En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

AK Parti dönemi: Hizmet pekiyi ama estetik sınıfta kaldı



Geçenlerde "İçimi sevinçle dolduran kitap" başlığıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hizmetlerini anlatan "Bilgi Kartları" adlı faaliyet raporundan söz etmiştim.
AK Parti'nin iktidar olduğu dönemde hem Hükümet, hem de belediyeler muhteşem işler yaptı. Zaten yüzde 50'lik oy oranı da, halkın bunları gördüğünün ve desteklediğinin ispatı.
Yapılan hizmetlerin, özellikle maddi işlerin iki boyutu var: "Teknik" ve "estetik". (İçerik ve biçim, mazruf ve zarf.) Elbette AK Parti dönemi hizmetleri, "teknik" açıdan eleştirilebilir (örneğin duble yolların kalitesi sorgulanıyor). Ancak bizim konumuz "estetik": Hizmetlerin estetiğinde ciddi sorunlar var.
***
Şimdi vereceğim örnek, dünkü yazının devamı sayılabilir: Dün ne demiştik? Zeytinburnu'ndaki gökdelenlerin, 8-9 km uzaktaki Sultanahmet Camii'nin siluetini bozduğu için kaygılanmakta haklısınız.
Tamam da... Dolmabahçe Sarayı'nın tepesine hançer gibi saplanan Gökkafes için niye bir şey yapmıyorsunuz?
Bugünkü örnek ise İstanbul'un Anadolu yakasından: TOKİ Ataşehir'de devasa bir site kurdu.
Burada sevdiğim bir mimari uygulama yapıldı ve çevreyoluna bakan iki kule, üst kısımdan birbirlerine bağlandı.
Güzel oldu.
Derken bir inşaat daha başladı. Ve kulelerin tam önüne, Mimar Sinan'ın Edirne'deki "ustalık" eseri Selimiye Camii'nin bir kopyası yapıldı.
Arkadaşlar! Ne yüksek apartmanlara karşıyım, ne de camilere... İkisi de ihtiyaçtır.
Ayrıca Selimiye'yi "kopyalamaya" karşı çıkanlara da katılmıyorum: Neden olmasın? İlginç bir pop çağı fikri!
***
İyi, güzel de... Görkemli TOKİ binalarının tam önüne, tarihi göndermesi olan başka bir görkemli yapı kondurulmaz ki!
Estetikten, kıyastan, şehircilikten "azıcık" anlayan bir insan, oraya o camiyi inşa etmez... Camiyi yapacaksa, berisine o yüksek binaları dikmez.
Çünkü iki tür yapı birbirinden rol çalıyor.
Her biri diğerinin etkisini sıfırlıyor.
Bitmedi: Binaların renkleriyle oynayarak, kontrast da yaratmadılar. Cami ile kulelerin rengi ve tonu birbirine çok yakın. Bu yüzden de karşıdan bakıldığında yapıları ayırt emek imkânsız.
Bana inanmayan, İzmit tarafından gelip gişelerden geçtikten sonra, manzaraya dikkatlice baksın. "Bu ne saçmalık" diyeceğinizi garanti ediyorum.
***
Toplumsal estetikte niye böyle hatalar yapıyoruz? Bence bunun bir nedeni de, İslami bağları nedeniyle Osmanlı estetiğini reddeden Cumhuriyet'in, onun yerine yenisini koyamaması.
Mimaride önce Avrupa'nın kötü taklitlerini yaptık. (Örneğin Ankara'nın kalburüstü bürokratları ve işadamları için 1930'larda inşa edilen 'Bauhaus' ve 'Art deco' etkili tuhaf villalar...) Zamanla onu da unuttuk. Köksüz, geleneksiz, sadece maliyeti düşünen, düz bir anlayışa girdik. Bunun sonucu olarak apartman estetiğini de beceremedik...
Not: Dünkü yazıdan sonra Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay aradı.
Özetle... "Gökkafes'e karşıyım. Oradaki hiçbir etkinliğe katılmadım. Bir kahve bile içmedim, içmem de... Ancak Gökkafes, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluk alanına girer. Benim o konuda yapacağım bir şey yok... Buna karşılık, yeni Gökkafeslere de izin veremem, engellemek için elimden geleni yaparım" dedi.
Ben de ona, "Ertuğrul Bey, siz Hükümetsiniz, ayrıca İBB Başkanı sizin partiden.
Yapacağınız bir şeyler olmalı" dedim.

sabah

Bu yazı 1,261 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,288 µs