En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...



"Ermeni tehciri" gibi, "Kürtler'in asimilasyonu ve imhası" gibi iddialar nasıl uluslararası alanda Türkiye'nin yumuşak karnıysa, tek parti döneminde camilerin ahır yapıldığı, dinin toplumsal hayattan soyutlanmaya çalışıldığı gibi konular da CHP'nin yumuşak karnı.
 
Türkiye nasıl söz konusu hatalarıyla yüzleşmekten kaçıyorsa, CHP de tek parti dönemi zulümleriyle yüzleşmekten, yanlışını itiraftan kaçıyor.
 
CHP'nin "tek" parti olarak devleti yönettiği bu zaman dilimi, çoğunluğu Müslüman bir toplumun, Kürt'üyle, Türk'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle zorla modernleştirilmeye çalışıldığı bir tarihtir.
 
Bu açıdan bakıldığında...
 
CHP bir zihniyettir!
 
Bu zihniyetin temelinde de Müslüman bir toplumun asırlardır sürdürdüğü bir yaşam tarzının kendi hilafına modernize edilmeye çalışılması vardır.
 
Halkın öncelikle dinden ve diyanetten uzaklaştırılması hedefi vardır.
 
Baas zihniyetinden ne farkı var?
 
Başbakan Erdoğan'ın önceki gün açıkladığı resmi belgelerde görüldüğü gibi CHP zihniyeti, bu halkın camilerini satmış, başka amaçla kullanmış, müze yapmış, ahır yapmış, hatta CHP örgütlerinin kullandığı binalar haline getirmiş.
 
Çok milletli bir toplumdan bir ulus devleti inşa etme sürecinde sadece Müslümanlar'a değil, Hıristiyanlar'a da, Museviler'e de zulmedildi. Mallarına el konuldu. Varlık vergisi diye acayip bir vergi ihdas edildi. Dersim bombalandı. Kürtler zorla asimile edilmeye çalışıldı.
 
Eğer benzetmek gerekirse bu zihniyet tam bir "Baas" zihniyetidir. Onun için biraz ağır olsa da Başbakan'ın Kılıçdaroğlu için söylediği "Sen bir Baasçısın" sözü CHP zihniyetinin dününü ve bugününü çok iyi yansıtıyor.
 Şüphesiz dinin toplumsal fonksiyonlarını tamamen yok etmek amacıyla uygulamaya konulan politikaları hayata geçirmek için dönemin CHP yöneticilerinin elbette camiye ya da kiliseye ihtiyacı yoktu.
 
Çünkü...
 
Topluma dayatılan tam bir "dinsizlik cereyanı" idi.
 
Amaç da Osmanlı toplumu için hayatın hayatı olan dinin sosyal fonksiyonlarını birer birer ortadan kaldırmaktı. Camilere ihtiyaç yoksa bu alanların başka amaçlar için kullanılmasının yolu açılmalıydı.
 Nitekim bunu yaptılar.
 
Toplumun dönüştürülmesindeki en önemli engel dindi. Onun için milletin camisiyle, ezanıyla, namazıyla, kıyafetiyle, alfabesiyle, kitabıyla, müziğiyle oynadılar.
 
Türk müziği dinlemeyi yasakladılar. Mehter'i yasakladılar. O kadar ileri gittiler ki, modernleştirmek amacıyla camilere de kiliselerdeki gibi sıra masa konulmasını bile düşündüler. Ama bu kadarına cesaret edemediler.
 
Toplumun temel değerlerine muhalefet
 
CHP'nin yüzleşmeye ihtiyaç duyduğu yer işte burası... Toplumun temel değerlerine muhalefet eden zihni yapısı...
 
CHP'nin artık şunları sorgulaması lazım.
 
Müslüman toplumun zorla dönüştürülmesinin, yani devrimin ileri karakolu olmayı 21. yüzyıl dünyasında daha ne kadar sürdürebilir?
 
Dinle, dini hayatla sorunlu görünen ilişkisini tamir etmeden toplumun geniş kesimlerinden nasıl destek alabilir?
 
Geçmişiyle yüzleşmeden geleceğe nasıl umutla bakabilir?
 
Tarihinin sıkıntılı dönemlerini redd-i miras etmedikçe bu partinin böyle bir toplumda hiçbir istikbali olamaz.
 
Onun için Başbakan neredeyse her konuşmasında Tek Parti dönemine ait zulüm defterini açıyor ve CHP
 Genel Başkanı'nın bütün bunlara karşılık söyleyecek hiçbir şeyi yok.
 
Onun için o da Tayyip Bey'e şantaj için yayınlanmış bir fotoğrafa sığınmak zorunda kalıyor!
 
Allah yardım etsin, hakikaten bu CHP tarihi ile Kılıçdaroğlu'nun işi çok zor.
 
Diyeceğim o ki, yorma kendini Sayın Kılıçdaroğlu...
 
On parmağınızda on marifet olsa, bu zihniyet değişmediği müddetçe CHP için istikbal ne göklerde ne de yerdedir.
 
bugün


Bu yazı 1,221 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,412 µs