En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye



Kayıp pilotun babası bile, “Bir pilot öldü diye savaşa girilmez” diyor; itidal dersi veriyor.

Siz de lütfen haberlerinizi daha sakin, daha mantıklı, daha serinkanlı bir çerçevede verin.

Postal, miğfer, tank, top görmek istemiyoruz artık gazetelerde...

Savaş planları okumak istemiyoruz... “Casus Belli” edebiyatına karnımız tok...

Evet, karizmamız çizilmiştir.

Bir anlamda başımıza çuval geçirilmiştir.

Bunun cevabı ağır olmalıdır. Sert ve caydırıcı yaptırımlar düşünülmelidir. Boyundan büyük işlere kalkışan Baas yönetiminin fitil fitil burnundan getirilmelidir.

Hepsi tamam da, kimse bize Suriye’yi nasıl çiğ çiğ yiyeceğimizi, nasıl bir gecede yerle bir edeceğimizi anlatmasın.

Gaza gelmiyoruz...

Deniz Ülke Arıboğan, Türk halkının (savaş karşıtı) itidalli tavrını demokrasiyle, demokratik düşüncenin kemale ermesiyle açıklıyordu.

Mümkündür ama bu itidalli tavrı tarihle de ilişkilendirmek lazım.

Bilinçaltımız, bize, hep itidali, sükûneti, sabrı telkin etti, ediyor...

Başka da bir seçeneğimiz yoktu.

Kaybede kaybede sıkıştığımız Anadolu’da, hep “itidal” üzere olduk. Hır çıkarmadık. Komşularımızla iyi geçindik. Hinterlandımızı, yine itidal temelinde geniş tutmaya çalıştık.

Bir defa savaşa girdik...

Doğru dürüst savaş bile sayılmazdı...

Nefsi müdafaa çerçevesinde, uluslararası yükümlülüğümüz gereği, garantörlüğümüzün de bize verdiği yetkiyle (hakla) Kıbrıs’a girdik, Kıbrıs’taki kıtalı durdurduk. Başımıza gelmedik kalmadı.

Hâlâ Kıbrıs’ın faturasını ödüyoruz...

Bu faturayı da üstelik müttefiklerimiz ödetiyor.

Demek ki savaş hemen göze alınacak, “ha” deyince başvurulacak bir savunma yöntemi değilmiş.

Başımıza çuval geçirilmiştir, doğrudur da, bu durum biraz da NATO’yu ilgilendiriyor.

Değil mi arkadaşlar?

NATO toplantısından, Türkiye’nin içini serinletecek bir karar çıkmayacaktır... AB toplantısından ne çıktı ki, NATO’dan ne çıksın? Kuru bir kınama kararı, “Suriye’ye yaptırımların devam edeceğine” ilişkin ezbere alınmış laflar, “Türkiye önemli bir kanat ülkesidir” türünden artık geyik muhabbeti bile sayılmayacak cümleler...

Bu kadar!

NATO’nun bu genişliğini Türkiye’nin başına kakmayalım lütfen.

Bu, Türkiye gibi partnerler için düşünülmüş, icraata konulmuş bir genişliktir.

Bunu bahane ederek, işi, “Kendi göbeğimizi kendimiz keselim, Esad’a haddini bildirelim, taş üstünde taş koymayalım” noktasına getirmeyelim.

Pis muhalefettir bu...

Elinizde, hükümeti sıkıştıracak mebzul miktar konu varken, bir de savaş kışkırtıcısı rolüne soyunmayalım.

Hem ayıp oluyor, hem de Türkiye’ye haksızlık...

Hem de hükümetler böyle sıkıştırılmaz.

İsrail’in istediği bir vasattır bu.

Kriz zamanlarının gazetecisi daha sakin olmalı, sorumluluk duygusunu elden bırakmamalı.

Sükûnet kaybının nelere mal olacağını, hangi travmaya yaratacağını, bireylerde ne türden “kırılmalara” yol açacağını biz ne kadar anlatsak boş...

En iyisi Celine okuyun siz...

Ne alaka?

Siz okuyun... Bardamu’yu bilin... Vaki “kırılmaları” yaşayın... Sonra kalkışın “Ne Şam’ın şekeri” edebiyatına...

Ayrıca Esat mı, Esad mı, Esed mi?

Buna da karar verin artık...

star

Bu yazı 1,243 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,120 µs