En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Terör ve Lübnan'a asker



TERÖR Türkiye'nin hemen her dönemde karşılaştığı sorun; bunun demografik, tarihi ve jeopolitik sebepleri var. PKK terörü de 1970'lerin ortasında mayalandı, 12 Eylül'ün "kökünü kazıma" operasyonlarındaki 'ölçüsüzlük' maalesef terörü büsbütün azdırdı. 1984'ten beri Türkiye'nin en önemli sorunu budur.
On beş yılda beş bini güvenlik görevlisi şehit olmak üzere, 30 bin cana, en az 150 milyar dolar maddi kayba sebep oldu! Bu kaynaklar kalkınmaya gitseydi, bir düşünün!
Şubat 1999'da yakalanan Öcalan mahkemede Atatürk'ü överek, Şeyh Said'i eleştirerek devlete yaklaşmak suretiyle 'siyasi' bir sonuç almak istedi; bu amaçla terörü durdurdu ama dağıtmadı! PKK'nın silahlı, silahsız bütün yapılanması devam etti!

Avrupa ve terör

1984-1999 döneminde hem Türkiye üzerindeki "askeri rejim" gölgesi yüzünden, hem dil yasakları gibi 'provokatif' yasaklar yüzünden Avrupa'da bazı çevreler PKK'yı özgürlük savaşçısı gibi gördü. Leyla Zana'ya Zaharov Barış Ödülü verildiğini, Almanya'nın Türkiye'yi zırhlı araç ambargosu koyduğunu falan hatırlayın!
Bu tabloda, PKK çevreleri Avrupa'dan umutlandılar, AB sürecini desteklediler.
Ama AB sürecinde Türkiye'de demokrasinin gelişmesiyle, özellikle 2002'den sonraki reformlarla, PKK uluslararası camiada tecrit edildi. AB büyükelçileri defalarca Kürtçü politikacıları sert ifadelerle "PKK'dan uzak durun" diye uyardı. AB'nin '2006 İlerleme Raporu'nda da PKK terörü kınanıyor, bu mücadelede Avrupa'nın Türkiye'yi desteklediği belirtiliyor.
Umut bağladığı AB sürecinin kendisinin siyaseten tecridine yol açtığını, ekonomik iyileşmenin de taban kaybettirdiğini gören PKK, Zübeyir Aydar'ın ağzıyla Haziran 2004'te tekrar terörü başlattığını açıkladı! İşte bu terör sürecini yaşıyoruz.
PKK politikacıları da artık AB sürecini ağızlarına almıyorlar! Ahmet Türk de "AB süreci Kürtlere yetmez" diye konuşuyor artık!

'Yiğitlik' ve diplomasi

AB süreci gösteriyor ki, Türkiye uluslararası camiada ne kadar etkinlik kazanırsa, terörle mücadelede eli o kadar güçleniyor. Çünkü, terörle mücadele askeri olduğu kadar diplomatik ve ekonomik bir maratondur!
1 Mart tezkeresi de 'Kuzey Irak' konusunda elimiz güçlendirecekti, olmadı!
Lübnan'a asker göndermek ile terörle mücadele elbette bire bir aynı şey değil. Ama "Yiğitsen Lübnan'a değil, Kandil dağlarına asker gönder" diye laflar ediliyor. Halbuki sorun yiğitlik değil, diplomasi sorunudur!
Lübnan'a asker göndermekle savaşa girmeyeceğiz. Bu açıdan tezkerenin analizini yarın yapacağım.
Asker göndermekle siyasi planda en azından Türkiye'nin "uluslararası camiaya katılım"ını artıracağız.
Bu da Kıbrıs, AB süreci, terörle mücadele, hatta BM Güvenlik Konseyi üye seçimleri gibi çeşitli konularda elimizi güçlendirecektir.
"ABD, İsrail ve AB istediği için asker gönderiyorsunuz" diyorlar! Doğru ama bu liste eksik! Lübnan hükümeti, Hizbullah, Suriye ve Kofi Annan da istiyor!
Türkiye gibi bir ülke, dünya ve bölge satrancında bu kadar ağırlıklı ve bu kadar çok sayıdaki 'taş'lara sırtını dönerek 'diplomatik oyun' oynayabilir mi?!
Tezkeredeki şartlarla Lübnan'a asker göndermek Türkiye'nin lehine olacaktır!



Bu yazı 775 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,390 µs