En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

Ankara BM ile Mahmur kampını masaya yatıracak



"Kandil'in kuluçkası" dediği Mahmur kampı için çalışma başlatacaklarını açıklayan Erdoğan, "BM koruması altında. Onun için BM ile görüşmek durumundayız" dedi. Erdoğan, BDP ile siyasi müzakere yapılacağını belirtti

Güney Afrika Cumhuriyeti'ne yaptığı ziyarette beraberindeki gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Tayyip Erdoğan, yeni anayasa konusunda kararlı olduklarını belirtip CHP'nin daha baştan ipe un sermeye çalıştığını söylerken, terörle mücadelede atılacak yeni adımlar hakkında bilgi verdi. Başbakan'ın açıklamaları şöyle:

KCK VE ALMAN VAKIFLARI
* Alman vakıfları ile ilgili açıklamanıza CHP tepki gösterdi. Ne diyorsunuz?
Alman vakıf ve kuruluşları şeklinde bir ifade kullandım. Vakıflar da var, kredi kuruluşları da. Onlar istikamet veriyor. Sana kredi vereceğim ama şu müteahhite vereceksin diyor. CHP'li belediyeler var, BDP'li belediyeler var, belki bizim partimizden olan belediyeler var. Hemen CHP'li belediyeler rahatsız oldu. Sayın Kılıçdaroğlu arasa bulur. Hangi belediyesi, Alman kalkınma bankasından kredi almış. Genelde de Alman Kalkınma Bankası bu konuda yüklü kredi işine giriyor. Krediler konusunda çalışma metodu ahlaki değil. Bizim dikkatimizi çeken de belli şirketlerle bu işi götürüyorlar.

* Bu şirketlerin terör örgütü ile ilişkisi var mı?
Ben onu konuşamam. Muvaazalı. Belki KCK operasyonlarının altından bu çıkacak. Ama bu ilişkilerden rahatsızım.

* CHP yeni anayasa konusunda süre dayatarak uzlaşmaz bir tutum içinde olduğunuz eleştirisinde bulundu.
Samimi niyetle bu işe girdik. Bu ülkede anayasa konusu yeni tartışılan bir konu değil. Nitekim 26 maddelik paketi tüm engellemelere rağmen, adeta savaş diyeceğim bir süreçten sonra milletin önüne getirdik, yüzde 58 oyla halkımız onayladı ve bitirdik. Onlara kalsa biz bu işi bitiremezdik. Nerden baksanız 5 ayımızı aldı. Burada bir sene gibi bir zamandan bahsediyoruz. El ele verdiğimizde 2000-2500 maddelik Ticaret ve Borçlar kanununu 15 günde çıkardık. Demek ki bu Meclis istediği zaman yapıyor. Diyeceksizin bu anayasa.. tamam bu iş için de 1 yıl diyoruz. Uzlaşma komisyonları çalışmaya başlasın, STK'lar, akademisyenler bu konuda adım atsın. Ard niyetim olsa baştan söylerim komisyonda bu kadar temsil isterim diye. 326 üyemiz var bizim onda birimiz olan da, altıda birimiz olan MHP de, üçte birimiz olan CHP de üçer üye versin dedik. Ayrıca bu iş Meclis Başkanının riyasetinde olsun dedik. Bizim riyasetimizde olsun demedik. Cemil Bey ne kadar anayasacı varsa hepsine davet çıkardı, 26'sı katıldı. Düşünce dünyaları ne olursa olsun herhangi bir ayrım yapmaksızın onlarla toplantı yapıp hepsi tutanaklara geçti. Şu anda değerlendirmeler mevcuttur. Yeni anayasa derken ayıklama yapılacak. Üzerinde ittifak ettiğimiz maddeleri kenara koyalım. İhtilaflı maddelerde tartışma çıkacaktır. Usulünü, komisyon belirleyecektir. Komisyona enjekte etmiyoruz ki. Dayatma tartışmalarını üzülerek karşılıyoruz. Ciddiysek biz bir yılda bunu bitirmeliyiz. Eğer TBMM bir yılda anayasa yapamıyorsa biz Arap baharının estiği yerlerde onlardan anayasa filan bekleyemeyiz. Bir yılda 2- 3 ayda anayasasını hazırlayanlar var. Asıl ipe un serme olayını arkadaşımızın tarzında görüyorum. Bir yılda bir değil birkaç anayasa çıkarılır.

