En Sıcak Konular

Ismet Berkan


Ismet Berkan
0 0 0000

Büyükanıt'la yeni dönem



Bu yılın sonlarında Türkiye'nin başı Avrupa Birliği ile Kıbrıs nedeniyle belaya girecek. Önümüzdeki yıl nisan ayının ortalarında Türkiye yeni Cumhurbaşkanını seçecek. Önümüzdeki yılın ekim sonunda da genel seçim yapılacak, yeni dönemin iktidarı belirlenecek.

Bu saydığım üç önemli gelişme, Türkiye'de, her zaman olduğu gibi, büyük bir kafa karışıklığının sergilendiği tartışmalara neden olacak. Ve tartışmalarda da birileri hep lafı döndürüp dolaştırıp ülkemizde çok partili demokrasinin sürdürülebilirliğine getirecek.

Bizde maalesef âdet, kimsenin, özellikle de sivillerin kendi işini yapmaması, dersini yeterince çalışmaması ve çareyi hep 'kurtarıcı'larda araması şeklinde.
Bu tartışmalı dönemlerde, demokrasinin vazgeçilebilir bir şey olduğunu, hatta zaten gereksiz olduğunu söyleyenlerin bizde dönüp baktığı adres Türk Silahlı Kuvvetleri. Eskiden ima edilirdi, son dönemde açık açık söyleyip yazanlar da oldu, Türkiye'de ordunun darbe yapmasını isteyen bir sivil kesim var.
İşte o kesim, şimdi Genelkurmay Başkanlığı'na gelen orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın konuşmalarını satır satır tarıyor, tekrar tekrar okuyor ve sonuç çıkarmaya çalışıyor.

* * *

Pazartesi günü Genelkurmay Başkanlığı'nı devralan Orgeneral Yaşar Büyükanıt'la tanışmam, onun Diyarbakır'da kolordu komutanlığı yaptığı döneme denk geliyor.

1997 yılında Genelkurmay Başkanlığı'nın düzenlediği bir gezinin son ayağında Diyarbakır'a geldik, orada kolordu komutanı olarak Yaşar Büyükanıt'la görüştük. Büyükanıt, PKK ile mücadele konusunda bilgi verirken bir hatırasını anlattı. Kolordu komutanlığının ilk günlerinde bir gezisi sırasında yol kenarında çocuklar görmüş, onlarla sohbet etmek istemiş. Çocuklara klasik soru 'Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?' diye sormuş.

Çocuklar Türkçe bilmiyor. Tercüman gelmiş.

Bir çocuk Kürtçe olarak Büyükanıt'a, "Gerillaya katılacağım" demiş. Etraftakilerin müdahale etmesini engelleyen Büyükanıt talimat vermiş, çocuğun okula gitmesi ve Türkçe öğrenmesi sağlanmış. Epey zaman sonra yeniden aynı çocuğu gören Büyükanıt bu kez 'Asker olacağım' cevabını almış.
Bu öykü, o dönemde bölgedeki seçeneksizliği anlatıyordu. PKK'ya katılmakla asker olmanın arasında başka hiçbir seçeneğin olmamasını. Benim bu öyküyü bu meselle aktarmamla başladı tanışıklığımız Orgeneral Büyükanıt'la ve hâlâ sürüyor.

* * *

Bir süredir Orgeneral Büyükanıt'ın 'şahin' olduğuna inanılıyor, böyle yazılıp çiziliyor. Bir seferinde ben de, Orgeneral Büyükanıt'ın İstanbul'da bir seminerin açılışında yaptığı konuşmayı '3. Dünyacı fikirlere prim veren bir konuşma' olarak yorumlamıştım.

Konuşmanın içeriğiyle ilgili tespitimin yerinde olduğunu hâlâ düşünüyorum ama Orgeneral Büyükanıt'ın '3. Dünyacı' olduğunu hiç düşünmedim, benim tanıdığım kadarıyla o dünyaya açık, her fırsatta entelektüel kapasitesini genişletmeye çalışan yeni asker-diplomat neslinin önde gelen temsilcilerinden biri. Evet belinde silah taşıyor, emrinde ciddi bir askeri güç var ama o en önce aklını kullanan, iletişim yeteneğini kullanan askerlerden.

Orgeneral Büyükanıt'ı selefi emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'le kıyaslayan ve meşrebine göre de bu kıyaslamadan sonuç çıkaran yazılar okuyorum günlerdir.

Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yeni zorlu görevine selefi Hilmi Özkök'e göre çok daha avantajlı başladığını söylemeliyim. Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanlığı'na geldiğinde yakın çalışma arkadaşlarının tamamını bir önceki başkan Hüseyin Kıvrıkoğlu belirlemişti. O yüzden Özkök'ün başkanlığının ilk döneminde çok sorun yaşandı, bizzat Orgeneral Büyükanıt bunun tanığı ve belki de o zorlu dönemde Özkök'ün en önemli yardımcısıydı.

İki insanın, ikiz kardeş bile olsalar birbirinin aynı olmasını bekleyemezsiniz. Ama yine de, iki komutan arasındaki benzerliklerin ayrılıklardan kat be kat daha fazla olduğunu söylemeliyim.

Orgeneral Büyükanıt'a yeni görevinde başarılar dilerim.



Bu yazı 907 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Temmuz 2012 ‘Tanrı Parçacığı’ bize neler vaat ediyor?
    • 10 Mart 2012 Tartışmayı içerikten biçime kaydırmak
    • 25 Haziran 2011 PKK dağdan nasıl iner
    • 26 Şubat 2011 1968 neden 68’de olduysa, şimdi de isyanlar ondan oluyor
    • 26 Aralık 2010 Seçim soruları: AK Parti kaç alacak, ya CHP?
    • 2 Kasım 2010 PKK’nın içine girdiği açmazı görmek
    • 31 Ekim 2010 ‘Kırmızı Kitap’efsanesinin sırları
    • 27 Temmuz 2010 Askeri vesayetin hukuki altyapısı
    • 24 Temmuz 2010 Enerji stratejimiz var mı?
    • 21 Temmuz 2010 Sahiden 12 Eylül'ü mü oylayacağız?
    • 14 Temmuz 2010 İran çelişkileri ve iç politika yansımaları
    • 7 Temmuz 2010 Liderler neden görüşecek, neyi görüşecek?
    • 5 Temmuz 2010 Dindar solcular
    • 3 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu, bu kafayla hiçbir şeyi çözemez!
    • 26 Haziran 2010 Hep aynı denklemin içine sıkışmak
    • 24 Haziran 2010 Eşit yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyet
    • 13 Haziran 2010 Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke...
    • 6 Haziran 2010 Mahkûmun açmazı: Hayattaki karşılığı
    • 24 Mayıs 2010 Maalesef bizde hattı muhalefet yoktur, sathı muhalefet vardır
    • 4 Mayıs 2010 Eski defterleri açmak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,444 µs