En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?



Medyanın 12 saat boyunca sustuğu ya da susturulduğu veya hem susup hem de susturulduğu Uludere’deki olay ne zaman meydana geldi, genç ve çocuk yaştaki 35 insanımız ne zaman F-16’larla paramparça edildi?
Ben hemen söyleyeyim, 28 Aralık günü...

Bugün ise 9 Ocak...

Aradan 12 gün geçmiş.

***

Olayın ertesi günkü açıklamasında Genelkurmay ne diyordu?

“Çeşitli kaynaklardan alınan istihbarat ve yapılan teknik analizler sonucunda, içlerinde örgüt elebaşılarının da bulunduğu terörist grupların bölgede bir araya geldikleri ve sınır hattındaki karakol ve üs bölgelerimize yönelik saldırı hazırlığı içinde oldukları anlaşılmış ve ilgili birlikler ikaz edilmiştir.”

***

Genelkurmay’ın açıklamasında ifade ettiği istihbarat alınan ‘çeşitli kaynaklar’ arasında MİT var mı?

Sorunun cevabını MİT Müsteşarlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği medya açıklamasında veriyor:

“Öncelikle şu gerçeği bir kez daha ifade etmek isteriz ki; 28 Aralık 2011 tarihinde hayatını kaybeden 35 vatandaşımız ile ilgili olabilecek grup, yer, tarih, sayı ve geçiş güzergâhlarına ilişkin Teşkilatımızca herhangi bir istihbarat paylaşımı gerçekleştirilmemiştir.”

Bu açıklama üzerinden de dört gün geçti.

 ***

Uludere’de yaşanan trajik olay sonrasında ilk açıklama Genelkurmay’dan yapıldı, hükümetten ise ses seda çıkmadı.

Olayın ertesinde konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise sınırdaki bombardımanda 35 kişinin yaşamını yitirmesi olayının örtbas edilmeyeceğini belirtti.

Hüseyin Çelik’in açıklamasından bu yana da 11 gün geçti.

 ***

Ben çok tecrübeli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım...

Cumhuriyet tarihinin en vahim olaylarından biri olan Uludere trajedisi ardından medyadaki o derin sessizlik utançtan midemi bulandırmakla kalmadı, beni son derece kuşkulandırdı.

Beni en çok kuşkulandıran da bu tür çok vahim olaylardan sonra ‘olay hakkında’ başlatılan ‘idari ve adli inceleme’dir...

Çünkü o inceleme bir türlü sonuçlanmaz ve siz bilirsiniz ki olayın soruşturulduğunu söylemekteki asıl amaç olayı gündemden düşürmek, kamuoyunun dikkatinden uzaklaştırmaktır...

Genelkurmay’ın 11 gün önceki açıklamasının sonunda da ‘olay hakkında idari ve adli inceleme ve işlemler devam etmektedir’ deniyordu...

***

Yazının başlığını ‘Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi’ diye koydum ama bu tali bir konu...

Asıl mesele Uludere katliamının sorumlusu kim, bombalama emrini kim verdi?

Acaba bunu öğrenebilecek miyiz?

Öğrenebileceksek, öğrenmek için ne kadar bekleyeceğiz?

Yoksa 35 çocuğumuzun vahşi bir şekilde katli de ‘kim vurduya’ mı gidecek?

 ***

Mevcut atalete ve duyarsızlığa bakılır ise birileri konuyu kapatmaya uğraşıyor...

Bu sessizliği medyada da izliyorum...

Kestirmeden söyleyeyim; Cumhuriyet tarihinin en vahim olaylarından biri olan Uludere’nin üstünü kimse örtmeye kalkmasın... Örttüm sanır ama örtemez...

***

Evet, Uludere’de insanların katledilmesine yol açan istihbaratı Genelkurmay’a kim verdi, bombalama emri kimden çıktı?

Hüseyin Çelik’in söylediği gibi ‘olayın üzeri ört bas edilemez’ ise 12 gündür neyi, neden bekliyoruz?

Aynı dram Allah korusun ‘yönetenlerin’ başına gelse süreç bu kadar aheste mi yürürdü?

Devlette sadece saydamlık değil, vicdan da arıyoruz galiba...

star

Bu yazı 1,193 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,118 µs