BDP İLE GÖRÜŞME
* Uzlaşma Komisyonu uzlaşmama komisyonuna dönüşebilir mi?
Eğer burada 4 partinin 4'ü de bir tarafa çekecek olursa durum farklı olur. Diyelim ki o grubun içinden anayasayı değiştirecek güç çıkarsa bu iş olur. İki parti yaparsa iki parti yapar. Gönlümüz arzumuz 4 partinin yapması. Orada her kişinin bir oyu olmayacak, her partinin bir oyu olacak. Biz bu işte ciddiyiz. BDP, pazartesi gününe randevu verdi. Biz hızlandırıyoruz onlar ağırdan alıyor.

* Sizin genel başkanları ile görüşmeniz gündeme gelebilir mi?
Gelebilir. Beşir Atalay aradı. Adalet Bakanı ile görüşmek istediler. Görüşün dedim. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile görüşmek istediler tabii buyurun dedik. Biz görüşmelere açığız. Ama randevuyu pazartesi gününe verdiler.

* Gerekirse PKK ile tekrar görüşülür açıklamanız çok tartışıldı..
PKK ile değil. Bizim İmralı ile görüşme noktasında söyledim. PKK ile mücadeleye, siyasi ile müzakereye devam. İmralı'yla veya başkalarıyla devlet gerekli gördüğü her halde görüşmeyi yapabilir. Ama şu anda gündemde böyle bir şey yok. BDP'yi siyasi müzakere edilecek yer olarak kabul ediyoruz. BDP'yle görüşmeye evet dedik. Ama öbür türlü asla..

* KCK operasyonları ile ilgili olarak hem müzakere edelim diyorsunuz hem de seçilmiş kişileri tutukluyorsunuz eleştirisi var...
Böyle bir yaklaşımı kabul etmem mümkün değil. Kimler tutuklanmış Allah şahidim bilmiyorum. Bunların hepsi tamamen yargı sürecidir. Bunlar (tutuklanacakları başbakan belirliyor iddiası) kuru iftiradır. BDP her şeyi iftirayla yapıyor. Her şeyin başına ya AK Parti'yi ya da Tayyip Erdoğan'ı oturtuyorlar.

* Sizce neden hedeflerindesiniz?
Başbakansınız, iktidarsınız da onun için. Hala sıkılmadan red politikalarından, asimilasyondan bahsediyorlar. Artık Türkiye'de red politikası asimilasyon mu kalmış? Bu ülkede de Kürtler benim kardeşimdir diyen bir başbakan var.

* Terörle mücadele ile ilgili umutlu bir beklenti de var. Siz aynı görüşte misiniz?
Biz hep o iyi günlerin beklentisi içindeyiz. Bunun da gereği olarak atılması gereken adımları, yapılması gerekenler noktasında bu Meclisin tüm partilerinin katılımıyla açılması yönünde gayretlerimiz oldu. Burada şey var; medyanın patron ve yöneticileriyle başa baş görüşmek istiyorum. Terör ve şehit haberlerinin yayınlanmasını ben psikolojik noktada olumsuz değerlendiriyorum. Bunlar toplumda olumsuz etki meydana getiriyor. Terör örgütünün de propagandasını yapmış oluyoruz. Bunu ortadan kaldırırsak her geçen gün lehimize olacaktır. Yayınlandıkça propaganda yapıyorlar. Bunu da istiyorlar. Dağa gidip görüşen gazetecileri doğru bulmuyorum. Büyük başarıymış gibi bunları değerlendirmeyi bulmuyorum. Bunlar geri kaldı. Bekaa'dan sonra Mahmur kampı. Şu anda dağın (Kandil) kuluçkası şeklinde. BM koruması altında. Bütün bunlar adeta belli güvencelerle belli yerlere taşınmış oluyor. Biz şimdi Mahmur Kampı'nı masaya yatıracağız. BM ile görüşmek durumundayız. Terörle mücadele diyoruz ama buralardan terörist yetişiyor. Bunun üzerinde tabiî ki durmamız lazım. Hükümet olarak bizim gayretlerimiz, muhalefetin gayretleri, STK'ların gayretleri bir ortak akılla bu işi yürütebilirsek inanıyorum ki çok daha kısa zamanda netice alabiliriz.

