En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Aydın Menderes: Kendi adıyla da önemliydi



Ne çileli bir hayattı onunki...

Aydın Menderes’in hayatı gerçekten çileliydi. Trajik bir kaza sonucu yarı-mefluç hale düşmesi en verimli olabileceği dönemde siyaseti terk etmesine yol açtı. Ondan önce bir ağabeyini intihar, diğerini de garip bir otomobil kazası kendisinden koparmıştı. Babasını ise önce Yassıada’ya tıktılar, sonra da hasta olmasına rağmen idam sehpasına çıkartıp hayatını sona erdirdiler.

Bir de Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde yaşanan hesaplaşmada yenilen tarafta yer alıp idam edilen bir aile büyüğü var.

İntiharlar ve idamlarla yok olmuş yakınların gölgesinde geçirilen bir hayattı Aydın Menderes’in hayatı. Soyadının altında ezilmemek, onun ağırlığına kendisinden de bir şeyler katmak için gösterdiği çabaların bir bölümünün yakın tanığıyım.

Kendi adına da bir değerdi Aydın Menderes...

1990’lara giden yıllarda yeniden altüst olmuş bir siyaset tablosu karşısında kendisine görev düştüğünün bilincinde bir Aydın Menderes’le tanışmıştım. Çok yönlü okuyor, düşünüyor, görüşlerini biçimlendirebilecek çapta dostlar arıyor, bulduklarıyla uzun boylu sohbetler ediyor ve yazıyordu.  

O dönemde gazetelerde çıkan yazıları ve medyaya verdiği mülâkatlarla kitapları uygulamaya dayalı sosyolojik değerlendirmelerdir. Milletine, Anadolu insanına güveniyor, toplumda karşılığı bulunmayan ‘sözde aydınlar’ ile arasına bayağı bir mesafe koyuyordu. Aldığı her davete koşup görüşlerini kalabalıklar karşısında ifade etmekten zevk alıyordu.

Liderlik kumaşından olduğu belliydi de, liderlikten hoşlandığı söylenemezdi. Etrafında yalnız sohbetinden zevk alanlar bulunmuyordu elbette; taşıdığı soyadının siyasette ikbal kapılarını açacak bir anahtar değeri bulunduğunun kendisinden daha fazla farkındaydı bazı dostları...

Birkaç kez parti kurma aşamasına gelip vazgeçti; bir keresinde kurdu, ama sürdüremedi.

Az bilinen bir gerçek, yolunun Turgut Özal’la kesiştiği ve kader devreye girmeseydi, siyasette birlikte yola devam edecekleri gerçeğidir. Babasının itibarını iade eden, devlet adına aileden özür dileyen Turgut Özal’ın kadirşinaslığı gözlerini buğulandırıyordu Aydın Bey’in... Kurduğu partisinin, ANAP’ın, ellerinden kaymasından müthiş rahatsız Turgut Özal yeniden siyasete dönüş hazırlığı yaparken yol arkadaşı olarak Aydın Menderes’e güveniyordu.

1993 yılı başlarında, uzun bir Balkan seferinden dönmüş daha uzun bir Orta Asya seferine hazırlanan Turgut Özal’ın arzusuyla gerçekleşen geceyarısı görüşmesini sıcağı sıcağına aktardığı kişiyim Aydın Menderes’in... Orta Asya seferi sonrası kaybetmemiş olsaydık, Özal ve Menderes adları, yeni bir siyasi partinin çatısı altında birleşecekti.

Kader galiba en çok onun hayatında kendini belli etti. Özal’ın vefatı onun için bir kapıyı kapattı, açılan bir başka kapı ise kendi başından geçen bir trafik kazası sonrası daraldı. Hareket kabiliyeti kısıtlanınca, yalnızca kendisine ulaşanların verdiği bilgilerle kararlar almak zorunda kaldı. Etrafı tenhalaşmış insanların aldığı kararlar her zaman doğru sonuç getirmiyor ne yazık ki...

Müstakim bir hayatı olduğunu biliyorum Aydın Menderes’in... Allah rahmetini esirgemesin.

star



Bu yazı 1,065 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,368 µs