0 0 0000

Şam'dan önemli mesaj

SURİYE Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e Güney Lübnan'a Türk askerinin gönderilmesine sıcak baktığını ifade etmesi, Şam'ın BM'nin 1701 sayılı kararına ve bölgede genişletilmiş bir BM Gücü'nün konuşlanmasına destek verdiği anlamını taşıyor mu?
Eğer Şam ziyaretinde Gül'e söylenenlerden böyle bir sonuç çıkıyorsa, bu mesajın uluslararası çapta önemi var demektir.
Yok, eğer Suriye liderleri, sadece yakınlık duyduğu için Türkiye'ye bu konuda destek veriyorsa, temel tutumunda bir değişiklik olup olmadığı sorusu, hâlâ yanıtsız kalacaktır.
Ankara, Suriye liderlerinin Güney Lübnan'a Türk askerinin gönderilmesine karşı çıkmayacağını zaten bekliyordu. Ancak Esad'ın bu konuda ifade ettiği desteğin "sıcaklığı ve samimiyeti" Gül ve yanındakilerini memnun ettiği kadar şaşırttı da...
Görüşmelere katılan bir yetkilinin deyişiyle, Türkiye'ye gösterilen bu farklı ilgi ve sempati, biraz da "son zamanlarda geliştirilen kişisel dostluklardan" kaynaklanıyor...

Olumlu jest..

Suriye'nin Türkiye'nin Güney Lübnan'a asker göndermesine olumlu bakması, bu arada Suriye'den geçişinde lojistik destek vermeyi üstlenmesi, Ankara'yı sevindiren jestler.
Bunu Suriye'nin BM'nin 1701 sayılı karara da benzer bir destek verip vermediği sorusunun dışında değerlendirmek lazım.
Bu karar, Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde -Litani Nehri ile İsrail sınırı arasındaki hassas bölgede-kontrolü ele almasını, Hizbullah'ı silahsızlandırmasını ve yeni BM Gücü'nün de buna destek vermesini öngörüyor. Karar ayrıca Hizbullah'a dışarıdan silah sevkiyatının durdurulmasını istiyor.
Bu karar ilk bakışta Suriye'nin şimdiye kadar izlediği politikayla pek uyuşmuyor. Şam, Lübnan'dan uzun bir işgal döneminden sonra geçen yıl çekildi, ancak Güney Lübnan'da "devlet içinde devlet" kuran Hizbullah'a her türlü yardımı yapmaya devam etti. Hatta bu desteğin 34 günlük savaş sırasında devam ettiği de biliniyor.
Şimdi Suriye yönetimi, Lübnan merkezi hükümetinin, Güney Lübnan'a sevk ettiği ordu birlikleri aracılığıyla, bu bölgede otoritesini tam olarak kurmasına ve Hizbullah'ın silahtan arındırılmasına razı mı? Bu, Şam'ın bundan böyle Lübnan hükümetine aktif destek vermesini ve Hizbullah'a silah sevk etmeyi durdurmasını gerektirir. Esad rejimi böyle önemli bir tutum değişikliği yapmaya hazır mı?

Beklenmedik açıklama

Şam'daki görüşmeler sırasında Suriyeli yetkililer, Türk tarafına önemli bir açıklamada bulundu. Verilen mesaj, Suriye yönetiminin şimdi bölgede barış ve istikrar için bazı adımlar atılmasını istediği ve hatta bu yönde "bazı hazırlıklar" da yaptığıdır.
Başkan Esad bu açıklamasını, Abdullah Gül'ün Lübnan'da olup bitenlerden sonra şimdi yeni bazı açılımlar için bir fırsat oluştuğunu söylemesi ve Suriye'nin de bunda rol alması çağrısında bulunması üzerine yaptı. Türk heyetinden bir yetkiliye göre, Ankara şimdi bu "beklenmedik açıklamayı" ABD'ye ve diğer ilgili ülkelere de iletiyor...
Aslında geçen haftaki bir yazımızda belirttiğimiz gibi, ABD'den ve hatta İsrail'den günlerdir "Suriye'siz barış olmaz, Şam'la mutlaka diyalog kurmalı" türünden sesler geliyor. Gül'ün belirttiği gibi, yeni durum barış için "yeni bir fırsat" olabilir.
Türkiye'nin yapabileceği en yararlı katkı (belki asker göndermekten de fazla) bu yönde "kolaylaştırıcı" bir rol oynaması olacaktır.

Bu yazı 993 defa okundu.