En Sıcak Konular

Ahmet Taşgetiren


Ahmet Taşgetiren
0 0 0000

Bölgesel Kürt yapılanması



Suriye meselesi, bir yönüyle de "Kürt meselesi" haline gelmeye başlamış bulunuyor.

Suriye Kürtleri ile ilgili gelişmeleri, Radikal'in Dış Haberler Sorumlusu Fehim Taştekin iyi özetlemiş, onları sizlerle paylaşmak istiyorum:
 
"Kürt kaynaklara göre Suriyeli Kürtler 19 Temmuz'dan itibaren Kobani, Afrin, Amude, Derbasiye, Sere Kaniye ve Derik gibi yerlerde hükümet binalarını ele geçirdi. Üstelik hükümet güçleri ile çatışma olmadan... Suriye Kürdistan Demokrat Parti'nin sözcüsü Nuri Brimo'ya göre 'bu Batı Kürdistan'ın özgürleştirilmesi için bir başlangıç!' ...
 
12 Kürt parti, Türkiye'nin güdümünde diye Suriye Ulusal Konseyi'ne (SUK) girmeyi reddetmişti. Bu reddin bir diğer önemli nedeni muhaliflerin Kürtler'e özerklik ve kendi kaderlerini tayin hakkı konusunda garanti vermemesiydi. 3-4 Temmuz'da Kahire'de Kürtler'le SUK arasındaki ihtilafı giderme toplantısı da yumruklu kavga ile bitti.
 
Barzani devrede
 
Kürtler'in kentlerde kontrolü ele almasıyla ilgili süreç, geçen ay 12 Kürt partinin oluşturduğu Kürt Ulusal Konseyi (KUK) ile PKK ile bağlantılı Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) başını çektiği 'Batı Kürdistan Konseyi'nin Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Başkanı Mesut Barzani'nin arabuluculuğunda Erbil'de varılan anlaşmanın ışığında gelişiyor.
 
PYD'yi rakip Kürt ittifakıyla buluşturan Erbil toplantısı Kürt cephesi için dönüm noktası oldu... Barzani'nin Kürtler arasındaki çatlağı gidermesinin etkisi hızla görüldü. Esad sonrası ne olacağına dair ilkeleri belirleyen Erbil anlaşması çerçevesinde kentleri idare için ortak komite kuruldu. Anlaşma gereğince binalara sadece Kürt bayrağı asılıyor.
 
Daha önemlisi PYD'nin 4 bin, hatta 7 bin silahlı adam topladığı iddia ediliyor. Bu Kuzey Irak'taki gibi bir peşmerge gücünün doğmaya başladığı ve Esad rejimi yıkılsın ya da yıkılmasın Kürtler'in 'Batı Kürdistan özerk bölgesi' hedefine kilitlendiğini gösteriyor...
 
Peki Türkiye, Irak'taki bölgesel Kürt yönetiminin ardından ikinci bir Kürt özerk bölgesine giden bu süreçte oyunun neresinde?
 
Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeler, Türkiye'nin Kürt sorunuyla ilgili çözüm sürecini doğrudan etkileyecek."
 
"Daha azına razı olurlar mı?"
 
Şu satırları da, Taraf'tan Kürt siyasetini iyi takip eden Kurtuluş Tayiz'in cuma günkü yazısından aldım:
 "Saddam'ın devrilmesinin ardından Iraklı Kürtler, özerk bir devlet inşa ettiler kendilerine; Esed'in sarsılmasıyla birlikte Suriyeli Kürtler de yaşadıkları şehirlerdeki yönetimi üstlenmeye başladı. Bunun ardından yaşanacakları tahmin etmek zor değil; onlar da Irak'ta olduğu gibi kendi özerk bölgelerini kuracaklar.
 PKK, Ortadoğu'daki değişimin farkında ama Ankara bu gelişmelerin pek farkında görünmüyor. Biraz daha geç kalınırsa Kürt sorunuyla İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ve Devlet Bakanı Beşir Atalay değil, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ilgilenmek zorunda kalacak.
 
Yanımızda -henüz bağımsız olmasa da- bir Kürt devleti kuruldu. Türkiyeli Kürtler'in bundan daha azını istemesi mümkün mü?"
 
Suriyeli Kürtler, "Batı Kürdistan'ın özgürlüğü"nü konuşuyor. Iraklılar "Güney Kürdistan"ın, Türkiye'de "Kuzey Kürdistan"dan söz ediliyor. İran'da ise "Doğu Kürdistan"dan...
 
Bize deniyor ki, bütün bu Kürt bölgeleri özgürleşsin, sonra da Türkiye'nin etki alanına girsin. Bu ümidi kim veriyor bilmiyorum ama Ortadoğu'nun yeni yapılanmasında bu olta yemi bazı çevrelerde ilgi görüyor.
 Barzani ile iyi geçiniyoruz!
 
Barzani, Suriye atağı ile, bölgedeki Kürt varlığına ilişkin kendi ekseninde özel bir politika uyguluyor.
 Acaba görünen gelecek şu mu? Bölgede her ülkeyi kapsayan krizler yaşanacak. Barzani Kürt federasyonunu kuracak, PKK da onu içinden ele geçirecek.
 
Peki Türkiye'nin muhtemel senaryosu ne?

bugün


Bu yazı 1,182 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Vesayet tortusunu silmek...
    • 20 Eylül 2012 Ana gündem: Terörü yok etmek
    • 12 Eylül 2012 Gültan Kışanak kaçırılsa...
    • 11 Eylül 2012 AK Parti formatının önemi
    • 9 Eylül 2012 Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
    • 7 Eylül 2012 ''Akil adam'' enstrümanı
    • 28 Ağustos 2012 MGK ne yapacak?
    • 26 Ağustos 2012 Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
    • 19 Ağustos 2012 Bayram nostaljisi
    • 14 Ağustos 2012 Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
    • 12 Ağustos 2012 115 asker ölseydi...
    • 9 Ağustos 2012 ''Güvenlikçi politika''
    • 7 Ağustos 2012 Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
    • 2 Ağustos 2012 ''Daha büyük harita''
    • 27 Temmuz 2012 Ortak mutluluğu planlamak
    • 26 Temmuz 2012 Ortadoğu'da ne oluyor?
    • 24 Temmuz 2012 Bölgesel Kürt yapılanması
    • 19 Temmuz 2012 Erdoğan'ın kurgusu ne?
    • 18 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu için son raunt
    • 27 Haziran 2012 Türkiye sınanıyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,400 µs