DIŞ POLİTİKA MESAJLARI
* FÜZE KALKANI: Bizde kurulacak olan füze kalkanı değil, radar sistemi. NATO konsepti içinde alıyoruz. Tek taraflı olarak sözleşme iptali yetkimiz var. Ama bunu 6 ay önceden bunu bildirmemiz gerekir. New York temaslarımda İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad bu konuyu açmadı. Gündeme gelmedi. Ancak Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle bu tür radarlara ihtiyaç var. Böyle teknolojilere de ihtiyacımız var. Güçlü devlet olmanın, en azından savunma sistemleri konusunda etkili olmanın yolu buralardan geçiyor.
* İSRAİL: İsrail bütün adımları sırtını hep bir yere dayayarak atıyor. Sırtını dayadığı yerler de belli. Birinci derece Amerika ikinci derece Batı. Bu gücünü buralardan almak suretiyle de bölgede hakikaten terör estiriyor. Suriye-İsrail görüşmelerinde son aşamaya gelmiştik, onlar Gazze'yi bombardımana başladılar, süreç bitti. Şimdi ben gitmek istiyorum. Sadece gerilim olmasın diye gitmiyorum. İsrail'in Elindeki orantısız güç bir yerden sonra kendine dönecektir.
* BM: BM konusunda bizim formülasyonumuz, 5 daimi üyelik olmaması lazım. Daimi ve geçici üye diye bir şey olmaz. Daimi üyeliğin kalkması lazım. Beş sandalye olmaz on sandalye olmalı. Bu tüm dünyada ki yapıya göre, kıtalara göre, demografik yapıya göre değerlendirmeler yapılmalı. Ama mutlaka dönerli olarak herkes ama bir yıl ama iki yıl bu görevi yapmalı. Aksi taktirde şu anda 193 üye var. Burada 5 ülke ne karar verirse tüm dünya o karara ram oluyor. Kıta dağılımına baktığınızda da Asya, Avrupa ve Amerika var.. Diğer ülkeler temsil edilmiyor. Dünyada şu anda reforma yönelik ciddi destek var aslında. Aslında 5 daimi üyenin arasında da sıkıntı başladı.
* DOĞU AKDENİZ: Kıbrıs'ta petrol aramaları konusunda Amerika da sağduyulu düşünüyor. Obama Kıbrıs halkının dolayısıyla Türklerin orada çıkacak nimetlerden adil bir şekilde istifade etmesi gereğini ifade etti.

ŞİKE YASASI YAZ-BOZ TAHTASI DEĞİL
* Şike tartışmaları ile ilgili yeni kanun talebi var. Siz nasıl bakıyorsunuz?
Bizim önümüze böyle bir metin gelmedi. Bakanımızı ziyaret etmişler. Bu konuda bundan önceki yasa tasarısını kendileri getirdiler, arkasında durdular, rica minnet, yalvar yakar. Şimdi kalkıp Meclis'in kapanmasının son günü olan bir işi tekrar önümüze getirmeleri pek yakışık almıyor. Biz yine de kendilerine nedir görelim ama bizim kanun yapma anlayışına yakışmıyor dedik. Böyle yaz boz olmaz. Böyle bir netice doğmuşsa böyle bir neticenin içinde yer alanlar tabi ki bedelini ödemek zorundalar. Bu iş sonra kişiye dönük yasa düzenleme mantığına döner ki olmaz. Bunlar olacak işler değil. Buna rağmen nedir yaptığınız görelim bakalım dedik.

sabah

Bu yazı 1,567 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,352 µs