamayacağı virüsler olabilir!)

BEŞ: Hayatta iken sağlıklı oldukları düşünülenlerin kaçında altta yatan başka bir hastalık veya doğumsal defekt belirlenmiştir? (Esas ölüm sebebi bu hastalıklar olabilir!)

ALTI: Ölenlerin kaçında co-enfeksiyon belirlenmiştir? (Esas ölüm sebebi asıl bu enfeksiyon olabilir!).

KAYNAK

www.haberturk.com/saglik/…/675619-grip-kapida-asinizi-olun-video



Bu yazı 2,778 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,027 µs