0 0 0000

‘Nur’ olanlar ve Cehennem’e ‘yakıt’ olacak münafıklar!

 

Rabbim! Bu dünyada insan hayatının değerini bilmeyenleri, her kim olurlarsa olsunlar, kimler tarafından korunurlarsa korunsunlar, içerden dışardan hangi gizli yapıların seçkinleri arasına gizlenirlerse gizlensinler, onları ortaya çıkarmamıza yardım et! Zalimin zulmünü sonlandırmamız için yar ve yardımcımız ol! O karanlığın içinde mazlumların ‘bir’ nur gibi parlayan yüzlerini bize unutturma! Unutan olursa da çekip çıkar aramızdan! Şahit ol Ya Rabbi! Söz veriyoruz sana! Her kimse bunlar! İhmali olanlar! Her kimse bunlar! Bu dayanılmaz acının üzerinden oyun kuranlar! Alınlarında ‘münafık’ diye yazana kadar onların peşini bırakmayacağız! Rabbimiz ne olur sen de bizi bırakma! Bu yakıcı acıyla hepimizin kalbi yandı! Yeraltı kadar karardı! Kömür oldu! Bizimle konuşamaz oldu kalbimizdeki vahyin! Alacakaranlığın içinde yapayalnız kaldık! Günahımız arttı! Kendimizi her geçen an daha da suçlar olduk! Yardım et! Yoksa çıkamayacağız biz de kalbimizin yeraltından! Mağfiret Ya Rabbi! Affet ne olur!

Bir insan hayatının değeri nedir ki diyor ‘değersiz’ bir kalem! ‘Müstahak’ onlara! ‘Ak’ demişlerdi ya! Kararsın işte bahtları! Ey vicdanı olmayan insafsızlar! Sizlerin ve şürekânızın içinde olduğu o karanlık yapıyı anlatmak için kelimeleri kirletemeyiz! Yeraltından çıkarılan o mazlumların ruhu ‘nur’ içinde şimdi! Sizlerin ruhuysa çoktan terk etmiş gövdelerinizin karanlığını! Ey tüm ruhsuzlar! Acı koleksiyoncuları! Her türlü zulmün paha biçilmez antikacıları! ‘İnsan’ değeri bilmez spekülatörler! Hisse senetleri yerine insan hayatları üzerinden manipülasyon yapan borsacılar! Hesap vereceksiniz! Hile, fitne, fesat çıkartarak yeryüzü halifesi ‘insan’ın değerini düşürdüğünüz için!

‘İnsan’dır! İnsanın ‘bir’ kalbi yoksa yapaydır! Yapay zekânın esiridir! Vicdanı olmaz! Ruhu olmaz! Kalemi olmaz! Yazısı, sözü, konuşması olmaz! Kelimesi olmaz! Ah! Aslında bir sureti de olmaz! Kirli bir gölge gibi geçer gider bu dünyadan! Bulanık sudan gelen lağım kokusu! Leş gibi!

Ey ‘bir’ nur içinde yeraltının karanlığında kalbimize yol gösteren mazlumlar! Yerin üstünde olup yolunu kaybetmiş onca insana ‘bir’ yol gösterdiğiniz için sonsuz şükranlar size! Yolunu kaybetmiş onca insan sizinle yeniden sırat-ı müstakîm üzerinde yeni bir hayata başladı! Yoksun ama o denli haysiyetli ‘bir’ hayat! Öylesine ‘bir’ anlam kattınız ki hayatımıza! Sırlar açıldı! Yapılacak her hayırlı iş bundan sonra sizin amel defterinize yazılacak! ‘Nur’ olun! Hep var olun inşaallah! Cennet’in kapıları sizler için ardına kadar açılsın…

Ve siz! Korkun ey münafıklar! O gün geldiğinde! Hepimiz Rabbimizin huzurunda toplandığımızda! Hesap vereceksiniz! Mazlumlar Cennet’e girerken ‘nur’ içinde, siz o ‘nar’ olmuş yüzlerinizle Cehennem’e düşeceksiniz! Cehennem ateşine ‘yakıt’ olacaksınız!

Ey hakikat! Cehennem’e yakıt olan o münafıkların ateşini daha da harlandır! Öylesine harlandır ki yeraltından bizlerin ısınabilmesi için ‘yakıt’ çıkartırken şehit olmuş bunca mazlum insanın ruhu huzur bulsun!

Rabbim! Hepimizin sahibi sensin! İster ‘nur’landırırsın, istersen de karartırsın kalplerimizi! Bizi zalimlerin zulmünden koru! ‘Nur’landırdığın o mazlumların arasına kat!

Ya Rabbi bize yardım et! Kısacık bu dünya hayatında o münafıkların dışında kalanları affet!

İnşaAllah…

 

 

Bu yazı 2,394 defa okundu.